Bartın’da 41 işçinin can verdiği maden faciasının üzerinden 17 gün geçti.
Dün itibariyle TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir ve Yardımcısı Salih Atmaca’nın da aralarında olduğu sekiz şüpheli tutuklandı.
Soruşturma kapsamında 31 Ekim’de yedi uzman tarafından bir bilirkişi raporu hazırlandı.
Kazanın saati 18.09
Rapora göre patlamanın saati 18.09.
Çünkü gaz sensöründe son ölçüm bu saatte alındı.
Değer yüzde 1.69 olarak saptandı.
Kaza şu şekilde gerçekleşti:
Yerin 320 metre altında damarın tavan galerisinde delik delme işi tamamlandı. Deliklere dinamitler dolduruldu. Dinamitler patlatılınca açığa çıkan yüksek miktardaki metan gazı hava ile karışarak grizuya yol açtı. Hem metan gazı hem kömür tozu patlaması oldu.
İşçiler: Vefat edenler iki üç yıllık işçiydi
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı 53 işçiyi tanık olarak dinledi. Soruldu:
“Kaza öncesi yangın, su ve gaz birikimi nedeniyle üretim durdu mu?”
19 işçi şu yanıtı verdi:
“30 Ağustos 2010’da -236 kotta (236 metre aşağıda) patlama oldu ve yangın çıktı. Tatil gününe denk geldiği için kimse yaralanmadı. Ufak çaplı yangın olurdu ama zarar vermezdi.”
Soruldu:
“Ocakta acil eylem planı var mı? Var ise acil bir durumda ne yapılması gerektiği anlatıldı mı? Eğitim verildi mi?”
13 tanık şu yanıtı verdi:
“Ani bir olayda temiz hava yoluna hareket edilmesi ve maske takıp maske odalarına gidilmesi söylendi. Yılda iki gün iş güvenliği kursu verildi. Ancak eğitimler teorik kaldı, uygulamalı olmadı. Vefat edenler 2-3 yıllık tecrübeye sahipti. Daha kapsamlı eğitim verilseydi vefat sayısı çok daha az olabilirdi. Çoğu maskelerini takmamış halde bulundu.”
Soruldu:
“Ocakta insan nakil bandı var mı?”
10 tanık şu yanıtı verdi:
“İnsan nakil ray üzerinde elektrikli faytonlarla yapılıyor. -300 ile -350 arasını yürüyerek katediyoruz. Bazen kömür nakil bantlarına işçiler yorgunluk sebebiyle biniyor.”
Soruldu:
“Ocakta aktif vantilatör var mı?”
7 tanık şu yanıtı verdi:
“Yeterli bir havalandırma yok. Vantilatörler özellikleri yitirmiş. İşçiler izne çıkartıldığında vantilatörlerin değiştirileceği söylendi.”
Üç gün önceki denetimde, anormallikler yok
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri 5-11 Ekim 2022’de teftiş yaptı. Kazadan üç gün önce, 11 Ekim’de hazırlanan raporda, “gaz izleme sensörlerindeki anomalilerden, dönüş yollarındaki düşük hava hızlarından ve metan gelirinden” hiç bahsedilmedi!
TTK, 23 Mayıs-17 Haziran 2022’de teftiş yaptı. Hazırlanan 17 Haziran tarihli raporda, işçi ve memur eksikliklerinin giderilmesi istendi. Talep karşılanmadı.
Kişisel koruyucular konusunda çalışanların bilgilendirilmesi, iş kazalarının asgari seviyeye düşürülmesi, tozla mücadelede maruziyet sınır değerinin aşılmaması için tedbir istendi.
2021 yılındaki 39 denetimde 27 eksiklik tespit edildi. Amasra İşletmesi tavsiyeye uyulacağını bildirdi.
Fakat uymadı.
İki defa patlama sınırına gelinmiş
Rapora göre, havalandırma sistemi yönünden ocağa ve -300 ile -350 katlarına gönderilen hava miktarı son derece yetersiz. Üretim için yeterli ve etkin havalandırma sağlamak neredeyse imkansız.
İki metan sensörünün kayıtları incelendi.
-320’de metan seviyesi çok kez üst limit olan yüzde 2’yi geçti.
İki defa sensörün ölçebileceği en üst değer ve metan gazı alt patlama limiti olan yüzde 5 aşıldı.
Bu değerler için “Dinamit atıldı”, “Elektrik arızası” açıklaması yapıldı. Rapora göre “Bunlar gerçekçi açıklamalar değil.”
Metanın rutin olarak yüzde 1.5’i, düzenli olarak yüzde 2’yi aştığı belirtilerek, “Potansiyel olarak patlayıcı metan seviyelerinin birçok kez mevcut olduğu söylenebilir” deniliyor.
Havalandırma ve metan drenajı olsa önlenebilirmiş
Raporun sonuç ve kanaat bölümünde 6 başlık altında tespitler yapıldı.
Havalandırma
- Havalandırmanın iyileştirilmesine dair hayata geçmeyen yatırım ve iyileştirme projeleri kazanın meydana gelmesinde önemli rol oynadı.
- Yetersiz ve etkisiz havalandırma en temel unsur.
- Yeterli miktar ve hızda hava dolaşımı sağlanamadı.
- Yanıcı, patlayıcı gazlar ve tozlar seyreltilemedi, ortamdan uzaklaştırılamadı.
- İkaz ve alarm seviyelerinde maden ocağı boşaltılmadı, üretimde azalma olmadı.
- Havalandırma yeterli ve etkili olsa olayın meydana gelmesi önlenirdi.
Metan drenajı
- TTK’da metan drenajı yapılmıyor. Bu, kazanın yetersiz ve etkisiz havalandırma ile birlikte, temel nedenlerinden biri. Metan drenajı hayata geçirilse kaza önlenebilirdi.
Kömür tozu mücadelesi
- Grizunun kömür tozu patlamasına eşlik etmesi tozla mücadele çalışmasının yetersiz olduğunu gösteriyor. Tozla mücadele yapılsaydı kazanın etkisi daha az olabilirdi.
Denetimler
- Havalandırma, metan drenajı, kömür tozu ile mücadelede tespit ve iyileştirmeye yönelik bir talep, öneri ya da yaptırımlar uygulanmadı. Denetim mekanizması etkinlik sağlayamadı. Bu da kazanın meydana gelmesinde etkili oldu.
Teknik personelde eksiklik
- Yeraltında farklı birimlerdeki tüm teknik işleri tek bir vardiya mühendisi ile denetleme ve yönetmenin yetersiz kalacağı aşikar. Bu da kazanın meydana gelmesinde etken.
İş güvenliği
- İşçiler maske kullanmakta yetersiz olduklarını ve acil durum tatbikatlarında yetersizlikler olduğunu beyan ediyor. İş güvenliği eğitimleri ve tatbikatlar konusundaki eksiklikler kaza sırası ve sonrasındaki hataların kaynağını oluşturuyor.
Sabıkalı genel müdür de kusurlu
Raporda TTK genel müdürü, genel müdür yardımcısı ve ATİM müessese müdürü dahil 15 birim sorumlu tutuluyor.
Kozlu’da 2013 yılında sekiz maden işçisinin ölümünden ceza almış olan ve buna rağmen terfi eden TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu da kusurlu sayılıyor.
Eroğlu’nun kusuru şöyle:
Havalandırmaya yatırım yapılmamış olması.
Yüksek miktarda gaz içeren damarlarda metanın azaltılması ve ocağın emniyetli hale gelmesi için metan drenajı ile ilgili yatırım ve araştırma faaliyetlerinde bulunmamış olmak.
Yeraltı maden işletmesinde vardiya mühendisi sayısının yetersiz olması.
Kontrol işlerinde yetersiz olunarak kazaya sebebiyet vermek…
Bu rapora rağmen Eroğlu, gözaltına alınanlar arasında yer almıyor.
Hala görevinden azledilmiş de değil.
Eroğlu’nun ‘affını’ istemesi için daha kaç madenin patlaması, kaç işçinin ölmesi gerekiyor?