Erdoğan, önceki gün yeni kabinesini açıkladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy dışındaki bütün koltuklar yenilendi.
Geçen hafta Sözcü TV'de duyurduğum gibi Maliye ve Hazine Bakanlığı'na Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanlığı'na Ali Yerlikaya ve Dışişleri'ne Hakan Fidan getirildi.
Önceki kabinede ağırlık merkezini oluşturan siyasiler yerlerini bürokratlara ve teknokratlara bıraktı. Deyim yerindeyse Erdoğan, OHAL kabinesini dağıttı.
Beştepe'ye çok yakın bir isim, bu değişimi şöyle izah ediyor:
“Erdoğan, olağanüstü koşullarda süren yönetimi kaldırıp rasyonaliteye dönüyor.”
NAS'TAN VAZGEÇER Mİ?
Erdoğan, yeni kabinesini şekillendirirken, üç öncelikle hareket etti.
İlk olarak, ekonomik krize müdahale.
Beştepe'ye yakın isim şu bilgileri veriyor:
“Türkiye uzun zamandır kriz yönetiyor. Mecburen olağanüstü uygulamalar yapıldı. Kriz yönettiğimiz için uzun vadede istikrar ve güven sağlanamıyor. Artık refahı yükseltmeliyiz.”
Erdoğan'ı Şimşek'e mecbur eden bu düşünce oldu. Çünkü AK Parti'nin oyu, Erdoğan'ın akıl ve bilim dışı kararlarıyla Türkiye'yi sürüklediği krizden ötürü yüzde 35'e kadar düştü.
Bu yüzden Şimşek, devir teslim konuşmasında “Hükümetimizin hedefi toplumsal refahı arttırmak. Bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkemiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” dedi.
Şimşek'in temel şartı, Erdoğan'ın nas politikasını harfiyen uygulayan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'na el çektirilmesi oldu. Kavcıoğlu'nun yerine ABD'de küresel finans danışmanı olan Hafize Gaye Erkan atanıyor. Böylece Merkez Bankası'nın şeffaflaşacağı ifade ediliyor.
Oysaki nas politikası da Merkez Bankası'nın dövizi sabitlemek için kura yaptığı müdahale de Erdoğan'ın tercihiydi. Şimdi Nebati ve Kavcıoğlu çekilirken, nas ve kur politikası sonlandırılacak mı?
Bakan değişince nas da değişecek mi?
Beştepe'ye yakın isim düşük faiz hedefinden vazgeçilmeyeceğini söylüyor.
Faizi ve dövizi baskılayıp “rasyonel bir zeminde” kalmak nasıl mümkün olacak?
YENİDEN KÜRT KARTI
Erdoğan'ın ikinci önceliği CHP'ye kaptırdığı Kürtleri yeniden kazanmak. Kritik bazı koltuklar Kürt bakanlara teslim edildi.
Bingöllü Yılmaz cumhurbaşkanı yardımcılığını…
Batmanlı Şimşek, Maliye ve Hazine'yi…
Vanlı Hakan Fidan, Dışişleri'ni idare edecek.
Konyalı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı'nda kalacak.
Fidan'ın ‘Çözüm Süreci'nin en kritik aktörü ve Erdoğan'ın ‘sır küpü' olduğunu unutmayalım.
Yeni bir çözüm sürecine girişileceğini sanmıyorum.
Ancak güvenlikçi politikalar terk edilmese bile Kürt sorununda esneme olabilir. AK Parti'nin Mart 2024'te İstanbul, Ankara, Mersin ve Adana'yı alması için esnemeye ihtiyacı var.
SOYLU, NE YAPAR?
Erdoğan'ın üçüncü ve son önceliği tartışmalı isimleri sahneden indirmek. Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanlığı'ndan alınması, buna örnek veriliyor.
Beştepe'ye yakın isim, Soylu için şu yorumu yapıyor:
“Çok hırslı. Geceleri uyuyamayacağını düşünüyorum. Ali Yerlikaya gibi adamları sevmez. İçişleri Komisyonu başkanlığını kabul etmez. Yerlikaya'nın hata yapmasını bekleyecektir.”
Soylu devrindeki aşırılıkların son bulacağı, hiyerarşisi bozulan İçişleri Bakanlığı'nın kurallara uygun olarak yönetileceği belirtiliyor. Yerlikaya'nın Kürt meselesinde hassas olduğu vurgulanıyor.
Adalet Bakanlığı'na Yılmaz Tunç'un getirilmesi ise makuliyet göstergesi olarak yorumlanıyor.
İmamoğlu hakkındaki Ahmak Davası ile Gezi Parkı ve Kobani davaları başta olmak üzere siyasi yargılamaların seyrine bakarak, bir değişim olup olmayacağını görebiliriz.
MİT Başkanlığı'na İbrahim Kalın'ın ve TBMM Başkanlığı'na Numan Kurtulmuş'un gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün grup başkan vekilliğine getirilmesini aynı bağlamda görmek gerekiyor.
Üç ismin ılımlı olduğu biliniyor.
Adalet Bakanlığı'nı istediği bilinen Mustafa Şentop, hayaline kavuşamadı. Bu tercih yargıda aşırı güç kazanan Hak-Yol'cuların frenlenmesi anlamına geliyor.
YERİNE BAYRAKTAR'I DÜŞÜNÜYOR
Beştepe'ye yakın isim, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı görevini son kez yapacağını, 2028'de veda ederken, siyasetçi olarak değil, devlet adamı olarak anılmak istediğini söylüyor. Erdoğan'ın, kendisinden sonrası için damadı Selçuk Bayraktar'ı düşündüğünü kaydediyor.