HDP, Türkiye İşçi Partisi ve Emek Partisi’nin de içinde olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, geçen cuma günü yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanı adaylığı bahsinde Altılı Masa’ya el uzatmıştı.
“İlkelerimize uygun, mutabakat ile belirlenmiş ortak aday seçeneğine daha yakın olduğumuzu ilan ediyoruz.”
Mesaj açıktı.
Altılı Masa’nın Kemal Kılıçdaroğlu ya da Ekrem İmamoğlu’nu aday göstermesi ve HDP ile şeffaf bir şekilde müzakere yürütmesi halinde kesinlikle destek vereceklerdi.
Bu açıklamadan bir gün sonra…
HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, Kars il örgütünün kongresinde, “HDP olarak en kısa zamanda cumhurbaşkanı adayımızı paylaşacağız” dedi. Buldan, cümlenin devamında, “Konuşabiliriz” dese de, “HDP’nin şu anki kararı kendi adayıyla seçimlere gitmektir” diye vurguladı.
Buldan’ın sözlerinden HDP yönetiminin önceden bilgisi vardı.
Gel gör ki Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri ile CHP açısından berbat bir sürpriz oldu.
5 Ocak öfkesi
HDP’nin bu tavır değişikliğini anlamak için 5 Ocak’a dönmek gerekiyor.
O gün Anayasa Mahkemesi, HDP’nin Hazine yardımı hesabına geçici olarak bloke koydu. Bu işlem HDP kapatma davasında aleyhte karar çıkacağının işareti olarak yorumlanıyor.
Aynı gün Altılı Masa toplantısı vardı.
Altılı Masa, dört sayfalık açıklamasında, İmamoğlu hakkındaki cezaya, başörtüsü düzenlemesine, EYT’lilere ve Sinan Ateş suikastine değindiği halde HDP’den söz etmedi.
Paylan: Ne zamana kadar beklemeliyiz?
Dahası…
Altılı Masa’nın açıklamasında “Genel başkanlar arasında ortak cumhurbaşkanı adayının tespiti ile ilgili istişarelerin başlatılmasına” karar verildiği belirtiliyor.
Belki bu HDP’yi “Fazla naz aşık usandırır” aşamasına getirmiş olabilir.
Çünkü HDP, 27 Eylül 2021’deki ‘Demokrasi Tutum Belgesi’ ile muhalefete birlikte davranma çağrısı yapmıştı. Ancak HDP’nin eli havada kaldı.
Eşbaşkan Mithat Sancar, geçen 25 Ekim’deki grup toplantısında, “Kendi adayımız için isim arayışını başlattık” demişti.
Açıklama ya ciddiye alınmadı.
Ya da umursanmadı.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Buldan’ın sözlerine bir günde gelinmediğini belirterek, şöyle konuşuyor:
"Demokrasi İttifakı'na, kapsayıcı siyasete ihtiyaç var. Değişim HDP’siz olmaz. Hem siyaseten hem de matematik olarak. Ancak Altılı Masa’yı kilitleyen bir akıl var; Meral Akşener ve CHP’deki bazı keskin ulusalcılar başta olmak üzere. Şu konfordalar: ‘İktidar HDP’yi kapatacak, HDP’liler de mecbur oy verecekler! Seçime dört ay varken ne kadar beklememiz gerekiyor? Düşünün ki, iki ay sonra Altılı Masa’nın adayı çıktı ve bizimle görüşmedi. O zaman geç kalmış olacağız. Biz trenimizi yola çıkardık. Ancak ortak aday fikrine kapı kapatmadık.”
Altılı Masa’ya basınç
HDP, Atılı Masa’dan ümidini kesti mi?
Hayır, böyle denilemez.
HDP, Altılı Masa’ya basınç uygulayarak, ortak cumhurbaşkanı adayı belirlenirken muhatap alınmak istiyor.
HDP aday çıkarırsa Altılı Masa’nın adayı ilk turda kazanamaz. Seçim ikinci tura kalır; kazanmak hayal olabilir.
HDP, işte bu ihtimali Altılı Masa’ya göstermek istiyor.
Anketler bu ihtimali doğruluyor.
MetroPoll’ün Temmuz 2022 araştırmasında, ilk turda Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Akşener ve HDP’nin adayı yarıştığı takdirde sonucun ne olacağı irdelendi. Erdoğan yüzde 38.3, Kılıçdaroğlu yüzde 22.3, Akşener yüzde 18, HDP’nin adayı yüzde 10 alıyor.
MetroPoll’ün Haziran 2022 araştırmasında “HDP oyu olmadan Millet İttifakı cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabilir mi?” sorusuna verilen yanıt da dikkat çekici.
Yüzde 52.2 kazanamayacağını…
Yüzde 41.3 ise kazanabileceğini savunuyor.
HDP’nin basıncı, CHP liderinin elini güçlendirecektir. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun HDP’lilerin öncelikli tercihi olduğu, ardından İmamoğlu’nun geldiği biliniyor.
HDP aday çıkarırsa ne olur?
Kılıçdaroğlu, elindeki en büyük avantajı yitirir.
O takdirde, “HDP oyuna ihtiyaç kalmaksızın kazanacak aday” öne çıkar.
Bu kişi de Mansur Yavaş’tan başkası değil.
Ardından İmamoğlu geliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumda seçimin galibi olacaktır. Bu akıbetin sorumluluğu Altılı Masa’nın olduğu kadar HDP’nin de omuzlarındadır.