İsmail Saymaz yazdı: Kaşıkçı'nın cesedi nerede, cesedi imha eden üç işbirlikçi kim?

''Adalet Bakanlığı'nın devir için gösterdiği gerekçe içler acısı''

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda vahşice öldürülmesine ilişkin yargılama Türkiye'nin itibarını çiğnetmek pahasına, bir zamanlar AK Parti tarafından cinayetin emrini vermekle suçlanan Prens Muhammed bin Salman'a teslim edildi.

Adalet Bakanlığı'nın devir için gösterdiği gerekçe içler acısı!

"Sanığın yabancı devletin vatandaşı olması nedeniyle Türkiye'de hazır bulundurulmaması veya adli yardımlaşma yoluyla savunmasının alınmaması..."

Başka?

"Sanıklar hakkında iade talebinde bulunulmasına rağmen Suudi Arabistan makamlarınca olumsuz yanıt verilmiş olması nedeniyle..."

Suudiler, 11 sanığa ceza vermiş

Suudi Arabistan, zorla kaçırmaya, getiremiyorsa öldürmeye karar verdiği muhalifini tuzağa düşürmek için Türkiye'yi seçerek, bize üçüncü dünya ülkesi muamelesi yapıyor. Yetmiyor. İnfaz ekibini özel uçaklar ve diplomatik pasaportla Türkiye'ye gönderip başkonsolosluğu mezbahaya çeviriyor. Bitmiyor. Kamera çağırarak, "Elimizde yok" diye alay ediyor.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26 sanık hakkında açılan davada, infazcıların iadesine ve ifadelerinin alınmasına yanaşmıyor. AK Parti, bunca aşağılanmaya karşılık maktülün davasını katillerin eline veriyor.

Suudi Arabistan Başsavcılığı'nın 13 Mart 2022 tarihli "Adli Yardım Talebine Cevap" başlıklı yazısında Riyad Ağır Ceza Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'ndeki Kaşıkçı Davası'na ilişkin bilgi verildi. 11 sanığın ceza aldığı ve kararların tartışmaya kapalı olduğu vurgulandı. "Bir kişinin aynı suçtan iki kez yargılanmasının mümkün olmaması" ilkesine göre davanın Suudi Arabistan'a devri ve Türkiye'de yargılanan 26 kişinin Kırmızı Bülten'den çıkarılması istendi.

İsim isim cinayet şebekesi

Riyad 1. Ceza Dairesindeki iddianamede, cinayet şebekesinin rolleri şöyle anlatılıyor:

Ahmed Bin Muhammed El Asıri Kaşıkçı'nın zorla Suudi Arabistan'a getirilmesi talimatını verdi.

Mansour bin Othman M. Abahussain, Kaşıkçı'yı getirecek ekibi kurdu.

Maher Abdulaziz M. Mutreb'in yönlendirmesiyle cinayet işlendi.

Turki Musharraf M. Alshehri, Waled Abdullah M. Alshehri ve Faad Shaib A. Albalawi, Kaşıkçı'nın kollarını tutup bağladı.

Salah Mohammed A. Tubaigy, 40 miligramlık dozu enjekte edip Kaşıkçı'yı öldürdü. Adli tıp tecrübesiyle cesedi parçaladı.

Mohammed Saad H. Alzahrani, kameraları işlevsiz hale getirip çöpe attı.

Mustafa Mohammed M. Almadani, Kaşıkçı'nın elbiselerini giyerek, konsolosluktan çıktığı izlenimi verdi. Kıyafetleri attı. Saif Saad Q. Alqahtani ona eşlik etti.

Ekibi kuran Mansour bin Othman M Abahussain, kameraların bozulması ve cinayette kullanılan aletlerin imhası için emir verdi. Cinayeti gizlemeye yönelik olarak, Kaşıkçı'nın konsolosluktan ayrıldığına dair sahte rapor hazırladı.

Kaşıkçı'nın cesedi

Alshehri ve Albalawi, cesedi parçalara ayırarak, konsolosluktan çıkardı ve imhası için işbirlikçiye teslim etti. Bu aşamada Muflis Shaya M. Almuslih görev aldı.

Almuslih'e şu suçlama yöneltildi:

"Konsolosluk binasında öldürülen kurbanın cesedini taşımak, cesetle ilgili işlemleri yapmak üzere işbirlikçilere ve onunla birlikte olan iki kişiye teslim etmek..."

Gel gör ki Riyad'da beraat eden üç kişiden biri de Almuslih oldu.

Kaşıkçı'nın cesedini teslim alarak imha eden üç kişinin kimler olduğu...

Türk mü, yoksa Suudi mi...

Veyahut bir başka ülke vatandaşı mı, belli değil.

Alshehri ile Albalawi için "Cesedi imha edilmek üzere teslim edilen kişiyi gizleme" suçlaması atfediliyor.

Ayrıca Kaşıkçı'nın cesedini nerede olduğu...

Fırında mı yakıldığı, çöpe mi atıldığı, ormana mı gömüldüğü bilinmiyor.

Ceset yok.

Cesetin imhasında rol alanlar kayıp.

Bu hususta bir soruşturma yürütülmüyor.

Dava devam edebilir

Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz'in avukatı Gökmen Beşpınar, devrin kaldırılması için İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu.

Beşpınar'a göre Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanununa göre mahkumiyet dışında karara varılması halinde, gerekçesi değerlendirilmek suretiyle kovuşturmaya devam edilebilir.

Hem Kaşıkçı'nın cesedi, hem de üç işbirlikçinin Türkiye'de olma ihtimali varken, bu dava sürmelidir de.

Kaşıkçı Davası'nın devri Türkiye'nin egemenlik haklarının devridir.

Kaşıkçı öldürüldükten sonra bu cinayeti uluslararası imajı için kullanan iktidar şimdi Suudi Arabistan ile bozulan ilişkilerini onarmak ve belki ekonomik kaynak bulabilmek için davayı devrediyor. Monarşilere ve diktatörlüklere, parayı bastırıp Türkiye'de muhalifini öldürme cesareti veriliyor.

Bu artık bir cinayet davası değildir.

Haysiyet davasıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.