İsmail Saymaz yazdı: Nurdağı Belediye Başkanı ruhsatsız binaların müteahhidiymiş

Tam 2170 insan öldü, 342 bina yıkıldı.

Gaziantep’te depremin en ağır hasarı verdiği ilçe Nurdağı oldu.

Tam 2170 insan öldü, 342 bina yıkıldı.

Nurdağı, AK Parti’nin bir kalkınma modeli olarak benimsediği “İnşaat ya resulullah” düzeninin en çarpık örneğini oluşturuyor.

AK Partili Belediye Başkanı Ökkeş Kavak yıkılan ve 70 insana mezar olan iki binanın müteahhiti olduğu gerekçesiyle 25 Şubat’a tutuklandı. Kavak’ın ifadelerinden anlıyoruz ki binalar kaçaktı, mimarı bile yoktu ve iskana açıldıktan çok sonra ruhsatlandırıldı.

Kardeşi dahil 45 can

Yıkılan iki bina Beşpınar Mahallesi’nde.

Biri Emek, diğeri Kavak Apartmanı.

Savcılığa göre Emek Apartmanı’nda 45 insan hayatını kaybetti. Ölenler arasında Kavak’ın kardeşi Osman, Osman’ın oğlu Fatih, kızı Zilan, amca kızları ve amca oğulları dahil 10 yakını can verdi.

Kavak, ifadesinde, apartmanın bulunduğu arsayı miras yoluyla kardeşi Osman’a verdiğini, ancak tapuda devretmediğini söylüyor. Arsada kardeşleri ve akrabaları tarafından imece usulü bina yapıldığını ancak bir müteahhiti olmadığını savunuyor.

İnşaatın yapımını, kardeşi Osman ve amca oğlu Hacı Mehmet Kavak ile İsmail Hakkı Yıldırım’ın takip ettiklerini iddia ediyor. Gel gör ki bugün üçü de hayatta değil.

İnşaat 1998’de başladı ve dört yıl sürdü.

Apartman sakinleri 2002’de ruhsatsız binada oturmaya başladı.

Ruhsat 2010’da çıkarıldı.

Kavak, ruhsat çıkarılırken kendisinin kağıt üzerinde müteahhit gösterildiğini ileri sürüyor.

Şöyle devam ediyor:

“Nalbur dükkanım vardı. Vergi mükellefiydim. Apartmandaki akrabalar ‘Ruhsat çıkaralım, senin vergi kaydın var, seni müteahhit gösterelim’ dedi. Arsa üzerime olduğu için akraba ilişkilerimiz sebebiyle kabul ettim. Yapının başvurusunda kendimi müteahhit olarak beyan ettim.”

Kavak, “Hatır sebebiyle” kabul ettiğini söylerken, “Bu derece büyük bir deprem yaşanacağını kestiremedim” diyor. Kendisinin apartmanda oturmadığını anlatıyor.

Zeminde market işletildiğini ve kolonun kesilmiş olabileceğini savunuyor.

Yıkılan binada 10 yıl oturmuş

Kavak’ın soyadını taşıyan Kavak Apartmanında ise 25 kişi can verdi.

Kavak, bu binanın yapımına 1997’de başladıklarını belirterek, “Profesyonel ekiple çalışmadık. Çevremiz ve tanıdıklarımızdan malzeme, işçilik ve ustalık desteği aldık” diye konuşuyor. Suçtan kurtulabilmek için “Ne ben ne herhangi biri tek başına müteahhit değildi” diyor.

Binanın 2001’de bittiğini ve 2013’e kadar ruhsatsız olduğunu kabul ediyor. Kendisinin 2002-2012 arasında binada oturduğunu anlatıyor. Nurdağı’ndaki hakim ve savcıların bile kaçak binada ev kiraladığını kaydediyor.

Emek gibi Kavak Apartmanı’nda da kağıt üzerinde müteahhit gösterildiğini iddia ediyor.

Kavak:

“Prensibim, yapmadığım yapıda müteahhit gözükmemektir. Bu yapıda kat irtifakı kurulabilmesi için akraba ve arkadaşlarımı kıramadım. Apartmanın müteahhidi ben değilim.”

Eğer ilgisi yoksa bina neden Kavak’ın soyadını taşıyor?

Kavak’ın gerekçesi dünden hazır:

“Ortak alan masrafını üstleneyim, merdiven yaptırayım, benim soyadım apartmanın adı olsun’ dedim. Kabul ettiler.”

İki suçtan da tutuklu

Kavak, 2014’te Kavak İnşaat’ı kurduğunu ve 2019’da belediye başkanı seçilene kadar müteahhitlik yaptığını kaydediyor. Nurdağı’nda diktiği yedi ve Hassa’daki iki binanın yıkılmadığını anlatıyor.

Bu savunması Kavak’ı kurtarmadı.

Kavak, taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçlarından iki kez tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.