İsmail Saymaz yazdı: Sinan Ateş’in katili azılı bir kapkaççıymış

Acaba korunuyor ve saklanıyor mu?

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş suikastinin üzerinden bir ay geçmesine rağmen tetikçi Eray Özyağci hala yakalanamadı.

Azmettirici Doğukan Cep saklandığı otelde ele geçirilirken, Özyağci’nin bilmediği bir şehirde, Ankara’da izini kaybettirmesi şüphe uyandırıyor.

Acaba korunuyor ve saklanıyor mu?

Yurt dışına mı çıkarıldı?

Öldürüldü mü?

Bu sorulara şimdilik yanıt veremiyoruz.

Bildiğimiz şu: Özyağci, hakkında birden çok kesinleşmiş hapis cezası ve yakalama kararı bulunduğu için firari bir hayat sürüyordu. Bu suikast için İstanbul’dan Ankara’ya gönderilirken, olur da bir trafik çevirmesinde durdurulursa, kimliklerini göstermeleri için iki özel harekat polisinin eskortluğunda yola çıkarılmıştı.

Hala yakalanamamış olması, Özyağci’nin profiline yakından bakmayı gerektiriyor.

Kimdir?

Profesyonel tetikçi midir?

Evet, azılı bir kapkaççı ve hırsız olan tetikçinin sabıka kaydını açıklıyorum.

İlk sabıkası şantajdan

Özyağci, 2 Kasım 1998’de Pendik’te doğdu.

Kars’ın Digor ilçesinde nüfusa kayıtlı.

Ailesi bir süre Kocaeli Darıca’da oturdu. Ardından Maltepe’ye taşındılar.

Özyağci, küçük yaştan itibaren uyuşturucuya ve suça adım attı.

İlk sabıkasını şantajdan aldı.

Olay şöyleydi:

Pendik’te 30 Ekim 2013’te 17 yaşındaki Eren A. elindeki odun sopasıyla, okuldan çıkan 13 yaşındaki Ö.F.Ö.’nün bozuk paralarını ve saatini zorla aldı.

Ö.F.Ö. eve dönerken Özyağci ile karşılaştı. Özyağci de bir çok kez Ö.F.Ö.’den tehditle para almıştı. Bu yüzden Ö.F.Ö., Özyağci tarafından soyulmaktan ürktü.

Ö.F.Ö.’nün ifadesinden:

“Eray ‘Hani para’ diye sordu. Eren’in paralarımı ve kol saatimi aldığını söyledim. Eray'ın bana zarar vermesinden korktum. Eray, ‘Nasıl olsa bana 50 TL getirecektin, sen parayı getir, ben saati sana veririm’ dedi. Telefon numaramı istedi.”

Özyağci, akşam “Saatin bende, parayı getirdiğinde vereceğim” diye mesaj attı.

Ö.F.Ö.’nün annesi şikayetçi oldu.

İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava 10 Nisan 2014’te bitti.

Özyağci’ya şantajdan 6 ay 20 gün hapis ve 320 TL para cezası verildi. Sabıkalı olmadığı için hükmün açıklanması geri bırakıldı. Üç yıl denetim uygulanacaktı.

Üç kişilik kapkaç çetesi

Özyağci, denetim altında olması gereken üç yılda kapkaççıya dönüştü. Bu dönemde 1979 doğumlu Aytaç Karahan liderliğinde üç kişilik kapkaç çetesi kurdular. Çetenin diğer üyesi 1993 doğumlu Sergen Uca’ydı.

Karahan’a ait 34 HM 5664 plakalı araçla Anadolu Yakası’nda dolaşıyor ve sokakta yalnız yürüyen kadınları hedef seçiyorlardı.

Yöntemleri şöyleydi:

Karahan, araçla kadına çarpıyor; Özyağci ya da Uca, camdan uzanarak, kadının çantasını veya cüzdanını alıyordu.

F.A.’nın başına gelen, böyle bir saldırıydı.

Bir günde üç, 10 günde beş kapkaç

Ümraniye’nin Çakmak Mahallesi’nde oturan 33 yaşındaki F.A. işe gitmek üzere evinden çıktı.

Akasya Sokağı’nda yürürken, bir araç F.A.’ya tosladı. Camdan bir el uzandı, F.A.’nın çantasını kaptı. Araç hızla kaçtı.

Bir tanık, aracın plakasını almayı başardı.

Üç kapkaççı yakayı ele verdi.

Çantayı alan, o tarihte 17 yaşında olan Özyağci’ydi.

Özyağci, ifadesinde şunları söyledi:

“Sergen’i eski mahallemden tanırım. ‘Gezelim’ dedikleri için onlarla birlikteydim. Sergen ile Aytaç üç ayrı kapkaç olayı yaptılar. Ben inmek istedim.‘ Aleyhimize ifade verirsin’ diye indirmediler. Aytaç aracı kullanıyordu. Sergen çantaları alıyordu.”

Özyağcı’nın ifadesi sayesinde, aynı gün üç kadının da kapkaç saldırısına uğradığı ortaya çıktı.

Onlardan birisi, 42 yaşındaki M.A. idi.

Ümraniye’de yaşayan M.A., kredi borcunu ödemek için sabah Selvi Caddesi’ne yürürken, bir aracın arkadan çarpmasıyla yere düştü. Araçtan uzanan el cüzdanı kaptı.

Diğeri de 31 yaşındaki Ö.Ö. idi.

Ö.Ö. sabah saat 9’da işe gitmek için Kartal Orta Mahallesi’nde evinden çıktı. Tümay Sokak’ta yürürken, Karahan’ın kullandığı araçtan çıkan bir kol, çantasını aldı.

Çete, 3 Ağustos 2015’ten geriye doğru son 10 günde iki kadına daha saldırdı.

Bu kurbanlardan biri, Kartal’da yaşayan 66 yaşındaki Ç.E. adlı kadındı. Ç.E., 30 Temmuz 2015 akşamı alışveriş yapmış, Petrol İş Mahallesi’ndeki evine yürürken, yaya olarak yaklaşan Özyağci, içerisinde engelli çocuğuna ait 2000 TL paranın olduğu çantayı çalıp kaçtı.

Sonuncusu, 49 yaşındaki A.K.

A.K., 24 Temmuz 2015’te sabah 7’de Rüzgarlıbahçe Mahallesi’nde yürürken, Karahan’ın kullandığı araba arkadan yaklaştı. Özyağci camdan uzanarak, A.K.’nin omzundaki çantaya asıldı. A.K., bir süre yerde sürüklendi.

A.K.’nin ifadesinden:

“Bir araba önümden gelip arkamdan dönüş yaparak bana doğru ilerledi. Eray yarı beline kadar camdan dışarı çıkarak, elini uzatıp çantamı tuttu. Ben vermek istemedim. Bayağı mücadele verdim. Düştüm. Araç beni sürükledi.”

Özyağci ifadesinde, Karahan ve Uca’yı suçladı.

Ötekiler inkar etti.

Savunmaların hükmü yoktu.

Çünkü beş kadının ait çanta ve cüzdanlar, para, kimlik ve kredi kartları Karahan’ın evinde bulundu.

Bir de…

Özyağci, A.K.’ye saldırdıkları sabah Maltepe’de markete zorla girip sigara çaldı.

21 yıl ceza yedi, yedi ay yattı

Özyağci işlediği suçlardan ötürü İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza mahkemelerinde yargılandı ve hapis cezaları aldı. Örneğin, ilk sabıkası olan şantaj suçundan 6 ay 20 gün hapis ve 320 TL para cezası yedi.

F.A.’ya yönelik kapkaçtan ötürü 2 yıl 9 ay 10 gün ceza verildi.

Aynı mahkemede üç kapkaçtan daha ceza aldığı için “sabıkası, geçmişteki hali dikkate alındığında ileride bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından” ceza ertelenmedi.

M.A.’ya yönelik yağma suçundan 5 yıl 6 ay 20 gün…

Ö.Ö.’ye yönelik hırsızlıktan 2 yıl 9 ay 10 gün…

Ç.E.’ye yönelik hırsızlıktan 4 yıl 2 ay…

A.K.’ye yönelik yağmadan 5 yıl 6 ay 20 gün…

Ve sigara çalmaktan da 1 yıl 15 gün hapse çarptırıldı.

Tamamında, 18’den küçük olmasından ve ‘mahkemeye saygılı tutumundan’ dolayı indirimlerden yararlandı.

Cezaların toplamı 21 yıl 10 ay 15 gün.

16 yıl 10 ay 16 günü kesinleşti.

Özyağci, 5 Ağustos 2015’ten 16 Mart 2016’ya kadar yalnızca yedi ay tutuklu kaldı!

Çep ve Özyağci’nin tanışması

Özyağci, firari olmasına rağmen yakalanmadı, İstanbul’da suç işleyerek hayatını sürdürdü. Bu süreçte, azmettiricisi olan Doğukan Cep ile tanışmış olmalı.

Çep’in ifadesinden:

“Özyağci’yi 2-3 yıl kadar önce Tuzla’da kalabalık bir arkadaş grubuyla tanıdım. Eray’ı tanıdığım dönemde aranması olduğunu bilmiyordum. Samimiyetimiz arttıkça aranması olduğunu öğrendim. Bir işte çalışmadığını, sanayide dükkanlarının olduğunu, oradan gelen gelirle hayatını idame ettirdiğini söylerdi. Yaralama, öldürmeye teşebbüs suçlarından arandığını, çocukken sübyan cezaevinde beş yıl yattığını söylerdi. Eray, yabancı ülke numarası kullanır, FaceTime ve e-mail üzerinden arama yapardı. Sık numara değiştirirdi. Pendik’te ve Tuzla’da arkadaşlarına kiralattığı evlerde kaldıklarını bilirim. Zaman zaman bende kaldıkları olmuştur.”

Darıca baskını

Cep ve Özyağcı, ortak işledikleri ve kayıtlara geçen ilk suçları, alacak tahsilatından ötürü 11 Ekim 2022’de Darıca’da bir restoranın silahlarla basılarak, dört kişinin yaralanması oldu. Ancak saldırıda, yanlış kişileri vurdular.

İki buçuk ay sonra Sinan Ateş, Ankara’da öldürüldü.

Suikasti azmettiren, Çep’ti.

Tetikçi de Özyağci.

Acıdır ki…

Tutuklanan iki özel harekatçı, cinayetten aranan ve uyuşturucu çetesi üyesi olan Çep’e, O’nun azmettirdiği kapkaççıya, Ateş’in öldürmeleri için eskortluk ettiler.

İki polis, normalde kelepçelemeleri gereken iki firariye neden yardım eder?

Çep’ten emir ve talimat almış olamazlar.

Tanıdıklarını bile sanmıyorum.

O halde…

Çep’ten bu suikasti organize etmesini talep eden hangi güç ise iki özel harekatçıdan da kapkaççıya eskortluk yapmasını emreden odur. Muhtemelen bu güç, ya Özyağci’yi saklıyor ya da tetikçinin akıbetini ve yerini biliyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.