İsmail Saymaz yazdı: Sizin apartmanda kaç Enes var?

"Cemaat üyesi olan babası tarafından yönlendirildiği bu ev Nur Cemaati'nin Meşveret Kolu'na ait bir öğrenci yurdu aslında. Evde yalnızca dini bir yaşantı dayatılmıyor. Cemaat öğretisi de aşılanıyor''

Gazeteci İsmail Saymaz, ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdundaki baskılar ve gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son veren tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın ardından kaleme aldığı yazıda, "Cemaat üyesi olan babası tarafından yönlendirildiği bu ev Nur Cemaati'nin Meşveret Kolu'na ait bir öğrenci yurdu aslında. Evde yalnızca dini bir yaşantı dayatılmıyor. Cemaat öğretisi de aşılanıyor. Enes'ler müritler ordusuna birer nefer olarak yetiştiriliyor. Bilinen o ki, Defne Apartmanı'ndaki başka daireler de Meşveret'çiler tarafından idare ediliyor. Meşveretçiler de Erenköy'cüler de rahatlıkla yurt açabilecekken, bu imkâna sahipken, kayıt altına alınmamak ve denetlenmemek için öğrenci evi ve kaçak yurt işletiyorlar." değerlendirmesini yaptı. 

Saymaz yazısında, "Çünkü FETÖ'nün örgütlenme modelini taklit ediyorlar. Onların da evleri, ağabeyleri, ablaları var. Köy, mahalle, ilçe, il, bölge ve ülke imamları var. Holdingleri, CEO'ları, küresel yardım ağları, medyaları var. Generalleri, hakimleri, savcıları, emniyet müdürleri, öğretmenleri var. AK Parti iktidarı, siyasi otoritesine biat edenlere devletin kapılarını ardına kadar açtı. Her biri kamu yararına çalışan vakıf ve dernek statüsü ile izinsiz bağış toplama hakkını kazandı. Milli Eğitim Bakanlığı ile protokoller imzaladılar. Doğu ve Güneydoğu'da Hizbullah'çı öğretmenler okul müdürlüklerine atandı. Devleti ele geçirmekten, üyesi oldukları cemaat ve tarikatın meşrebine göre yönetme düşüncesinden asla vazgeçmediler." düşüncesini dile getirdi.

Saymaz şu ifadeleri kullandı: 

"Anayasada teminat altına alınan inanç ve ibadet hürriyetini, din devletini kurmak için istismar ediyorlar. Yasaları değiştirmeden, bürokrasiyi mevki mevki kuşatarak, kamusal alanı din esaslarına göre şekillendirmeye çabalıyorlar. O güne dek mülklerinin sayısı, müritlerinin kimliği ve örgütsel hiyerarşileri bilinsin istemiyorlar. Kendilerine ne istedilerse veren iktidardan bile saklıyorlar.

Sizin apartmanınızda kaç Enes var, biliyor musunuz? Kaç Enes intihara sürükleniyor ve istismara uğruyor, haberiniz var mı? Yok! Enes, veda ederken ailesine şöyle sesleniyor.

"Kardeşlerime daha toleranslı davranın, onları zorlamayın. Zeynep, imam hatip'te okumak istemiyor. İleride muhtemelen okuyacağı bölümü kendisi seçemeyecek. Nerede kalacağını kendisi seçemeyecek" diyor. Enes'i kaybettik. En azından Zeynep'i ve kız kardeşini koruyalım. Nasıl mı?

Çare kamulaştırma

Eğitimi tarikat ve cemaatlerin insan ve servet kaynağı olmaktan çıkararak. Barınma hizmetini kamulaştırarak. Kaçak yurtları mühürleyerek. Tarikat ve cemaatlerin kamudan aldığı destekleri keserek ve protokolleri feshederek. İktidarın 'dindar ve kindar nesil' yetiştirme arzusuna, her bir okulu imam hatip'e çevirmesine; zorunlu din dersi kaldırılmazken, seçmeli dini derslerin zorunlulaştırılmasına son vererek. Eğitimi laik ve bilimsel esaslara göre gerçekleştirerek. Enes'in hayat hakkının da, kardeşi Zeynep'in özgürlüğünün de, Meşveret'çi babalarının inancının da güvencesi laikliktir."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.