İsmet İnönü'den Türkiye'yi II. Dünya Savaşı'na sokmak isteyen Churchill'e afallatan cevap

II. Dünya Savaşı sırasında Kahire Konferansı'nda İsmet İnönü ile Winston Churchill arasında yaşanan diyalog. İsmet İnönü'nün, Türkiye'yi Savaşa Sokmak İsteyen Churchill'i afallatan cevabı.

Chamberlain hükümetinden sonra başa gelen Winston Churchill için devletini yenilgiden kurtardı desek yanlış olmaz. Usta bir hatip olduğu ifade edilmişti. Bu yeteneği sayesinde konuşmaları ile İngiliz halkını tek çatı altında toplamıştır.

Onun gözünde o dönem İngiltere’nin zaferi için çalışan herkes bu bir komünist olsa bile kabul edilebilir bir müttefikti. Winston Churchill, Almanları yenebilmek için Müttefik ordularını zayıf buluyordu.

Kendisi her ne kadar kendinden önceki hükümetleri uyarsa da kulak ardı edilmesi yüzünden hava kuvvetleri ve kara kuvvetleri Almanlar karşısında yetersiz kalıyordu. Zaten savaşın ilk zamanları Almanlar zafer yolunda emin adımlarla gidiyordu. Winston Churchill bunun farkında olup ABD’yi kendi yanlarında savaşa sokmak istese de bunu başaramıyordu. ABD yapılan bu savaşta tarafsız kalmayı tercih ediyordu.

Alman ve İngiliz çifte ajanı Duşko Popov Almanların isteği üzerine ABD’ye gitmişti. Ondan istenilen bilgiler genel olarak Pasifik kıyısında olan ABD deniz kuvvetlerinin gücü, sayısı ve personel sayısı üzerineydi. Popov, bu işte bir terslik olduğunu fark etmiş ve Mihver kuvvetlerin Pearl Harbor’a saldıracağını fark etmişti.

Bu bilgiyi derhal İngiltere’ye bildirdi. İngiliz devlet yetkilileri bunu ABD’ye bildirse de bu haberi umursayan olmadı. Ve nihayet Japonlar, Pearl Harbor’a saldırınca ABD hatasını anlamıştı. Bu saldırı üzerine strateji üretmede önde gelen isimlerden olan Churchill için savaşın bütün ihtimalleri değişti ve derhal Amerika'ya gidip Roosevelt ile bir dizi Anglo-Amerikan anlaşması yaptı. Nihayet Amerika savaşa girmişti.

Almanların, Türkiye’yi işgal veya yanına çekme olasılığına karşı Türk yöneticilerle Kahire ve Adana konferansı düzenledi.

İsmet İnönü’yü yanlarına çekmek için türlü vaatlerde bulunsa da İsmet İnönü iyi bir denge politikası ile bu durumu her zaman idare etmiş ve savaşa girmemiştir. (Savaşa son zamanlarda Almanların yenildiği kesinleşince Almanlara savaş ilan ettik.)

Tarih 3 Aralık 1943 Winston Churchill İsmet İnönü’yü savaşa girmesi için ikna etmeye çalışıyor.

Kahire’de düzenlenen konferansta Roosevelt, Churchill ve İsmet İnönü arasında yaşanan diyaloglar:

İsmet İnönü: Savaşa giremeyiz, Almanlar İstanbul’a sadece yangın bombası atsalar bile kent cayır cayır yanar.

Winston Churchill: İstanbul’u korumak için 1.5 uçak filosu vereceğiz. Bu size rahat rahat yeter.

Churchill her ne kadar Türkiye’yi savaşa sokmak istese de, karşısındaki İsmet İnönü’dür, İsmet Paşa’dır. Churchill her ne kadar kurnazsa o da o kadar kurnazdır. İsmet İnönü küçük bir manevrayla konuyu değiştirmiş gibi yapar.

İsmet İnönü: Ya burası ne kadar boğucu, amma çok asker koruyor şu küçücük alanı değil mi?

Churchill oltaya gelmiştir.

Winston Churchill: Aaa, öyle demeyin, bu Almanların ne yapacağı hiç belli olmaz, Girit’ten gelir bombalayıverirler burayı da. Biz her zaman yanımızda 10.000 asker ve 20 uçak filosu ile gezeriz.

İsmet İnönü: Yaa, demek şu futbol sahası kadar alanı 20 filo ancak koruyor da bizim İstanbul’u korumaya 1.5 filo yeter diyorsunuz ha!

Franklin D. Roosevelt: Yakalandın Winston, yakalandın!

Ardından üçünden de kahkahalar yükselir.

II. Dünya Savaşı Sonrası Yaşananlar

Savaşın sonunda iktidardan düşmüştür. Fakat yaptığı seçim kampanyalarında fark etmiştir ki ona gelen tezahüratlar siyasi parti lideri olarak değil, savaştan zaferle ayrılan savaş lideri üzerinedir. 1951 yılına kadar muhafazakâr parti liderliği yapmış, 1951 yılında yeniden Başbakan seçilmiştir. 1955 yılında ise istifa etmiş ve siyasetten çekilmiştir. NATO, Avrupa Konseyi gibi örgütlerin oluşmasını sağlamıştır. 1950 yılında Sonning Ödülü, hayatı boyunca yayımladığı 40’tan fazla kitap ve yüzlerce makale ile 1953 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazanmıştır. 1963 yılında Amerika Birleşik Devletleri kendisine onursal vatandaşlık vermiştir. Bununla daima gurur duymuş ve duyduğu gururu her zaman dile getirmiştir. 1965 yılında bir inme sonucu hayata veda etmiştir. Cenazesi Blenheim Palace’a gömülmüştür.

Yıllardır yaptığı siyaset ona yoğun bir vatanseverlik, kriz sırasında başarı elde etme, siyasette ustalık, yoğun bir konsantrasyon gibi yetenekler kazandırmıştır. Çok sevdiği devletine yazar, hatip, devlet adamı, başbakan olarak hizmet etmiştir.

Avam Kamarası’nda yaptığı tarihe geçen konuşmasıyla yazımı bitirmek istiyorum. Bu konuşmayı Adolf Hitler’in bile radyodan dinlediği rivayet edilir.

“Bayrağımızı bırakmayacak ve başarısız olmayacağız. Sonuna kadar devam edeceğiz. Fransa’da savaşacağız, denizlerde ve okyanuslarda savaşacağız. Güvenle büyüyen gücümüzle ve havada artan gücümüzle savunacağız. Bedeli ne olursa olsun Adamızı savunacağız. Kumsallarda savaşacağız. İniş gerekçesiyle savaşacağız. Sahada ve sokakta savaşacağız. Tepelerde savaşacağız. Ama asla teslim olmayacağız.”

 
 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İlgili Haberler

Ruhi Sarı "Vahdettin", Bedir Bedir "İsmet İnönü", Engin Hepileri "Rauf Orbay" oldu
Fehmi Koru yazdı: İsmet İnönü namaz kılar mıydı? Bir siyaset adamının tanıklığı
İsmet İnönü anlatmıştı... Atatürk'ün Samsun yolculuğu nasıl başladı?