İsrail Hapishanelerinde Dehşet: "İşkence Kampları" Gerçeği!

B'Tselem'den Şok Rapor: Filistinliler, İsrail hapishanelerinde fiziksel ve cinsel şiddet, aç bırakılma, uykusuz bırakılma gibi ağır işkencelere maruz kalıyor. Hapishaneler "işkence kamplarına" dönüştü!

İsrailli insan hakları kuruluşu B'Tselem'in yayımladığı çarpıcı raporda, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinlilerin yaşadığı işkenceler ve kötü muameleler gözler önüne serildi. "Cehenneme hoş geldiniz: İsrail hapishaneleri işkence kampları ağına dönüştü" başlıklı raporda, 30'u Doğu Kudüs ve Batı Şeria'dan, 21'i Gazze Şeridi'nden ve 4'ü İsrail vatandaşı Araplardan olmak üzere toplam 55 Filistinlinin ifadeleri yer aldı.

Raporda, doktorlar, akademisyen kadınlar, avukatlar, üniversite öğrencileri, çocuklar ve siyasi liderler dahil olmak üzere, İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'ye saldırılarının başlamasından sonra tutuklananların yaşadıkları detaylandırıldı. İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinliler, cezaevlerinde cinsel şiddet, aşağılanma, aç bırakılma, keyfi ve ağır şiddet gibi sistematik işkence yöntemlerinin uygulandığını belirttiler.

4781 Filistinli Suçlama Olmaksızın Cezaevinde Tutuluyor

Filistinliler, kötü temizlik şartları, uykudan yoksun bırakılma, ibadet engeli ve ibadet edilmesine yönelik cezalar, kişisel eşyalara el konulması ve uygun tedavinin engellenmesi gibi insanlık dışı muamelelerle karşılaştıklarını ifade ettiler.

Raporda şu ifadelere yer verildi: "İsrail hapishanelerinde kalan Filistinlilerin ifadeleri, hem sivil hem askeri 12'den fazla cezaevinin, amacı insanlara kötü muamele etmek olan bir kampa dönüştürüldüğünü ortaya koyuyor. Bir işkence kampı işlevi gören bu yerlere bir kez giren herkes en şiddetli acıyı, kasıtlı ve bitmeyen eziyeti çekmeye mahkum oluyor."

Rapora göre, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının başlamasından önce İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklu sayısı 5 bin 192 iken, Temmuz 2024 itibarıyla bu sayı 9 bin 623'e yükseldi.

Alıkonulan Filistinlilerden 4 bin 781'inin yargılama ve herhangi suçlama olmadan, "idari tutukluluk" kapsamında cezaevinde tutulduğuna dikkat çekildi.

İsrail'in güçlerinin, 7 Ekim'in hemen peşinden İsrail'de bulunan ve çalışma iznine sahip binlerce Gazzeli işçiyi yasa dışı bir şekilde gözaltına aldığı kaydedilen raporda, yüzlerce Filistinlinin bilinmeyen bir yere götürüldüğü, aralarında hala alıkonulanların olduğu ve bu kişilerin yakınlarına haber vermelerinin engellendiği kaydedildi.

Ailelerin, avukatların ve insan hakları kuruluşlarının, tutuklu listelerinde yer alan kişileri ve gözaltı merkezlerini araştırmaya çalıştığı ama bu girişimlerin reddedildiği kaydedilen rapora göre, İsrail mahkemeleri, gözaltına alınanlara ilişkin bilgi sağlama "yükümlülüğünün olmadığını" ifade etti.

İSRAİL'İN 'İDARİ TUTUKLUKLUK' UYGULAMASI

İsrail, "idari tutukluluk" adını verdiği uygulamayla, suçlama ve yargılama olmaksızın Filistinlileri 1 aydan 6 aya kadar alıkoyabiliyor.

Askeri mahkemeler, "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar vererek tutukluya hangi suçla itham edildiğini açıklamadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 314'ü çocuk, 10 bin 980'i kadın olmak üzere 39 bin 623 Filistinli öldü, 91 bin 469 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

'IŞKENCE GÖREN' FILISTINLILER KONUŞTU: 'ÇIĞLIKLARDAN UYUYAMADIK'

The Guardian'ın serbest bırakılan mahkumlarla yaptığı röportajlara göre, Filistinli mahkumlara yönelik şiddet, aşırı açlık, aşağılanma ve diğer kötü muameleler İsrail hapishane sisteminde normalleşti. Kötü muamele artık o kadar sistematik hale geldi ki, hak grubu B'Tselem bunun "kurumsallaşmış kötü muamele" politikası olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.

Eski tutuklular, şiddetli dayaktan cinsel şiddete, açlığa yol açan yiyecek yardımlarından, tıbbi bakımın reddedilmesine ve kadınlar için sabun ve hijyenik ped gibi temel ihtiyaçlardan, su, gün ışığı, elektrik ve sanitasyondan yoksun bırakılmaya kadar uzanan istismarları söyledi.

Aylar süren bir soruşturmada , B'Tselem, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafınca yönetilen 16 İsrail hapishane hizmeti hapishanesinde ve gözaltı merkezinde tutulan 55 eski mahkumla görüştü ve istismarın ölçeğini ve doğasını haritaladı. Son derece saygın Kudüs merkezli grup, İsrail hapishanelerinin artık "işkence kampları" olarak etiketlenmesi gerektiği sonucuna vardı.

İSRAIL'IN IŞKENCE ÜSSÜ SDE TEIMAN'DA NELER YAŞANIYOR?

Filistinli Mahkumlar Derneği Başkanı Raed Mohammed Mahmood Amer, İsrail'in Filistinli tutuklulara karşı işlediği insanlık suçlarını ve geçen hafta Sde Teiman gözaltı merkezinde yaşananları Anadolu Ajansı için kaleme aldı.

İsrail 7 Ekim'den bu yana soykırım ve işgalin ortasındaki Gazzelilere karşı savaş suçları ve hak ihlalleri gerçekleştirmeye devam ediyor. Kadınlar, çocuklar ve genç erkekler de dahil olmak üzere hiçbir sivil İsrail'in bu ihlallerinden kurtulamıyor.

Gazze'ye yönelik acımasız ve canice saldırının başlangıcından bu yana İsrail işgali, özellikle Gazze'de binlerce insanımızı tutukladı ve Negev Çöl Cezaevi, Ofer Askeri Cezaevi ve Sde Teiman Askeri Cezaevi de dahil olmak üzere İsrail hapishanelerine nakletti. Bu arada Gazze civarlarında bulunan Sde Teiman Cezaevi, uluslararası insan hakları kurumları tarafınca tanınan resmi İsrail cezaevleri arasında değil.

İsrail ordusu yüzlerce kişiyi tutukladı ve onları her türlü işkencenin yapıldığı, eller ve bacakların kırıldığı şiddetli dayakların atıldığı ve çok sayıda mahkumun idam edilmiş olduğu Sde Teiman Askeri Cezaevi'ne nakletti.

Aralık ayının başlangıcında, Sde Teiman Cezaevi'ndeki gerçekler ve insan hakları ihlalleri cezaevinde görev yapan İsrailli doktorlardan bazılarının bilgileri sızdırmasıyla ortaya çıkmaya başladı. Uluslararası insan hakları raporlarına ve uluslararası medyada yer alan haberlere göre, bu bilgiler özellikle Gazzeli tutuklulara yönelik uygulamaları ve işkenceleri doğruluyordu. Belgeler İsrail askerlerinin Gazzeli tutukluları kasıtlı olarak aşağıladığını, ruh sağlıklarını bozduğunu ve tüm uluslararası sözleşmeleri ve insani normları ihlal eden etik dışı davranışlara zorladığını gösteriyordu.

Gazze'den serbest bırakılan tutukluların ifadelerine göre, işgal güçleri onları soydu ve İsrail ordusuna bağlı polis köpekleri tarafınca korkunç ve korkutucu cinsel istismara maruz bıraktı. İsrail, tutuklulara karşı her türlü işkence ve dayağı uyguladı, onları uykudan yoksun bıraktı, hapishane bahçesinde onlarca saat çıplak tuttu, ayrıca kıyafet, temizlik malzemeleri, saç kesimi gibi gereksinimlerini gidermelerine ve hatta uyumalarına bile izin vermedi.

Çeşitli uluslararası ve yerel insan hakları örgütleri tarafınca cezaevindeki ihlal ve işkencelerle ilgili çok sayıda raporun yayınlanmasının peşinden İsrail, güvenlik kurumları vasıtasıyla, uluslararası toplum nezdinde kendilerini ve kurumlarını etkileyen zararı hafifletmek için çalışmaya başladı. Sözde İsrail Yüksek Askeri Mahkemesi, imajlarını düzeltmek amacıyla cezaevini kapatma, gözaltı ve soruşturma merkezi olarak tutma ve tüm tutukluları diğer İsrail cezaevlerine nakletme kararı aldı.

Sde Teiman Cezaevi'nin ve Negev ve Ofer gibi diğer cezaevlerinin açılmasından bu yana İsrail, Uluslararası Kızılhaç gibi insan hakları kurumlarının ve avukatların Gazze'den gelen tutukluları ziyaret etmelerini engellemeye karar verdi. Ayrıca İsrail hiçbir tarafın cezaevlerindeki tutuklu sayılarını, isimlerini veya hangi koşullarda yaşadıklarını öğrenmesine izin vermedi.

BATI ŞERIA VE KUDÜS'TEN 9 BIN KIŞI HALA İSRAIL HAPISHANELERINDE

Tüm bunlara rağmen, Filistin'deki insan hakları kurumları tutukluları ziyaret etme girişimlerini sürdürdü. Birkaç avukat her türlü işkence ve dayağa maruz kalan az sayıda tutukluyu ziyaret etmeyi başardı. Ancak İsrail, cezaevi yönetimine yaptıkları taleplere rağmen avukatların ziyaretlerini engellemek için engeller koymaya devam etti.

Tüm bu uygulamalara ve suçlara rağmen İsrail, Gazze'den çok sayıda tutukluyu hala elinde tutuyor ve tüm uluslararası sözleşmeleri ve insani yasaları hiçe sayarak tutukluları öldürmeye ve istismar etmeye devam ediyor. Saldırıları ve İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklulara işkenceyi durdurmak için uluslararası baskı yapılması gerekiyor, zira İsrail bu baskının eksikliğinden faydalanıyor.

Filistin'deki insan hakları kurumları, serbest bırakılan mahkumların ve tutukluların ifadeleri vasıtasıyla mahkumlara karşı işlenen suçları belgeledi ve ifadelerin yemin altında verilmesini sağladı. Böylelikle işlenen tüm işkence ve cinayet suçları işgal hükümetini, askerlerini ve memurlarını uluslararası kurumlar ve mahkemeler önünde sorumlu tutmak üzere kayda geçirilmiş ve belgelenmiş oldu.

Gazze'den binlerce, Batı Şeria ve Kudüs'ten ise 9 binden fazla kişinin işgal hapishanelerinde tutulduğu ve onlarca şehit cenazesinin hala işgalci İsrai'in elinde olduğu bildiriliyor.

(Ajanslar - The Guardian)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.