İsrail, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Gazze'deki açlık durumuna ilişkin taleplere verdiği cevabı Divan'a sundu.İsrail, UAD tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gazze'deki açlık ve katliamlardaki sorumluluğunu üstlenmekten kaçınarak, yeni önlem talebinde bulunan Güney Afrika'yı, Mahkemenin yetkisini kötüye kullanmakla suçladı.
İsrail'i, Gazze'deki açlık ve katliamlardan kendisini sorumlu tutan Güney Afrika'nın iddiaları için, "Bunlar gerçekte ve hukukta tamamen asılsızdır, etik açıdan iğrençtir ve hem Soykırım Sözleşmesi'nin hem de UAD’nin yetkisinin kötüye kullanılmasını temsil etmektedir," sözlerini söyledi.
Gazze'deki açlık olaylarının "İsrail'in kasıtlı eylem ve ihmallerinin doğrudan bir sonucu olduğu ve İsrail'in yardım kuruluşları için düşmanca, çalışamaz bir ortam yaratarak insani yardımı bir pazarlık kozu olarak kullandığı" yönündeki Güney Afrika iddialarını kabul etmeyen İsrail, Gazze'deki gıda sorununu çözmek için BM ve üçüncü ülkelerle aktif bir şekilde çalıştığını savunmuş oldu.
İsrail, Güney Afrika'nın geçici önlem prosedürlerini kötüye kullanmakla suçladı ve "Bazı gerçekleri göz ardı ediyor ve bazılarını da saldırgan ve bilinçli bir şekilde çarpıtıyor." şeklinde suçlamalarda bulundu.
İsrail, Gazze'ye yönelik insani yardımların arttığına dair savunmasını kendi Savunma Bakanlığı'na bağlı Bölgelerdeki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü (COGAT) verilerine dayandırırken, Güney Afrika'nın ek tedbir taleplerini içeren dilekçesinde yer alan BM kuruluşlarının insani yardımların engellendiğine dair iddialarını yanıtsız bıraktı.
İSRAİL, GÜNEY AFRİKA'NIN EK TEDBİR TALEPLERİNİN REDDEDİLMESİNİ İSTEDİ
İsrail, Güney Afrika'nın ek tedbir taleplerinin reddedilmesini isteyerek, Gazze'deki mevcut çatışmalar süresince çeşitli insani girişimlerin yapıldığını, insani yardım malzemelerinin ulaştırıldığını ve sivillerin zararını en aza indirmek için çaba gösterildiğini savundu.
İsrail, beyanında "Gazze'deki insani acıların çözümü konusunda büyük zorluklarla karşı karşıyayız. Bu savaş sırasında trajik ve acı verici sivil kayıplar yaşanmaktadır." ifadelerini kullanarak, Güney Afrika'nın yeni tedbirlere hükmedilmesi talebinde bulunan her şeyin, Divan'ın 26 Ocak'ta verdiği kararında zaten yer aldığını belirtti ve bu nedenle ek tedbir talebinin reddedilmesini istedi. İsrail, Güney Afrika'nın daha önce alınan tedbir kararlarının yenilenmesini isteyerek Gazze'deki çatışmaları kontrol altına alma amacını artırmayı hedeflediğini belirtti. Ayrıca, Güney Afrika'nın sürekli siyasi dikkat çekme ve Hamas ile sürekli dayanışma içinde olduğunu gösterme amacında olduğunu ifade etti.
GÜNEY AFRİKA YENİ TEDBİRLER İSTİYOR
Güney Afrika, Gazzelilerin açlığa mahkum edilmesi nedeniyle İsrail aleyhine 26 Ocak'ta verilen tedbirlerin değiştirilmesi veya yeni tedbirlere hükmedilmesi talebinde bulunduğu Uluslararası Adalet Divanı'na başvurmuştu.
Güney Afrika'nın yeni tedbir talebinde, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı'nın 26 Ocak'ta verdiği tedbir kararlarına ısrarla uymadığı ve Gazze'deki "korkunç ihlallerine" devam ettiği belirtilmiş, Divan'dan, Gazze'deki 2,3 milyon Filistinliyi, bunların içinde 1 milyondan fazla çocuğun güvenliğini sağlamak amacıyla acilen İsrail aleyhine verdiği 6 tedbiri değiştirmesini ve/veya acilen yeni tedbirlere karar vermesini istemişti.
Güney Afrika, dilekçesinin sonunda, Uluslararası Adalet Divanı'ndeki Srebrenitsa soykırımı davasında Bosna Hersek'in de ek önlem talebinde bulunduğunu ve Divan'ın ek önlem talebini reddetmesinden 2 yıl sonra 7,336 Boşnak'ın öldürüldüğü soykırımın yaşandığını hatırlatarak, "Güney Afrika bu noktada UAD’yi, Gazze'deki Filistinlileri soykırıma varan açlıktan kurtarmak için elinden geleni yapmak üzere çok geç olmadan harekete geçmeye çağırmaktadır." ifadesini kullanmıştı.
Güney Afrika'nın başvurusunda, Uluslararası Adalet Divanı İç Tüzüğü'nün 75. maddesi uyarınca davanın her aşamasında tedbir kararlarına hükmedebileceğini ve 26 Ocak'tan bu yana Gazze'de Mahkeme'nin yeni tedbirlere hükmetmesini gerektiren önemli gelişmelerin olduğunu vurgulamıştı.
UAD'DE İSRAİL ALEYHİNE AÇILAN SOYKIRIM DAVASI
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023'te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği iddiasıyla İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) dava açmıştı.
Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet arz etmesi nedeniyle UAD'den ihtiyati tedbirler almasını talep etti ve bu talep hakkındaki duruşmalar, 11-12 Ocak'ta Lahey'deki Barış Sarayı'nda gerçekleştirildi.
Divan, 26 Ocak'ta duyurduğu tedbir kararlarında, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan eylemleri işlememesi için gereken tüm tedbirleri almasını, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki eylemleri gerçekleştirmesini engelleyecek önlemleri acilen almasını, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrıları yapanları durdurmak, engellemek ve cezalandırmak için gerekli adımları atmasını, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını iyileştirmek için gerekli olan temel hizmetlere ve insani yardıma erişimi sağlamak için acil ve etkili önlemleri almasını, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlaline dair delillerin yok edilmesini önlemek ve korumak için etkili tedbirler almasını, bu kararın yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde alınan tüm tedbirler hakkında Mahkemeye bir rapor sunmasını hükmetti.
Güney Afrika, İsrail'in Refah'a yönelik saldırı planı sebebiyle 13 Şubat'ta yeni tedbirlere hükmedilmesini talep etti. Ancak Divan, 16 Şubat'taki kararında bu ek tedbir talebini reddetti ve İsrail'in mevcut geçici tedbirleri hızlı ve etkin bir şekilde uygulaması gerektiğini belirtti.