İsrail, Hamas'ın saldırılarına yanıt olarak Ekim 2023'ten itibaren Gazze Şeridi'ne yönelik hava saldırılarına devam ediyor. Gazze Sağlık Bakanlığı'nın Cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında, bu süre zarfında İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılarda 38.919 Filistinlinin hayatını kaybettiği açıklandı. Sivil kayıpların artmasıyla birlikte bölgede insani kriz derinleştiği belirtildi.
GAZZE'DE SİVİL KAYIPLAR VE YARALANMALAR DEVAM EDİYOR
Euronews'te yayımlanan habere göre, son günlerde İsrail ile Gazze Şeridi arasında yaşanan çatışmalar insanlık açısından dramatik sonuçlar doğurdu. İsrail güçlerinin son 24 saat içinde sivilleri hedef alarak gerçekleştirdiği saldırılarda en az 37 kişi hayatını kaybetti, 57 Filistinli ise yaralandı.
Gazze Şeridi'nde meydana gelen bombardımanlar sonucunda birçok bina yıkıldı ve insanlar yıkıntılar altında yardım bekliyor. Arama-kurtarma ekipleri büyük çaba sarf ediyor ancak koşullar oldukça zorlayıcı.
Saldırılar sırasında Gazze kentindeki bazı yolların hasar gördüğü ve hastanelere ulaşımın zorlaştığı bildirildi.
İsrail ile Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas arasındaki çatışmalar, özellikle 7 Ekim'de başlayan yoğun bir dönemi işaret ediyor. Hamas militanlarının İsrail sınırını geçerek düzenlediği saldırılarda yaklaşık 1.200 kişi öldü ve 250 kişi rehin alındı. Rehinelerden bazıları daha sonra İsrail ile yapılan bir takas sonucunda serbest bırakıldı.
GAZZE'DE TEMEL İHTİÇLARIN ERİŞİMİ ZORLAŞIYOR
Uluslararası toplumun tepkilerine ve Birleşmiş Milletler'in ateşkes çağrılarına rağmen, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve sivil kayıplar devam ediyor. Sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in saldırılarında çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 38.000'den fazla Filistinli hayatını kaybetti ve 84.700'den fazla kişi yaralandı.
Gazze'deki kriz, bölgenin temel ihtiyaçlara erişimini ciddi şekilde kısıtlıyor ve gıda, temiz su ve ilaç gibi hayati malzemelere ulaşmak zorlaşıyor.
Son olarak, Güney Afrika'nın İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı dava, soykırım suçlamalarını içeriyor ve bu durum uluslararası alanda önemli bir tartışma konusu haline gelmiş durumda.