İsrail Başbakanı Netanyahu, Fransız kanalı LCI'ye verdiği röportajda, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Hamas liderleri ile İsrail'in seçilmiş liderlerini eşdeğer görmesini eleştirerek, yakalama kararı başvurusunu reddetti. Gazze'deki sivil kayıpları en düşük oranda olduğunu iddia etti. Ancak UCM Başsavcısı, Netanyahu'yu ve Savunma Bakanı'nı savaş suçlarından cezai sorumluluk altına alarak karşı çıktı.
Netanyahu, Fransız kanalı LCI'ye verdiği röportajda, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı'nın (UCM) Hamas liderleri ile İsrail'in demokratik yollarla seçilmiş liderleri arasında düzmece bir eşdeğerlik kurduğunu iddia ederek, yakalama kararı başvurusunu "delilik" olarak niteledi. Ayrıca, UCM Başsavcısı Han'ın kendisi hakkında sunduğu gerekçelerin "uydurma" olduğunu savunarak, Gazze'deki kıtlığı önlemek için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını ileri sürdü.
Gazze'deki sivil kayıplara ilişkin soruya Netanyahu, askeri kayıplara kıyasla Gazze'deki sivil kayıpların "modern şehir savaşlarında görülen en düşük oran" olduğunu iddia etti.
Netanyahu, dünya genelinde İsrail'e karşı düzenlenen protesto gösterilerini eleştirerek, eylemcileri "İsrail’in demokrasisini" hedef almakla suçladı.
Filistin devletini tanıyıp tanımayacaklarına ilişkin Netanyahu, Filistin'in "barışçıl bir devlet" olmayacağını iddia ederek, "Onlara şimdi bir devlet verirseniz bu, teröristler için mümkün olan en büyük ödül olacaktır." ifadelerini kullandı. Ayrıca, Gazze'yi işgal etmek gerekip gerekmediği sorusuna ise "Gazze'yi işgal etmek gerekecek mi bilmiyorum ama teröristleri durdurmak için her an oraya girebilmemiz gerekecek." şeklinde yanıt verdi.
Netanyahu'nun röportajı yayımlandığı sırada yüzlerce kişi, televizyon binasının önünde İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını ve savaş suçuyla itham edilen Netanyahu'ya propaganda yapıldığını protesto etti.
UCM Başsavcısı Kerim Han, Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında "yakalama kararı" başvurusunda bulunmuştu. Han, Netanyahu ve Gallant'ın 8 Ekim 2023'ten itibaren Gazze Şeridi'nde savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inandığını belirtmişti. Netanyahu ve Gallant'a yöneltilen suçlar arasında sivillerin aç bırakılması, kasten büyük acılara veya vücutta ciddi yaralanmalara neden olma gibi suçlar bulunuyordu. Başsavcı, bu suçların devlet politikası uyarınca Filistinli sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik saldırının parçası olarak işlendiğini vurgulamıştı. Gazze'de açlığın "savaş silahı" olarak kullanıldığına dikkat çeken Han, İsrail'in uluslararası insancıl hukuka uyma yükümlülüğünü hatırlatmıştı.