İşsizlik aldı başını gidiyor, tefeciler sokaklara ilan asıyor!

Döviz kurlarındaki hızlı artış ve işsizliğin hızla büyümesinin ardından tefeciler zor durumdaki vatandaşları ağına düşürmek için sokaklara ilanlar asmaya başladı.

Türkiye derin bir ekonomik krizin içinde. Son resmi verilere göre 4 milyon 101 bin kişi aktif biçimde iş arıyor ancak bulamıyor. TÜİK verilerine göre 1 milyon 377 bin kişi “iş bulma ümidim olmadığı için iş aramayı bıraktım ancak iş olsa çalışırım” diyor. Bu durumda olanların sayısı geçen yılın aynı ayında 583 bindi. 3 milyon 354 bin kişi ev kadınlığı veya öğrencilik gibi nedenlerle iş arayamıyor ancak iş olsa çalışırım diyor. Özetle ülke, ekonomik krizi bir sosyal kriz biçiminde yaşıyor. Tüm bunların üzerine tüketici borçları binmiş durumda. Merkez Bankası’nın verilerine göre geçen yılın eylül ayının ilk haftasında 411,9 milyar lira olan tüketici kredisi borçları bu yılın aynı haftasında 658,8 milyar liraya çıkmış durumda. Üstelik bu borcun yarısından fazlasına karşılık gelen 366,8 milyar lirası ihtiyaç kredisi. Sosyal krizin bir boyutu işsizlik, diğer boyutu borçken, diğer yandan da çalışanların yoksulluğu derinleşiyor. Ücretli çalışanların yarıya yakını asgari ücret ve civarında gelir sahibi. 2 bin 324 lirayla hem ailesinde işsiz kalan kişiye bakmak, hem mutfak masraflarını karşılamak hem de kredi taksitlerini ödemek zorunda bırakılan milyonlar var. İstanbul İstatistik Ofisi’nin verilerine göre 2 bin 500 lira ve altında gelir sahibi olan kişilerin yüzde 92,6’sı 1000 TL’lik beklenmedik bir harcamayı karşılamak için borçlanmak zorunda kaldığını söylüyor. Ancak yıllardır süren ekonomik darboğaz nedeniyle geniş kesimlerin kredi puanı oldukça düşük. Bu nedenle yeni banka kredisi bulmakta da zorlanılıyor.

YENİ MODA PARAVAN KREDİ

Bu darboğaz karşısında son aylarda giderek artan yöntem bir tür tefecilik. Otobüs duraklarına, elektrik direklerine asılan küçük el ilanlarının hedefi, geçinme güçlüğü yaşayan insanlar. İlanlarda vadedilen şey ise “kredi puanı düşük olanlara kefilsiz kredi.” BirGün'den Ozan Gündoğdu'nun haberine göre, bu yöntemde bankadan başkası adına kredi çekiliyor. Yüzde 15’e varan komisyonlarla çekilen kredi bir başkasına borç veriliyor. Örneğin, 10 bin liralık kredi kullanılıyor, bunun 8 bin 500 lirası kredi notu düşük olduğu için borç arayan zor durumdaki kişiye veriliyor, geri kalan bin 500 lirası aracının komisyonu oluyor. Zor durumdaki kişi ise 10 bin liranın taksitlerini bu aracıya ödüyor. İşlemin bankacılık literatüründeki adı “paravan kredi”. Bankalar için bu tip paravan kredilerin tespit edilmesi çok zor. Böylece bu zorluktan istifade ederek yeni bir sektör oluşmuş durumda.

FATURAYA YANSIYAN TEFECİLİK

Borçlanmada bir başka yöntem ise telefon faturaları üzerine alınan elektronik cihazlar. İlk duyulduğunda kulağa tuhaf gelen bu yöntemde zor durumdaki kişi yine aracılara başvuruyor. Bu aracılar kişinin faturasının üzerine bir telefon alıyor ve bu telefonun nakdi bedelini zor durumdaki kişiye borç olarak veriyor. Tabii bu esnada aracı yine yüzde 15’e varan komisyonunu alıyor. Örneğin kişinin kredi puanı bankadan kredi çekmeye yetmiyor ancak bir GSM operatörü bu kişiye 5 bin liralık bir telefon satabiliyor. Bu telefonu peşin olarak satın alan aracı, zor durumdaki kişiye 4 bin lirasını veriyor, bin lira komisyonunu alıyor, telefonu da piyasaya üzerine kar koyarak satıyor. Bu yöntemle borç dağıtan onlarca gayriresmi aracı var. O kadar ki bu aracılar Google reklamları dahi veriyor. Ekonomik darboğaz nedeniyle halkın çözüm arayışı arama motoru Google’da da adeta dile gelmiş durumda. Son aylarda kredi borcunu ödeyemediği için yurttaşların kredi notu giderek düşüyor. Ancak işsizlik ve devam eden borçlar nedeniyle bu durumdaki kişiler çözüm arayışında. Google’da “Kredi notu düşüklere kredi” yazarak arama yapanların sayısı son aylarda sert şekilde artmış durumda. Bu aramaların sonucunda insanlar hem kredi notu düşüklere kredi veren bankaları arıyor, hem de tefeci reklamlarıyla üst sıralara yerleşen iletişim numaraları bulabiliyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.