İstanbul Bilişim iflası, aslında göz göre göre geldi. Birçok kişi cihazların çok ucuz olması nedeniyle buraya karşı bir sempati duyuyordu. Mesela 8 bin TL olan bir bilgisayar yaklaşık 6 bin TL civarında satışa sunuluyordu. Durum böyle olunca birçok kişi buraya doğru yöneldi.
Bundan öncesinde aslında müşteriler cihazlarını alabiliyordu. Ancak bir anda cihazlar gönderilmemeye başlandı. Bu durum aynı zamanda müşterilerden çok ciddi şikayetler gelmesine de neden oldu. Şirket ortaya çıkan bu zor durum karşısında konkordato ilan ederek kurtulmaya çalıştı.
Şikayetler gelmeye devam edince mahkeme bu şirkete bir komiser atadı. Hemen ardından sıkı bir şekilde gözetlenen şirketin kullanıcıları mağdur etmemesi için çalışma yürütüldü. Ancak firmanın daha başka suçları olduğu da ortaya çıktı.
Yapılan araştırmalar sonrasında, bu firmanın aslında vergi kaçırdığı da görüldü. Nurettin Yavuz bu firmanın başındaki isim ve nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla 114 ayrı suç dosyası yer alıyor. Ancak kendisinin herhangi bir mal varlığı olmadığı görüldü.
Şirket paravan başka firmalar aracılığı ile vergi kaçırdı. Bu şirketlerin sayısının 40 civarında olduğu söyleniyor. Maddi durumu iyi olmayan kişilere 1000 ya da 2000 TL ödeme yaparak bu paravan şirketleri kurdurmuştu. Ancak yapılan araştırmalarda bu da ortaya çıktı. Sonuç olarak İstanbul Bilişim hakkında iflas kararı verildi ve dava böylece kapanmış oldu.
İstanbul bilişim iflas etti: Mağdur sayısı endişelendiriyor
Şu anda birçok kişi parasını alamamaktan şikayetçi. Bakalım ilerleyen dönemlerde firmanın mağdur ettiği kişiler paralarını geri alabilecek mi.