İstanbul 14. İdare Mahkemesi, Tansu Çiller'e ait Kilyos'taki denize sıfır arazi için yapılan ve yapılaşmayı üç kat artıran imar kararlarına ilişkin olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nı dava eden İBB'yi haklı buldu.
Mahkeme, koruma amaçlı uygulama imar planında hukuka uygunluk bulunmadığına hükmetti. Böylece mahkeme, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın verdiği imar planı değişikliği kararını İBB'nin açtığı dava sonucunda ikinci kez iptal etmiş oldu.
NE OLMUŞTU?
Sarıyer Kilyos Mahallesi'nde bulunan eski Başbakan Tansu Çiller ve eşi Özer Çiller'e ait parseller için mevcut planlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından ilk olarak 2020 yılında dava edildi. İstanbul 5. İdare Mahkemesi, 2 Kasım 2021 tarihinde, planların iptaline karar verdi. İstinaf da bu kararı haklı buldu.
Danıştay 6. Dairesi'nin 29 Aralık 2022 tarihinde verdiği kararla onaylanarak kesinleşti. Ancak buna rağmen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı aynı arazi için plan değişikliğine gitti. Bu değişiklikle, "Nitelikli Doğal Koruma Alanı" statüsündeki araziler "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" statüsüne alındı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), bölgenin turizm alanı olduğunu, otel işletmeciliği yapılabileceğini ve yapılaşmaya uygun olduğunu belirten yeni plan değişikliğini de dava etti.
MAHKEME ANAYASA’YI HATIRLATTI
İstanbul 14. İdare Mahkemesi, daha önce aynı yer için verilen yargı kararlarını hatırlatarak anayasanın 138. maddesinde yer alan "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez" fıkrasına atıfta bulunmuş oldu.
YAPILAŞMAYA ‘DUR’ DENİLDİ
Mahkeme, dava konusu arazi için imtiyaz oluşturacak şekilde yapılaşma hakkı verildiğine, kamu yararı bulunmadığına ve bölgede turizm alanı talebinin olmadığına dikkat çekerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni haklı buldu.
Çiller ailesine ait arazi için bakanlıkça yapılan imar değişikliği, istinaf yoluna başvurma hakkı saklı kalmak kaydıyla ikinci kez iptal edildi.