İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, beklenen büyük İstanbul depremi için hazırlanan senaryoları açıkladı. İstanbul'da 1.16 milyon bina olduğunu açıklayan Kahraman, bu binaların yaklaşık yüzde 20'sinin kullanılamaz hale geleceğini söyledi.
İBB'nin depremle mücadeleye yönelik çalışmalarını, projelerini ve önerilerini anlatan Kahraman, "İstanbul’da şu anda 1,16 milyon bina var. Bunların neredeyse 5'te 1'i, yüzde 20'sine tekabül ediyor ki bu binalar muhtemel bir İstanbul depreminden sonra kullanılmaz hale gelecekler." diyerek korkutan tabloyu gözler önüne serdi.
"Afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları"
Tayfun Kahraman, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak deprem odaklı çalışmaları 'deprem seferberliği' başlığı altında toplayarak yoğunlaştırdıklarını bildirerek şöyle konuştu: "Biz artık kentsel dönüşümden İstanbul’da bahsederken tek odağımız afet odaklılık ve bunun yanında da önceliklendirme yani göçme riski olan binaları öncelikli olarak tespit ederek can kayıplarını azaltmak üzerine. Sonrasında mevcut altyapı ve ulaşım ağının afetlere dayanıklı hâle getirilmesi, özellikle sanat yapılarının İstanbul’da karayollarının, köprü ve viyadüklerin yine afetlere karşı hazır hâle getirilmesi gerekiyor. İçme suyu, kullanma suyu gibi rezervlerin tespit edilmesi, bunların afet sonrasında nasıl dağıtılacağına ilişkin yol haritalarının hazırlanması gerekiyor. Şu anda İstanbul’da yer altı sularının haritalarını çıkartıp bu yer altı sularını geçici barınma alanlarıyla ilişkilendirecek bir sistem kurguluyoruz ki afet sonrasında mevcuttaki altyapı çalışmaz hâle geldiğinde yeraltı sularından bu alanları besleyebilecek bir çalışma yapıyoruz."
"Tsunamiden etkilenecek 17 ilçe var"
Kahraman, olası İstanbul depreminde heyelan ya da tsunaminin de meydana gelebileceğini göz önünde bulundurduklarını kaydederek şöyle konuştu: "Tsunami bugüne kadar Türkiye'de bir gerçeklik değildi; ama İzmir depremi bize tsunamiyi hatırlattı, İstanbul için de bir gerçeklik, bunların tespitleri yapılıyor, erken uyarı sistemi çalışmalarımız, bizim iştiraklerimiz İGDAŞ ve Kandilli Rasathanesiyle birlikte ortak projelendiriliyor. 5 ilçede mikrobölgelendirme çalışmalarımız devam ediyor. Anadolu yakası bitmiş durumda, Avrupa yakasındaysa Beylikdüzü’nden itibaren eksiklerimiz var, bunları gideriyoruz. 2024 yılında görev süremizin sonuyla birlikte İstanbul’da planlamaya altlık teşkil edecek mikrobölgeleme çalışmamız tamamen bitirilmiş olacak. Şu anda İstanbul’un 961 mahallesine ilişkin hem tahmin çalışmalarını hem tsunamiden etkilenecek 17 ilçemize ilişkin tsunami çalışmalarını hem de heyelan bölgelerinde bulunan ilçelerimiz için heyelan çalışmalarımıza ilişkin mahalle mahalle tüm verilere İstanbullular ulaşabilir durumdalar."
"Tam güvenli kent için 500 milyar TL'ye ihtiyaç var"
"21 milyon kişi kapasiteli 859 toplanma alanı belirlendi"
Kahraman, deprem sonrasında toplanma ve geçici barınma alanlarının yer seçimi kriterlerine göre belirlendiğini, arazi kullanım türünden yol genişliklerine, nüfus kapasitesine kadar düşünüldüğünü söyleyerek şöyle dedi: "32 milyon metrekare büyüklüğünde 21 milyon kişi kapasiteli 859 toplanma alanı; bin 17 açık, 2 bin 662 adet kapalı olmak üzere de geçici barınma alanları belirlendi. Geçici barınma alanları, 1 aydan 2 yıla kadar uzanan periyotlarda İstanbulluların kullanabilecekleri alanlar. Bu alanları da yine İstanbul şehir haritasından takip edebilirsiniz. Şu anda İstanbul şehir haritasında bu alanlar paylaşılmış durumda. AFAD, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığıyla birlikte de bu alanları yeniden test ederek iş birliğimizde afet sonrası tahliye, yerleştirme ve hayatın sürdürülebilirliğinin planlanmasına ilişkin ortak çalışmalarımıza da birlikte devam ediyoruz ki bu önemsediğimiz konulardan bir tanesi."
"Şişli'de toplanma alanlarının hepsi mezarlık"
Kahraman, afet sonrasında belirlenen toplanma ve barınma alanlarının birbiriyle karıştırıldığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı: "Toplanma alanlarıyla geçici barınma alanları her zaman birbirine karıştırılıyor. Örneğin Şişli bölgesini ele alalım. İstanbul'u iyi bilenler bilirler, Şişli bölgesinde toplanma alanı olabilecek kabiliyette olan sadece mezarlık alanlarımız var, ne yazık ki bu hâle gelmiş İstanbul. Feriköy Mezarlığı, Mecidiyeköy'deki Ermeni Mezarlığı, bunun yanında Zincirlikuyu Mezarlığı, İstanbul'daki Şişli bölgesindeki yegâne toplanma alanlarımız. Şimdi, İstanbullular bize haklı olarak dönüyorlar ki; 'Biz mezarlıklar da mı toplanacağız?' Evet, geçici bir süre, özellikle paniğin azaltılması ve orada koordinasyonun sağlanması için 72 saate kadarlık sürelerde bu toplanma alanları kullanılacak. Binalarında sorunu olmayanlar, sorunu olmadığı tespit edilenler binalarına dönecekler, fakat binalarında sorunu olduğu tespit edilenler ise bu alanlardan tahliye koridorlarıyla birlikte geçici barınma alanlarına tahliye edilecekler. Nihai konaklama alanları yani nihai konutları üretilene kadar bu alanlarda kalacaklar."