İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6'sı tutuklu 12 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, Başakşehir'de kurulan yasadışı bir merkezde IŞİD'in Horasan yapılanmasına eleman yetiştirildiği ve örgüt liderlerinden Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, İstanbul'daki askeri kışlalara veya polis karakollarına yönelik terör eylemi gerçekleştirme talimatı aldıkları belirtildi. İddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün istihbarat bilgileri doğrultusunda başlatılan soruşturmanın sonucuna da yer verildi.
AA'da yer alan habere göre, söz konusu iddianamede, Özbek, Kırgız ve Kafkas kökenli kişilerin, Başakşehir'de bulunan Darul Vefa İlim ve Amel Merkezi adlı yasadışı mescit/medresede IŞİD'in Horasan koluna mensup kişilerle bir araya geldikleri ve Suriye ile Afganistan'daki örgüt üyeleriyle yakın ilişkiler içinde oldukları ifade edildi.
"DİNİ EĞİTİM" ALTINDA PROPAGANDA
İddianamede, merkezde çoğunluğu Arap uyruklu olan öğretmenlerin bulunduğuna dikkat çekilerek, öğrencilere dini eğitim adı altında IŞİD'in propagandasının yapıldığı ifade edildi. Ayrıca, yapılanmanın liderlerinin Türkiye üzerinden Afganistan'a gitmeleri için aday kişileri seçerek IŞİD'in Horasan Vilayeti'ne katılmalarını planladıkları belirtildi.
İddianamede, merkezin emniyet birimleri tarafından takip edildiği ve bu nedenle dernek üyelerinin farklı mescitlere dağıldığı, ancak belirli özel günlerde bu merkezde bir araya geldikleri ifade edildi.
"ÖZBEK, TACİK, KAFKAS, IRAK VE MISIR UYRUKLU KİŞİLER SAKLANDI"
Merkezin barındırma birimlerinde, geçmişte Suriye'de IŞİD adına faaliyet göstermiş Özbekistan, Tacikistan, Kafkasya, Irak ve Mısır vatandaşlarının gizlendiği belirtildi. Ayrıca sınıflarda, Suriye'deki terör örgütünde aktif rol almış ve yaşamlarını yitirmiş Kafkasyalı, Faslı, Iraklı, Mısırlı ve Tunuslu bazı kişilerin 16-17 yaş aralığındaki 70 çocuğa yatılı eğitim verildiği ifade edildi.
"MECLİS'E SALDIRI PLANI"
2023 Haziran'ın sonunda, bir IŞİD hücresinin İstanbul'da bir araya gelerek örgüt liderlerinin talimatı doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, İstanbul'daki askeri tesislere ve polis karakollarına yönelik terör saldırısı planları yaptığı belirtildi.
İddianamede, örgüt üyelerinin toplantısı sırasında, eylemlerde kullanılacak silah ve patlayıcılar ile ilgili malzemelerin teminini Fuad Azeri'nin sağlamasına karar verildiği, diğerlerine ise bu amaçlar için gerekli paraların toplanması görevi verildiği belirtiliyor.
İddianamede, dosyadaki sanıklardan Fuad Azeri olarak belirtilen kişinin aslında Fuad Rasulov olduğu belirtiliyor. Rasulov'un terör örgütü propagandası yapması, Tacik vatandaşlarını örgüte kazandırma faaliyetlerinde bulunması ve IŞİD adına Suriye'deki çatışma bölgelerinde bulunması gerekçesiyle 20 Haziran 2022'de İstanbul'da gerçekleştirilen bir operasyonda yakalandığı ifade ediliyor. Rasulov'un adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı belirtiliyor.
İddianamede, 14 Temmuz 2023'te gerçekleştirilen operasyonda ortaya çıkan merkezin, içerisinde sınıf, yatakhane ve mescit bulunan bir yapı olduğu belirtiliyor. Bu merkezin Rusça paylaşımlar yapılan sosyal medya hesabında, yeni açılan sınıflarla ilgili kayıt duyuruları, iftar organizasyonları ve Kurban Bayramı için maddi yardım taleplerinin olduğu bilgisine yer veriliyor.
YÜKSEK MİKTARDA PARA ELE GEÇİRİLDİ
İddianamede, sanıkların ifadelerine de yer verilerek, bir sanığın ikametinde ele geçirilen ruhsatsız silah, 123 mermi, 52 bin 500 dolar, 1610 avro ve 100 bin 600 lira ile cep telefonu incelemesinde bulunan kamuflaj giyimli silahlı erkekler ve atış talimi yapan çarşaflı kadınlara ait fotoğraflar ile terör örgütü IŞİD ile ilgili dokümanların olduğu belirtiliyor.
Sanıklardan Rasulov'un, önceki suç kayıtlarına değinilerek, Azerbaycan'da uyuşturucu madde kullanımı suçundan 2 yıl tutuklu kaldığı, 2016'da resmi yollarla Türkiye'ye geldiği ve Reina gece kulübüne düzenlenen terör saldırısıyla ilişkilendirilerek IŞİD üyeliği suçundan 2 yıl cezaevinde kaldığı ifade ediliyor.
CİHAT EĞİTİMİ
İddianamede, sanıkların IŞİD'le bağlantılarının olmadığı ve medreseye sadece namaz kılmak için gittikleri, kimseden emir veya talimat almadıkları yönünde savunmalarına da yer veriliyor. Ancak, sanık Mohamed Kotb Mohamed Ahmed'in beyanları, medrezeyle ilgili bazı detayları ortaya çıkarmış.
Ahmed, savunmasında medresenin sorumlusu olduğunu belirttiği Hasan adlı kişinin, cihat konusunda medreseye gelen insanları etkilediğini ve eğitim gören çocukların babalarının Suriye veya Irak'ta IŞİD'e karşı savaşırken öldüğünü belirtiyor. Bu nedenle, Hasan'ın bu örgüt hakkında "hınzır ve domuz" gibi ifadeler kullandığını aktarıyor.
"ÇOCUKLAR DEVLET OKULUNA GİTMİYOR"
Ahmed'in ifadesine göre, sözde medrese günün sabah namazıyla başlıyor ve Kur'an, Arapça, fıkıh, hadis, tefsir, edep ve ahlak dersleri veriliyor. Akşam namazından sonra yemek yeniyor, temizlik yapılıyor ve sabah namazından gece çocuklar uyuyuncaya kadar nöbet tutuluyor.
Ahmed ayrıca, dernekteki yatılı çocukların hiçbirinin devlet okuluna gitmediğini, evlerinden gelenlerin bazılarının okula da gittiğini, ancak ailesi olmayan çocukların hep yatılı kaldığını belirtti.
İddianamede, sanıklar hakkında "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Ayrıca, 2 sanığın ruhsatsız silah bulundurmak suçundan 1,5 yıldan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların mayıs ayındaki ikinci duruşmada hakim karşısına çıkmaları bekleniyor.