ANSA ajansının güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, İtalyan Jandarması (Carabinieri) tarafından, ülkenin güneyindeki Kalabriya bölgesi merkezli suç örgütü Ndrangheta'ya yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda 43 şüpheli yakalandı.
Şüphelilere, mafya tipi suç örgütüne üye olma, yolsuzluk, dolandırıcılık, gasp, kamu ihalelerine fesat karıştırma, hukuka aykırı rekabet ve cinayet gibi suçlamalar yöneltildi.
Gözaltına alınanlar arasında Kalabriya Bölgesel Yönetimi'nin eski başkanı 70 yaşındaki Mario Oliverio da bulunuyor. Olivero'nun suç ortaklığı yapmış olmasından şüpheleniliyor.
Oliverio'nun dışında bölge yönetiminde daha önce görev yapmış başka isimler de gözaltına alınanlar arasında yer alıyor.
Avrupa Birliği Polis Teşkilatı (Europol) da yaptığı açıklamada, İtalya'daki Crotone kenti merkezli operasyona hem kendilerinin hem de Almanya ve Avusturya emniyetinin de destek verdiği ifade edildi.
Söz konusu operasyonda değeri 5 milyon avronun üzerinde olan 16 şirket, 25 gayrimenkul ve 15 araca el konulduğu bilgisi de paylaşıldı.
Ndrangheta, İtalya'nın en tehlikeli suç örgütlerinden biri olarak biliniyor.
2018'in sonlarına doğru bir operasyon düzenlenmiş ve 'Ndrangheta mafyasına bağlı onlarca kişi gözaltına alınmıştı. Haber kaynakları örgüte ''ağır darbe'' indirildiğini söylese de bu mafyanın hikayesini duyduktan sonra birkaç operasyonla dizginlenemeyecek, korku veren bir yapılanma olduğunu göreceksiniz.
Büyük suç örgütü
İtalya'nın güneyindeki Kalbriya bölgesini merkez edinen 'Ndrangheta mafyası ''İtalyan mafyası'' tabirinin vücut bulmuş hali.
Yunanca'da ''kahramanlık'' anlamına gelen sözle adını alan 'Ndrangheta, bölgedeki köylerden ve büyük ailelerden müteşekkil bir yönetim kadrosuna sahip.
Yapılan bir araştırma örgütün Avrupa çapındaki üye sayılarını gösteriyor ve yukarıdaki haritaya göre Türkiye'de de bu mafyanın birkaç üyesi var.
Yaklaşık 150 yıllık bir geçmişten bahsediyoruz ve bu tarihin simgesi olarak örgütün kalesi İtalya'daki San Luca şehri.
Sicilya'lı mafya Cosa Nostra kadar adı duyulmamış olsa da doksanlı yıllarda yasa dışı faaliyetleriyle dünyanın en büyük suç örgütü olarak anıldığını da unutmamak gerek.
Bu ''dünya çapında'' etkilerinin kaynağı diğer örgütlerle çatışmak yerine çoğunlukla onlarla ortak çalışmayı seçmeleri.
Meşhur Cosa Nostra'nın yanında Amerikan mafyaları ve Güney Amerika ve Meksika'da tanınan uyuşturucu kartelleriyle de ortak çalışmaları ünlerinin artmasına sebep oldu.
Belki on binden fazla üyelerinin olmasıyla ilgilidir, bilemeyiz ama bu ortak çalışmalar diğer örgütlerin seçimine bırakılmış gibi değildi. Teklif yapılıyordu fakat kendileriyle çalışmak istemeyen yahut ihanet eden örgütler olursa acımasız sonuçlar ortaya çıkabiliyordu.
70'li yılların sonu, 80'li yılların başında yaşanan mafya hesaplaşmalarında yüzlerce düşman mafya üyesine suikast gerçekleştirmeleri belki de bu yüzdendi.
Bu hesaplaşmalarda her iki taraftan da toplamda 1200 kişi yaşamını yitirmişti.
Sadece örgütlerle değil, petrol krallarıyla da bazı münasebetleri olmuştu, özellikle de Amerika'daki kartellerle işbirliği yaptıkları dönemde.
1973 yılında meşhur petrol kralının varisi III. John Paul Getty'yi kaçırdılar ve fidye olarak 2.7 milyon dolar istediler. Aileden bu parayı aldılar fakat bununla yetinmediler, Getty'yi aileye teslim etmeden evvel mesajlarını iletmek için bir kulağını kestiler.Neredeyse tüm kıtalarda faaliyet gösteren tek örgüt olmaları bir yana soruşturmalar sonucunda Avrupa'daki uyuşturucu trafiğinin %80'ini yönettikleri tahmin ediliyor.
Benzer bir baskıya sahip olmasalar da İtalya ve Güney Amerika dışında Avustralya ve Kanada'da da faaliyetleri sürdüren büyük çaplı bir örgütlenmeleri olduğu söyleniyor.
(AA / Onedio)