İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 15'e yükseltmesine ilişkin, "Eylül 2021 itibariyle bütçenin önümüzdeki dönemde ödeyeceği faiz yükü 723 milyar liraydı. Bu faiz düşüşünün başlatılması süreciyle ekonomide meydana gelen bu sıkıntılardan sonra faiz yükü 2 trilyon 894 milyar liraya çıktı. Dört katına çıktı, milletimiz fakirleşti. Geldiğimiz noktada 'biz bu işi niye yaptık' diyoruz. Yeniden faiz artıracaktık -hatta 15'ten çok daha üzerine bu faizler gidecek- o zaman 'bu inadı niye yaptı, bu cehalet niye Türkiye'ye hakim oldu' diye insan sormadan edemiyor" değerlendirmesini yaptı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta bugün TBMM Genel Kurulu'nda Merkez Bankası'nın politika faizini 650 baz puan artırarak yüzde 15'e yükseltmesini değerlendirdi. Usta, faiz artırımıyla ilgili şunları söyledi:
"FAİZ ARTIRMA SÜRECİNİN ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA DEVAM EDECEĞİNİ ÇOK NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜYORUZ"
"Para Politikası Kurulu politika faizini açıkladı. Politika faizi 650 baz puan arttırılarak yüzde 15'e yükseltildi. Beklentilerin altında bir faiz artışıydı bu. Merkez Bankası'nın açıklamasına baktığımızda bu parasal sıkılaştırmanın yani faiz artırma sürecinin önümüzdeki aylarda devam edeceğini çok net bir şekilde görüyoruz. İnsan geriye gitme ihtiyacı hissediyor. Hatırlayalım Mart 2021'de dönemin Merkez Bankası Başkanı ve Para Politikası Kurulu politika faizini yüzde 19'a çıkartmıştı ve Sayın Cumhurbaşkanı buna şiddetli bir eleştiri getirip hemen 2 gün sonra da Merkez Bankası Başkanı'nı ve sonrasında Para Politikası Kurulu üyelerinin bir kısmını görevden aldı.
Eylül 2021'den itibaren ekonomik temelleri hazırlanmadan faiz indirim süreci başlatıldı faizler en son geldiğimiz noktada yüzde 8,5'a kadar çekildi. Ekonomik temellerinin hazırlanmadan bunun yapılması Türkiye ekonomisini içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Dolar kuru patladı, dolara bağlı olarak yüksek bir enflasyon yüzde 85'lere çıkan bir enflasyonu Türkiye yaşadı. Bununla birlikte politika faizi düşürüldü ama piyasadaki bütün faiz oranları arttı. Faiz düşüşünün herhangi bir olumlu etkisi olmadı. Bankalara etkisi oldu çünkü onlar yüzde 8,5'tan fonlandı ve yandaşlara etkisi oldu. Onlar düşük faizden kamu bankalarından veya Merkez Bankası'ndan kredi alabilenler kredileri aldılar. Ama bunun dışında ekonomiye hiçbir faydası olmadı.
"BU İNADI NİYE YAPTI, BU CEHALET NİYE TÜRKİYE'YE HAKİM OLDU DİYE İNSAN SORMADAN EDEMİYOR"
Yüksek enflasyon, yüksek cari açık, yüksek bütçe açığı olarak ekonomik temelleri hazırlanmadan yapılan bu faiz düşüşü bize yansıdı. Türkiye büyük bir barınma krizine girdi. Konut fiyatları patladı ve ciddi bir yoksullaşma oluştu. Kur korumalı mevduattan ne kadar bir mali yüke katlandığımızı hiçbirimiz bilmiyoruz ancak bildiğimiz bir şey var ki; Eylül 2021 itibariyle bütçenin önümüzdeki dönemde ödeyeceği faiz yükü 723 milyar liraydı. Bu faiz düşüşünün başlatılması süreciyle ekonomide meydana gelen bu sıkıntılardan sonra 723 milyar lira olan faiz yükü 2 trilyon 894 milyar liraya çıktı. Dört katına çıktı, milletimiz fakirleşti.
Geldiğimiz noktada 'biz bu işi niye yaptık' diyoruz. Yeniden faiz artıracaktık -hatta 15'ten çok daha üzerine bu faizler gidecek- o zaman 'bu inadı niye yaptı, bu cehalet niye Türkiye'ye hakim oldu' diye insan sormadan edemiyor."