Partisinden "HDP kapatılmasın, Demirtaş derhal serbest bırakılsın" şeklinde açıklamalar yapılmadığını söyleyen Dervişoğlu, "Bu kadar basit bir yalanı ispatlamak, sözü sarf edenlerin siyasi namus borcudur" dedi.
Meclis'te basın toplantısı düzenleyen İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu'nun gündeminde MHP'li Grup Başkanvekili Erkan Akçay'ın Meral Akşener ve partilerini hedef alan açıklamaları vardı. Akçay'ın, Akşener ve partilerine yönelik açıklamalarını 'nezaket sınırlarını aşan beyanlar' olarak nitelendiren Dervişoğlu, "sürekli yalan söyleyen, iftira atan, elinde bir kova katranla gezip önüne gelene kara çalmaya çalışanlara" seyirci kalamayacaklarını ifade etti. Dervişoğlu, "Büyük ve küçük ortaklı bu iktidar yapısı, büyük ve küçük ölçekli yalan ve iftiranın merkezine dönüşmüştür. Milletimiz bu gerçeği görüyor. Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar yalanı tek sayfa içinde görmemiştim. Allah ıslah etsin" dedi.
"İSPATLAMALARI SİYASİ NAMUS BORCU"
Akçay'ın iddia ettiği gibi İYİ Parti'den, "HDP kapatılmasın, dokunulmazlıklar kalkmasın, Selahattin Demirtaş derhal serbest bırakılsın" şeklinde bir tek cümle kurulmadığını kaydeden Dervişoğlu, "Hal böyleyken bu kadar basit bir yalanı ispatlamak, sözü sarf edenlerin siyasi namus borcudur. Koltuk uğruna borç ödeyebiliyorlar da siyasi namustan haberdarlar mıdır? Doğrusu bunu kestiremiyorum. Dün milli menfaatlerimizi ve bekamızı ilgilendiren konularda verdiğimiz onlarca soru önergesine 'hayır' oyu verenler, İYİ Parti'ye laf etmeden önce haftalarca düşünmeli ve nihayetinde sükutu seçmelidirler. Susup oturmaları gerekenlerin, basit yalanlarla milletimizin kafasını karıştırmaya hakları yoktur" ifadesini kullandı.
"ASIL SİZİ HANGİ VE GEREKÇE BİR ARAYA GETİRDİ?"
HDP'yi kast ederek İYİ Parti'ye "Sizi kim bir araya getirdi?" diye soran" Akçay'a sorularla yanıt veren Dervişoğlu, şöyle devam etti: "Açılım sürecinde, 'Türkiye'nin beka sorunu' dediğiniz, 'hesap sormazsam namerdim' dediğiniz, evinin karşısına 'ne mutlu Türküm diye yazdırmazsam alçağım' dediğiniz iktidar partisiyle asıl sizi kim, hangi güç ve gerekçe bir araya getirmiştir? Cevaplanması icap eden soru budur. 'İP ile HDP arasında ne fark var' diye soran MHP Grup Başkanvekili'ne şunu hatırlatmak isterim; dün, HDP'nin oturduğu ittifak koltuğuna, soğutmadan oturan sizsiniz. Doğu Türkistan konusunda dut yemiş bülbüle dönen, ne kadar milli mesele varsa, ortağını kızdırmamak için yutkunan basiretsizliğin sahibi de sizsiniz. Bu gerçekler yüzünüze vuruldukça, İYİ Parti büyüdükçe, milletimiz aslında ne olduğunuzu anladıkça sinirlenmeniz gayet normal. Normal olmayan; 104 amiralin yayımladığı bildiriye karşı, milletimizin huzuruna çıkarak, en net tavrı koyan saygıdeğer Genel Başkanımızın, demokratik tavrını hazmedememiş olmanızdır. Askeri teamüllere aykırı olarak, rütbeye ya da alfabetik sıraya göre değil de bildirinin en başına, bir dönem İYİ Parti'de görev almış bir ismi siz mi yazdırdınız? Sayın Genel Başkanımızın, bildiri eylemini, siyasi şartları gözeterek, zevzeklik olarak tanımlamasından, neyi üzerinize alındınız ki rahatsız oldunuz?"