Siyasetin topyekûn yeni bir iklime ve yeni bir söylem üretimine doğru evrilmek zorunda olduğunu düşünen Zorlu, İyi Parti’deki istifalar ve sonrasında yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulunmuş oldu.
SIYASET ELEŞTIRISI
Sözcü yazarı Aytunç Erkin’e konuşan İyi Parti Sözcüsü, Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, "Siyaset topyekun yeni bir iklime ve yeni bir söylem üretimine doğru evrilmek zorundadır. Doğal olarak bu yenilenme süreci siyaseti kendi içerisinde yeni aktörlerle baş başa bırakabilir" dedi.
SISTEM DEĞIŞIKLIĞI
"Siyasetin bu kilitlenmişliği üretim, kalkınma ve bilimsellik ekseninde bir inşa sürecine engel oluyor" diyen Zorlu, "Devletin vatandaşına gerçekçi bir üretim politikası üretmek mecburiyeti varken senelerce tüketim kaynaklı bir çıkmaz yaratıldı. Açıkçası vizyon açılımı böyle bir sistemde imkansız. Şunu da söyleyeyim, Türkiye seçime gitmeden bu sistemi kesinlikle tadil (değiştirmek) etmeyi konuşacaktır" öngörüsünde bulunmuş oldu.
PARTI'DEKI ISTIFALAR VE CHP'YE GEÇECEĞI IDDIASI
Kürşad Zorlu, "İYİ Parti’deki peş peşe istifalar ile CHP'ye geçeceği" iddiasına ilişkin soruya şu şekilde yanıt verdi:
"Bir defa bu iddia kesinlikle doğru değil. CHP de kurumsal olarak hemen yalanladı zaten. Milletimin bana verdiği temsil görevini İYİ Parti’de en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Hemen her kesimin sorununa dikkat çekip sesi olabilme çabasındayım. İstifa eden dostlar hakkında ise bir şey demek istemem. Elbette olan biteni doğru bulmuyorum. Fakat şu kadarını söyleyeyim; ister bir üyemiz ister bir milletvekili olsun kayıplar önemlidir ve üzücüdür. Gidenler gitsin noktasından bakmamak ve bir daha yaşanmaması için çaba sarf etmek gerekir. Yakında bir olağan kurultay sürecimiz olacak. Bu geçiş sürecinde birlik ve bütünlüğü korumak gibi bir vazifemiz ve zorunluluğumuz var. Teşkilatlarımızdaki yeniden toparlanmayı sağlamak da bununla ilişkili olacaktır. Ben sizinle ilk röportajımda İYİ Parti’yi (Türkiye’nin milli merkezi) olarak ifade etmiştim. Neydi bu? Türkiye’nin her yanını her insanını kucaklayabilen, Cumhuriyet değerleriyle yoğrulan ve makulü temsil eden, dünyayı iyi okuyan, buna uygun bir yenileşmeyi ve aynı zamanda mukavemet kabiliyetini bir arada tutabilen bir merkezdi. Bunu yeniden inşa edebileceğimizi milletimize göstermek mecburiyetindeyiz. İktidarı eleştirmenin yanı sıra çözümlerimizi ve buna ilişkin güveni de vatandaşlarımızda tesis etmeliyiz."