İYİ Parti, Suriye uyruklu 238 bin 768 kişi ile yabancı uyruklulara taşınmaz mal edinimi aracılığıyla Türk vatandaşlığı verilmesine ilişkin işlemlerin iptali için Danıştay'da dava açtı. Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, partililerle birlikte yaptığı açıklamada, Türk milli kimliğinin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varoluşsal bir tehdit altında olduğunu vurguladı.
Dervişoğlu, "İYİ Parti’nin atacağı bu hukuki adımla, AK Parti tarafından sığınmacılara ve yabancılara dağıtılan yüz binlerce vatandaşlık iptal edilecek. Ecdadımızın kazanmış olduğu Türk vatandaşlığı döviz karşılığında satılamayacak" şeklinde konuştu. Son 7 yılda yabancılara 309 bin konut satıldığını, bunların en az yarısının vatandaşlık karşılığında yapıldığını belirtti.
Dervişoğlu, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 12’nci maddesinde belirlenen şartların açık olduğunu, döviz karşılığında vatandaşlık vermenin bu şartların dışında olduğunu belirtti. "Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürürlüğe konulan Türk Vatandaşlığı Kanunu yönetmeliği, bu durumu hukuksuz hale getiriyor. Hiçbir yönetmelik, kanunun üzerinde olamaz" dedi.
Dervişoğlu, "Döviz ve gayrimenkul alımı karşılığında verilmiş vatandaşlıkların tamamı kanunlara aykırıdır. Türk milletinin hukukunu korumak adına Danıştay’a dava açtık" ifadelerini kullandı. Ayrıca, İçişleri Bakanlığı'nın Suriye uyruklu sığınmacılara verdiği vatandaşlıklar üzerine de bir dava açtıklarını belirtti.
İTİRAZ VE HUKUKSAL SÜREÇ
Dervişoğlu, "Suriye uyruklu yabancılar taşınmaz mal edinimi yoluyla vatandaşlık kazanamaz. 1927’de yürürlüğe giren yasalar, bu durumu imkansız hale getiriyor. İYİ Parti olarak, Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından Suriyeli sığınmacılara dağıtılan 238 bin vatandaşlığın iptali için de hukuki süreci başlatmış durumdayız" şeklinde konuştu.
İYİ Parti’nin açtığı davalar, Türkiye’nin demografik yapısının ve hukuk sisteminin korunması adına büyük bir öneme sahip. Dervişoğlu, "Türkiye bir kupon arazi, Türk vatandaşlığı eşantiyon değildir. Türkiye'nin bir mülteci kampı haline gelmesine asla izin vermeyeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.
ÇARPICI AÇIKLAMALAR
Dervişoğlu, "Bundan böyle, Türk vatandaşlığı yalnızca bir hak değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Bu hukuksuz uygulamaların son bulması için sonuna kadar mücadele edeceğiz" ifadelerini kullanarak sürecin ciddiyetine dikkat çekti.