İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, TÜİK'in yüzde 11.10 şeklinde açıkladığı Ocak ayı enflasyonunun Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonu olduğuna dikkat çekti. Usta, “Erdoğan'ın Türkiye'yi 20 yılın sonunda getirdiği nokta burasıdır” dedi.
TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarına değinen Usta, "Aylık olarak tüketici enflasyonu yüzde 11,1 geldi. Yıllık olarak da enflasyon 48,69’a çıktı. Bu çok büyük bir enflasyon. Adalet ve Kalkınma Partisi, enflasyonu devraldığından çok büyük bir noktaya getirdi. Bu hem üretici hem de tüketici enflasyonu durumunda böyle" dedi.
Bütün maddelere yayılmış bir enflasyon olduğuna dikkat çeken Usta, "Son 2 aydaki enflasyon oranı, fiyat artışı yüzde 26.2 oldu. Yapılan memur ve emekli maaş artışlarını dikkate aldığımızda bu zamların tamamı son 2 aylık enflasyon ile gitmiş oldu. Memurlar bundan sonra keseden yiyecekler." şeklinde konuştu.
Üretici açısından da büyük bir enflasyon olduğunu savunan Usta, "TÜİK muhtemelen üç haneli olmamasına özen göstermiş. Yıllık enflasyon 93.5. Bu enflasyon rakamları zannediyorum son 30 yılın en büyük rakamları." değerlendirmesinde bulundu.
Bağımsız akademisyenlerin geçen ay yüzde 83 olarak açıkladığı yıllık enflasyonu şimdi yüzde 115 olarak duyurduklarına işaret eden Usta, "TÜİK'in rakamlarına karşı her zaman bir kuşku olmuştur. ENAG'ın rakamlarını da dikkate almak gerekiyor. Burada da enflasyon yüzde 115. İstanbul Ticaret Odası da İstanbul için açıkladı. Ona göre de ocak ayında yıllık enflasyon yüzde 50.9" açıklamasını yaptı.
Usta, bütün enflasyon rakamlarının TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarının üzerinde olduğuna dikkat çekti.
Hükümet kanadı ve medyasının "Enflasyon bütün dünyada yükseliyor" şeklinde bir savunması olduğunu kaydeden Usta, "Enflasyonda yükselme var ama dünyanın konuştuğu enflasyonlar bizim konuştuklarımızın 10'da biri." dedi.
G-20 ülkeleri ile Türkiye'deki enflasyon rakamları arasındaki farklara dikkat çeken Usta, "Başka ülkelerin yıllık enflasyonları bile bizim aylık enflasyonumuzun anca yarısı, hatta 5'te 1'i kadar." şeklinde konuştu.
Usta, “Bizim maruz kaldığımız enflasyon rakamları, dünyada olan enflasyon rakamları değil. Bu Türkiye'nin kendi beceriksizliğinden kaynaklanan enflasyon rakamlarıdır. Bu kötü yönetimdir. Erdoğan yönetiminin Türkiye'yi maruz bıraktığı enflasyondur.” değerlendirmesini yaptı.
“BİZİM LİGİMİZ BELLİ OLDU”
"Enflasyon açısından da ekonomi açısından da bizim ligimiz belli oldu" diyen Usta, "Bunlardan biri Venezuela. Borçlarını ödeyemeyen, enflasyonu bir ara milyona kadar çıkmış... Sabah evinizden bir çuval para ile çıkıyorsunuz akşam gelirken bir tane ekmek alamıyorsunuz. Biz artık bu ülkenin ligine geldik. Bu ligde Sudan, Lübnan, Suriye, Surinam, Zimbabwe ve Arjantin var. Biz şu anda Arjantin'e yaklaştık. Arjantin borçlarını ödeyemeyen bir ülkedir, durumu bizden daha iyi. Erdoğan'ın Türkiye'yi 20 yılın sonunda getirdiği nokta burasıdır. Gelişmiş ülkelerde enflasyon yüzde 2 desek bizde 25 katı enflasyon var." ifadelerini kullandı.
“KILAVUZU KARGA OLANIN…”
TÜİK'in yüzde 11.10 şeklinde açıkladığı Ocak ayı enflasyonunun Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonu olduğuna vurgu yapan Usta, Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan'ın ocak ayında eksi enflasyon beklediğini hatırlattı.
Usta, "İktidara bunlar kılavuzluk ediyor. Türkiye'nin halini siz düşünün. Bizde bir söz vardı; kılavuzu karga olanın diye.. Bu tür kişileri Finans Ofisi Başkanı yaparsanız, bunların sözleri ile hareket ederseniz yanılırsınız. Cumhurbaşkanı da aylardır "En yükseğe gelecek sonra düşecek" diyor. Bu yükseği biz bir türlü göremedik. Şimdi nisana kadar süre vermeye başladılar" şeklinde konuştu.
“ENFLASYON SABİT GELİRLİ KESİMİ EZER”
Enflasyonun ne tür sonuçlar doğuracağına bakılması gerektiğini ifade eden Usta, "Hep söylediğimiz bir şey vardır, kitaplar da böyle yazar; enflasyon en fazla dar ve sabit gelirli kesimi ezer. Çünkü onların kendi gelirlerini belirleme imkanları yoktur. Emekliler yüzde 28 civarında bir artış almıştı, bu artış son iki aydaki enflasyon artışı ile gitti. Zaten geçinemiyordu bundan sonra alım gücü daha da düşecek. Toplumun büyük bir kesimi açısından daha sıkıntılı günlerin geldiği anlamı taşır." değerlendirmesini yaptı.
“TÜRKİYE BİR SARMALIN İÇİNE GİRDİ”
Enflasyonun kur üzerinde de etkisi olacağını anlatan Usta, "Bunun anlamı başka paraların sizin paranız karşısında değer kazanması. Zaten kur 2021 yılında yüzde 70-80 oranında artmıştı. Önümüzdeki aylarda kur üzerinde baskı göreceğiz. Buna şimdiden Türkiye ekonomisinin hazır olması lazım. Bunun yaratacağı olumsuz etki de ortada. Kur arttı, enflasyon arttı. Enflasyon da şimdi kuru artıracak. Türkiye yeniden böyle bir sarmalın içine girdi." ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE ENFLASYONLA MÜCADELE EDİLMİYOR”
Bu kadar yüksek enflasyona karşı bunu düzeltilmesi için gayret sarf edilmesi gerektiğini savunan Usta, "Şu anda Türkiye'de enflasyon ile mücadele edilmiyor. Enflasyonla mücadeleye yönelik hiçbir program uygulanmıyor. Bu çok net şekilde ortada. Oysaki enflasyon en büyük istikrarsızlık kalemidir. Fiyat istikrarını sağlayamayan bir ekonomi hiçbir istikrarı sağlayamaz. Dolayısıyla bu kadar önemli bir konu ortadayken bununla ilgili mücadele programının olmaması kabul edilebilir değildir." şeklinde konuştu.
"Rekabetçi kur" gibi argümanların çürüdüğünü bütün modelin ise çöktüğünü savunan Usta, "Bakalım önümüzdeki ay ağızlarına sakız yapacakları nasıl bir modelden bahsedecekler. Çünkü model dedikleri şey tamamen çökmüş durumdadır" dedi.
BAKAN MUŞ’A TEPKİ
Usta şöyle devam etti:
"Devleti yönetenlerin biraz ciddi olması, tutarlı davranmaları lazım. Mehmet Muş, ocak ayı dış ticaret rakamlarını açıklıyor. 'Tüm zamanların en yüksek ocak ayı ihracat rakamına ulaştık' diyor. Elbette böyle olacak. Dolar cinsinden söylüyorsun, dolarda da enflasyon var. Madem bütün dünyada enflasyon yükseliyorsa o zaman ihracatın artması normal bir şeydir. Fakat açık ara en yüksek ocak ayı ithalatı rakamı olduğunu söylemiyor. Bu nasıl bir davranıştır, nasıl bir akıldır, nasıl bir ilkesizliktir? 'İhracatımız övünerek söylememiz lazım yüzde 17 artmıştır' diyor. İthalat ne kadar artmış diye bakıyorsunuz, yüzde 55 artmış. Bundan hiç bahsetmiyor. Toplum bunların hiçbirini görmüyormuş gibi kendi kendilerine bir şey yapıyorlar. Bunlar güvensizliği daha da artırıyor. Elindeki rakamı bile doğru düzgün ifade etmeyi beceremeyen veya ilkesiz bir şekilde rakamlarla yalan konuşan bir Bakanı toplu ve piyasa gördüğü zaman güvensizlik bir miktar daha artıyor."
10.4 milyar dolar olarak gerçekleşen ocak ayı dış ticaret açığının, son 15 yılın en yüksek dış ticaret açığı olduğunun altını çizen Usta, önümüzdeki aylarda cari açığın çok daha fazla artacağına işaret etti.
Usta, ilerleyen günlerde en çok bütçe açıklarının konuşulacağını ekledi.
“BAKAN NEBATİ’NİN SÖYLEDİKLERİNİ CİDDİYE ALMAMAK LAZIM”
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Usta'ya, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin "Enflasyonda yüzde 50 seviyelerini göreceğimizi düşünmüyorum. Umarım yanılmam" şeklinde sözleri soruldu.
"Hazine ve Maliye Bakanı'nın söylediği hiçbir şeyi ciddiye almıyorum" diyen Usta, şunları söyledi:
"Teknik olarak bir şeyi izah etmesi gerekir. O makam sloganvari bir şeyler söylenecek bir makam değildir. Gözümüzü altı ay kapattık, daha ikinci ayında Türkiye yüzde 50 enflasyona geldi. Bu da TÜİK rakamı. Dolayısıyla Bakan Nebati'nin söylediklerini çok ciddiye almamak lazım. 'Nisanda 50'yi görürüz' diyordu, Türkiye şu anda 48.7'yi gördü. Kurun böyle kalması durumunda, enflasyonda birkaç ay daha en yüksek noktayı görmediğimizi söylemek istiyorum. Enflasyon daha da hızlanacak ama daha kötüsü şu; enflasyon hızlı gidince paranız da değer kaybetmeye başlıyor. Türkiye enflasyon-kur sarmalına girdi. Enflasyon bundan sonra kur üzerinde baskı yapacak. Bunu kıracak bir program uygulanmadığı sürece Türkiye hızlı bir enflasyona gidecek. Göreceksiniz birkaç ay sonra sayın Nebati'nin de sayın Erdoğan'ın da "Yıl sonuna kadar en yükseği göreceğiz" şeklinde beyanatları olacaktır. Her defasında 2-3 ay arttırarak gidiyoruz. Bu kaçınılmaz bir şey. Program uygulamadığınız sürece yüksek enflasyondan kaçmanız mümkün değil. Her beyanatları da belirsizliği ve ekonomideki tedirginliği biraz daha artırıyor."