Ali Kaya Soysal
Avrupa 2016'ya bizim de bulunduğumuz gruptan sürpriz lider olarak Fransa'ya gelen ve bu başarıyı çeyrek finale kalıp taçlandırarak futbolseverlerin gönlünde taht kuran İzlanda 'buraya kadar' dedi. Fransa, 5-2 gibi açık bir skorla son yarı finalist oldu.
Bu kadar farklı skor veya başka bir deyişle Vikinglerin erken pes etmesinin bence 2 ana nedeni vardı:
1- Mental açıdan görevlerini fazlasıyla yapmış olduklarının bilincindeydiler ve ilerisi için fazla beklentileri yoktu.
2- Fransızların teknik ve çabuk hücumcularına karşı 4'lü defans yerine 3'lü tandemle oyuna başlamaları ve tabii aradaki kalite farkı.
Yukarıdaki nedenlere bir de 12'de Giroud ve 20'de Pogba'nın erken golleri eklenince İzlanda için sonun başlangıcı oldu, bir anlamda Fransa daha 20. dakikada maçı kotardı. 25'de İzlandalıların meşhur taç taktiği nerdeyse golle sonuçlanıyordu ve bu dakikadan sonra devre bitimine kadar Horozları izledik. 43 ve 45'de Payet ve Griezmann golleri skoru 4-0'a taşıdı. Bu yarıda Payet ve Matuidi adeta yıldızlaşırken, yarı finaldeki rakibi Almanya'nın teknik direktörü Löw'ü bir takım düşünceler almıştır eminim..
Fransa ikinci 45 dakikada Almanya maçını düşünerek frene bastı, ölü paslarla oyunun temposunu düşürdü. İzlanda ise bundan faydalanıp topa daha çok sahip oldu, ataklarını sıklaştırdı. Genlerinde varolan onur savaşını verdi ve Giroud'un golüne karşı Sigthorsson ve Bjarnoson ile 2 gol buldu, bir net fırsatı kaçırdı, bir de penaltısı verilmedi ve bu yarıyı 2-1 önde kapadı. Maç bittikten sonra İzlanda seyircilerinin takımlarını tribünün önüne çağırıp adeta şampiyon olmuş gibi gösteri yapmaları turnuvanın renkli anıları arasında yerini alacaktır. Bu manzaralardan ülke olarak umarım ders alırız, pardon, yine unuttum, biz ders almayız, ders verirdik!
Yarı final maçları Portekiz-Galler ve Almanya-Fransa olarak şekillendi. Şampiyona öncesi tahminime göre, 2 nolu favorim İspanya, İtalya ile erken eşleşmenin kurbanı oldu, 3. sıradaki adayım Belçika Galler'in sürpriz hışmına uğradı, 4 nolu favorim Fransa ise yarı finalde "ya tamam ya devam" diyecek.
Ama birinci adayım Almanya, dünkü yazımda da belirttiğim gibi üç rakibindende üstün. Hem savunma hem de atak olarak takım oyununu en iyi uygulayan ülke, oyuncu ve taktik zenginliği kıyaslanmayacak derecede farklı. Dolayısıyla 10 Temmuz gecesi için Panzerleri "şampi" ilan etmiştim dün, futbolun sürpriz sonuçlara gebe olduğunu bilmeme rağmen ve kalemimi yeme hakkımı saklı tutarak. Ayrıca Galler şampiyon olursa, ki böyle bir olasılık var, kalemimi zevkle yerim, hatta yanına bir de salata yaparım..