İzmir’de 12 Temmuz’da meydana gelen elektrik akımına kapılma olayında yaşamını yitiren İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz’in ölümüne ilişkin davanın ikinci duruşmasının ikinci oturumunda, savcı olay yerinde bulgu yapılması ve yeni bilirkişi raporu talebinde bulundu. Duruşmada tanıkların ifadeleri, söz konusu problemin uzun süredir devam ettiğini ve Özge Ceren Deniz’in mazgala basması sonucu yaşamını yitirdiğini ortaya koydu.
OLAYIN GELİŞİMİ
12 Temmuz saat 18.00 sıralarında İzmir Bayraklı’da başlayan sağanak yağış, şehir merkezinde, Bayraklı ve Konak ilçelerinde ciddi su baskınlarına neden oldu. Sağanak nedeniyle caddeler ve sokaklar suyla dolarken, araç sürücüleri ve yayalar zorlu anlar yaşadı. Yağmur nedeniyle su birikintisinin meydana geldiği yolda yürüyen İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz, elektrik akımına kapıldı. Onu kurtarmaya çalışan İnanç Öktemay da aynı akıma kapılarak yere yığıldı. İki genç, hastaneye kaldırılmalarına rağmen hayatını kaybetti. Özge Ceren Deniz Osmaniye’de, İnanç Öktemay ise İzmir’de toprağa verildi.
SORUŞTURMA VE TUTUKLAMALAR
Olayla ilgili olarak yapılan soruşturma kapsamında ilk etapta 30 kişi gözaltına alındı, bunlardan 14’ü tutuklandı. Tutuklanan şüpheliler arasında, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ve Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. çalışanları da bulunuyor. Soruşturma sürecinde, 11 kişi hakkında daha gözaltı kararı verildi, ancak bunların tamamı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
BİLİRKİŞİ RAPORU VE ZİNCİRLEME KUSUR
Beş kişilik bilirkişi heyeti, olayın meydana gelmesinde Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın herhangi bir kişisel kusurunun bulunmadığını belirtti. Raporda, olayın öngörülebilir ve önlenebilir olduğu, doğa olaylarının bu durumu etkileyen bir faktör olmadığı ifade edildi. Ayrıca, olayın oluşumunda birçok teknik hata ve ihmalin zincirleme bir şekilde etkili olduğu, sorumluluğun ilgili kurumlara ait olduğu vurgulandı. Raporda, özellikle iki kurumun da gerekli koruyucu önlemleri almadığı belirtildi.
CEZALAR VE İDDİANAME
Savcılık, soruşturma tamamlandığında, 13’ü tutuklu 42 kişi hakkında "Taksirle öldürme" suçlamasıyla dava açtı. İddianamede, suçun bilinçli taksirle işlenmiş olduğu, bu sebeple sanıkların cezalarının yarı oranında artırılması talep edildi. Sanıklara, 15 yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor ve bu cezanın bilinçli taksir nedeniyle 22,5 yıl olarak artırılması önerildi.
DURUŞMA VE TANIK İFADELERİ
İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ikinci duruşmanın ikinci oturumunda, sanıklar savunmalarını yapmaya devam etti. Taşeron şirket yetkilisi Halit Özpelit, Konak ilçesinde çalışmadığını ve Demircan A.Ş. ile yapılan sözleşmenin sözlü olarak sonlandırıldığını söyledi. Olay yerinde herhangi bir sorumluluğu olmadığını belirten Özpelit, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.
Duruşmada dinlenen tanıklar, olayın yaşandığı bölgedeki sorunun yıllardır devam ettiğine dikkat çekti. Özge Ceren Deniz’in mazgala basması sonucu elektrik akımına kapıldığını ifade eden tanıklar, daha önce de bu bölgede çeşitli sorunlar yaşandığını, hatta bazı hayvanların bölgeden kaçarken irkildiğini aktardılar. Tanıklardan Kamil Alan, su taşmalarının ardından belediye ve elektrik şirketine defalarca ihbarda bulunduklarını belirtti. Ayrıca, olayın ardından bölgedeki sorunların çözüme kavuşturulup kavuşturulmadığı sorulduğunda, değişen bir şey olmadığı ifade edildi.
MAHKEME SÜRECİ
Tanıkların dinlenmesinin ardından, Öktemay’ın avukatı, ölenlerin ne kadar süre su içinde kaldıklarını ve elektrik akımının ne zaman kesildiğini sordu. Bazı tanıklar, suyun içinde ne kadar süre kaldıklarını hatırlamadıklarını belirtirken, bazıları da olayın 15-20 dakika sonrasında elektrik şirketi çalışanlarının suyu kontrol ettiğini ve elektriğin hala su içinde olduğunu söyledi.
Duruşmanın sonunda, savcı mütalaasını sundu ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti. Ayrıca, olay yerinde yeni bir inceleme yapılması ve daha fazla bilirkişi raporu alınması önerildi.
AİLELERİN TEPKİSİ
Özge Ceren Deniz’in babası, kızının hayatta olsaydı binlerce insana hayat kurtaracak bir doktor olacağını belirterek, olayla ilgili kimsenin sorumluluk kabul etmemesini eleştirdi. İnanç Öktemay’ın ağabeyi de kardeşinin toplum için faydalı bir insan olduğunu ve olayın ardından ailelerinin büyük bir travma yaşadığını dile getirdi.
Mahkeme, savcının talepleri doğrultusunda davayı bir sonraki oturuma erteledi.