İzmir'deki Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek amacıyla bir araya gelen yurttaşlara polis saldırmış, birçok yurttaş gözaltına alınmıştı.
Devrim Gazete'de yer alan habere göre, eylemde haber takibi yapan Devrim Gazete muhabiri Uğur Can Yıldız, polisin yumruklu saldırısına uğradı.
''PERSONEL TANITMA KARTIMI GÖRÜNCE, ÇENEME YUMRUK ATTI''
Devrim Gazete'ye konuşan Yıldız, ''Haber takibi yapmak amacıyla eylem alanında bulunuyordum. Polis memurlarından biri basın kartım olup olmadığımı sordu. Devrim Gazete’ye ait personel tanıtma kartımı uzattığımda ise çeneme yumruk attı. Neden vurduğunu sorduğumda, ‘Burada çekim yapman yasak’ dedi. Biber gazından da etkilendim'' ifadelerini kullandı.
DEVRİM GAZETE'DEN AÇIKLAMA
Polisin saldırısına ilişkin Devrim Gazete bir açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
''Bugün İzmir’de, Boğaziçi Üniversitesi protestolarına destek amacıyla düzenlenen eylemi takip eden muhabirimiz Uğurcan Yıldız, kendisine basın kartı soran polis memurlarınca, gazetemize ait personel tanıtma kartını göstermesine rağmen çenesine yumruk atılarak darp edilmiş, arkadaşımızın çekim yapmasına izin verilmeyeceği dile getirilmiştir.
Bırakın bir basın emekçisini, meslekle ilgisi olmayan bir yurttaşın dahi çevresinde olup bitenleri başkalarının kişisel hürriyetlerine zarar vermeden kayıt altına alması doğal, ayrıca anayasal hakkıdır. Siyasi iktidarın desteğini arkasında bulan ve ‘havuz’ olarak tarif edilen yandaş yayın organları, her gün gözümüzün içine baka baka yalanlar sıralarken, gazetecilik faaliyetinin suç sayılması kabul edilebilir değildir. Emniyet güçleri, halka yalan söylemenin suç olduğunu bilen gerçeğin peşindeki yurtsever gazetecilere değil, aldıkları paralar karşılığında yalan söylemeyi, ‘tetikçiliği’ görev edinmiş medya maymunlarına, kalemşörlere barikat örmelidir.
İstanbul’da gerçekleşen protestolar sırasında da haber takibi yapan çok sayıda meslektaşımızın vücutlarına isabet eden plastik mermiler nedeniyle yaralanması, bazılarının darp edilmesi, bazılarının ise gözaltına alınması; ülkede olup biteni takip eden gazetecilerin de siyasi iktidar tarafından açıktan hedefe konduğu anlamını taşımaktadır. Bu anlayışın kendisi, halkın haber alma hakkına yönelik her türden saldırıyı kendi hattından meşru görmektedir.
En ileri olanın, gelecek güzel günlerin habercisi olmanın peşindeki yolculuğumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Ülkemizin tarihi, halka gerçekleri taşımak uğruna bedel ödeyen yurtsever gazetecilerle doludur. Bu geleneği sürdürdüğümüzü, soluk alıp vermeye devam ettikçe halka yalan söyleyenlerin karşısında duracağımızı belirtmek isteriz. Yanımızda duran, omuz veren, geçmiş olsun dileklerini ileten tüm meslektaşlarımıza, yayın kuruluşlarına ve yoldaş bildiğimiz okurlarımıza teşekkür ederiz.
Devrimci basın susturulamaz!''