İzmir için büyük bir tehdit oluşturan deprem riski, şehirde bulunan birçok aktif fay hattı sebebiyle özellikle önem arz ediyor. Kentin mevcut yapı stoku genellikle eski ve yerleşim yerlerinin bazılarının riskli bölgelere konumlandırılması, olası bir deprem durumunda şehrin birçok bölgesinde ciddi yıkımların yaşanabileceği endişesine yol açıyor.
"ALSANCAK DOLGU İLE OLUŞTURULMUŞ..."
İzmir'in yerleşim alanlarında sıkıntılar olduğunu dile getiren Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, "Doğa bize sorunlu alanları gösteriyor. Bunlardan biri olan Bayraklı, Meles Deltası'nın üzerine kurulmuş. Meles, 'porsuk' demek. Porsuk da suyu seven bir hayvan. Dolayısıyla biz hiç yerleşilmemesi gereken bir yere kent inşa etmişiz. Aynı şey İzmir'in diğer yerlerinde de var. Alsancak sonradan dolgu ile oluşturmuş. Kent planlamasını bilmiyoruz. Yanlış kent planlamalarıyla afetlere davetiye çıkarıyoruz," ifadelerini kullandı.
İLÇELERİ TEK TEK SAYDI!
Koray Çetin Önalan, kentte olası bir depremde Konak, Alsancak, Bayraklı, Mavişehir ve Bostanlı'da sıvılaşma yaşanacağını, denizin kentin içine doğru yürüyeceğini belirterek, "Bunlar uzun vadede çözülmesi gereken şeylerdi ama ne yazık ki yapılmadı," ifadelerini kullandı.
'İZMİR'DE HIZLI ŞEKİLDE KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILMALI'
Önalan, İzmir'in etkilenebileceği onlarca fay hattının varlığına vurgu yaparak, bu faylardan herhangi birinin aktif hale gelmesi durumunda İzmir için büyük endişelerinin olduğunu belirtti. Ayrıca, şehirde olası bir afet anında ortaya çıkabilecek karmaşa durumunun da gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Olası depremde İzmir'e ulaşımda sıkıntılar yaşanabileceğini aktaran Önalan, "İzmir'in körfezi ve uzun kıyı şeridinin avantaj olduğuna inanıyoruz. Kıyı şeridi, vapurlar modifiye edilerek hem hastane hem arama kurtarma olarak kullanılabilir. Bu deprem anıyla ilgili kaos planı. Deprem öncesinde de İzmir'de hızlı şekilde kentsel dönüşüm yapılması lazım. Bilhassa Alsancak'ta bulunan binaların birçoğu çok eski, temellerinde ciddi deformasyonlar ve korozyonlar var. Deniz suyu, kentin içine doğru girmiş durumda. Herhangi bir depremi beklemeden şu anda bile bu binaların birçoğunda deformasyonlar yaşanıyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm konusunda çok çabuk hareket etmek zorundayız," ifadelerini kullandı.
'AFET PLANI ÇEVRE İLLERLE BİRLİKTE HAZIRLANMALI'
Önalan, İzmir'de olası bir deprem durumunda her semtin kendi özel zorluklarıyla karşılaşacağını belirtti. Konak, Alsancak, Bayraklı, Mavişehir ve Bostanlı gibi bölgelerde sıvılaşma ve deniz suyunun şehir içine doğru ilerlemesiyle ilgili sorunlar yaşanabileceğini öne sürdü. Ayrıca, kentin iç mahallelerinde kum fışkırmaları ve su çıkışlarının görülebileceğini belirtti. Bu sorunların uzun vadede çözülmesi gerektiğini, ancak maalesef gerekli önlemlerin alınmadığını dile getirdi.
İzmir'de afet planlarının güncellenmesi ve test edilmesi gerektiğini dile getiren Önalan, "İzmir afete uğradığı zaman afette görev alacak insanların da zarar göreceğini düşünüyorum. O nedenle afet planı çevre illerle birlikte hazırlanmalı. Olabilecek afette, afetten zarar görmemiş çevre illerden insanların ulaşımı, arama kurtarma çalışmalarındaki rolünün gözden geçirilmesi gerekiyor. Bunların test edilmesi, gözden geçirilmesi ve insanların hazırlanması lazım," ifadelerini kullandı.