Jüpiter'in uydusu Ganymede, sadece gezegenin en büyük uydusu değil, tüm Güneş Sistemimizdeki en büyük uydudur. Ganymede, Mars'tan birazcık küçüktür. Jüpiter'in değil de Güneş'in etrafında dönüyor olsaydı Merkür'den daha büyük bir gezegen olurdu.
Ganymede şimdi ilginç bir keşfe ev sahipliği yapıyor. Astronomlar, Ganymede atmosferinde su buharı keşfettiklerini açıkladılar.
Ganymede'de, Dünya'daki tüm okyanusların toplamından fazla miktarda su bulunmakta. Fakat bu su, donmuş sudur. Ganymede ve bağlı gezegen Jüpiter, yaşanabilir bölgede yer almıyor. Yani normalde bu bölgede sıcaklık, suyu sıvı ya da buhar hâlinde tutmaya yetmeyecek kadar düşük.
Fakat auroral bantlarda tespit edilen ultraviyole sinyallerde yüklü parçacıklar Ganymede'nin buzlu yüzeyini aşındırdığında üretilen, her biri iki oksijen atomundan oluşan oksijen moleküllerinin varlığını gösterdi. Bununla birlikte, bu ultraviyole emisyonlarının bazıları saf moleküler oksijen atmosferinden beklenecek özellikleri karşılamadı.
Bilim insanları Ganymede'nin yüzey sıcaklığının gün boyunca nasıl güçlü bir şekilde değiştiğine odaklandı. Sıcaklık, ekvatorda öğle saatlerinde yaklaşık -123 santigrat derece ve geceleri -193 santigrat derece. Ganymede'deki en sıcak noktalarda, buz doğrudan buhara dönüşecek (süblimleşecek) kadar ısınabilir. Ganymede'den gelen bir dizi ultraviyole görüntü arasındaki farklılıkların, iklimine göre Ay atmosferinde su beklendiği yerle yakından eşleştiğini kaydettiler.
Stockholm'deki KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü'nde gezegen bilimci olarak görev alan çalışmanın başyazarı Lorenz Roth, Space.com'a verdiği demeçte, "Atmosferdeki su buharı verilerle çok iyi eşleşiyor." dedi.
Önceki araştırmaların Ganymede'nin atmosferindeki suyu tespit edememesinin ana nedeni moleküler oksijenden gelen ultraviyole sinyalin çok güçlü olmasıdır. Roth, "Bu daha güçlü oksijen sinyali içinde başka sinyaller bulmak zor" dedi.
Roth, "Bu bulgular, su buharının aslında dış güneş sistemindeki buzlu cisimlerin atmosferlerinde var olduğunu gösteriyor" dedi. "Şimdi daha fazla yerde görebiliriz."
Bilim insanları bulgularını 26 Temmuz Pazartesi günü Nature Astronomy dergisinde çevrimiçi olarak yayımladılar.