Kabataş görüntüsünü istemek pornografik merakmış!

Gezi direnişi sırasında bizzat dönemin başbakanı Erdoğan tarafından ortaya atılan ve daha sonra yalan olduğu anlaşılan "Türbanlı bacımızın üzerine işediler" yalanının ortaya çıkmasının ardından bunun yalan olduğunu...

Gezi direnişi sırasında bizzat dönemin başbakanı Erdoğan tarafından ortaya atılan ve daha sonra yalan olduğu anlaşılan "Türbanlı bacımızın üzerine işediler" yalanının ortaya çıkmasının ardından bunun yalan olduğunu söyleyenler için aynı kalemden çıkan "Diliniz kaba vicdanınız taş" yazısına imzasını koyan isimlerden biri olan Ahmet Kekeç, 'Yetmez Ama Evet'çi Ömer Laçiner'in Cumhuriyet gazetesine verdiği mülakata çok kızdı.

Yıllarca AKP iktidarını 'demokrat-devrimci muhafazakar parti' diye yutturmaya çalışan ancak gelinen noktada sonunda kurulan rejimin 'otoriter bir diktatörlük' olduğunu gören Ömer Laiçner'in 10 yılın ardından gözünü açmasını yandaşların bir türlü kabullenememesi, Kekeç'in bugünkü yazısında kendini açıkça ortaya koydu.

Üstelik Kekeç, Laçiner'i eleştirirken yalan olduğu görüntülerle de ispatlanan 'Kabataş yalanı' konusunda Laçiner'in söylediği sözlerden yola çıkarak 'Kabataş'ta böyle bir görüntü varsa ortaya çıkartılsın' sözünün 'pornografi' olduğunu savunarak! Üstelik o dönem 'Kabataş'ta görüntüleri izledim' diyen isimlerin bir çoğunun çıkıp özür dilediği halde!

Türkiye'yi bir iç çatışmaya sürükleme tehlikesi taşıyan iddianın görüntüsünü istemenin 'pornonrafik bir merak' ve 'ahlaksızlık' olduğunu savunan Kekeç'in Ensar Vakfı'nda 45 erkek çocuğa tecavüz iddiası hakkında tek satır bile yazmadığını da akılda tutatak aşağıdaki satırları okuduğunuzda, 'Yetmez ama Evet' diyen liberal solcuların nasıl bir zihniyete destek verdiklerini de bir kez daha görmüş olacaksınız.

İşte Kekeç'in yazısında Laçiner'e öfke kustuğu o bölüm:

Bu kapak sana Ömer!

Gezi rezilliğiyle şahlanıp özüne dönen ve bize militarizmlerden militarizm beğendiren Birikim dergisi genel yayın yönetmeni Ömer Laçiner Cumhuriyet gazetesine konuşmuş.

Hani, “görüntü isterim, görüntü'' diye tutturan adam...

Doğru ya da yalan, bir hanımefendinin beyanını geçersiz sayıp, bunun görüntüyle desteklenmesi gerektiğini söyleyen adam...

İstediği şeyin “pornografik merak''la ilişkilendirilebileceğini ve aynı zamanda ayıp (densizce) bir şey olduğunu düşünmeyen adam...

O dönemde de yazmıştım. Hâlâ aynı düşüncedeyim.

Bir insan (hele bir hanımefendi) bir beyanda bulunuyorsa, iki tutumdan birini benimsersiniz...

İnanırsınız ya da inanmazsınız...

Laçiner, “inanmamayı'' seçti. Hakkıdır. Bazıları da inanmayı seçtiler.

İnanmamayı seçen ve kendisini haklı çıkaracak mebzul miktar malzemeye sahipken, Bay Laçiner utanmadı, bir de “görüntü isterim'' diye tutturdu.  

Başkasının düşmüşlüğüne yönelik merak, nerden bakarsanız bakın, çirkin bir tecessüse işaret eder.

Pornografik bir meraktır bu...

Kötüdür... Ayıptır...

Kabataş saldırganları, iddiaya göre, mağdurenin bir kez daha karşılaşmak (hatırlamak) istemeyeceği birtakım çirkin fiillerde bulunmuşlardı. Gerçekleşmiş olsun ya da olmasın, bu çirkin fiilleri izleme isteği, bir olumsuzluğa, yukarıda da söylediğim gibi çirkin bir tecessüse işaret eder. Normal ve akıl sağlığı yerinde insanlar, böyle bir olumsuzlukla anılmak istemezler.

Bu uyarıları yaptığım Laçiner, küfürle karşılık verdi.

Bir zamanlar “saygı, rikkat, nezaket'' sözcüklerini dilinden düşürmeyen Mehmet Bekaroğlu isimli “dedikoducu'' zattan da destek aldı.

Kendisini, üstün bir yaratıcı olduğunu söylediği “doğa''ya havale ediyorum. Doğa onu çarpsın...

Gelelim Cumhuriyet gazetesine verdiği mülakata.

Laf kalabalığına getirerek bir sürü şey söylemiş. Ben, söyledikleri arasından, bu mülakatı haber olarak duyuran sitenin başlığa çıkardığı cümleyi seçtim.

Şöyle diyor Laçiner: “Muhafazakâr otoriter bir rejim, Türkiye’yi tam teşekküllü diktatörlüğe götürüyor.''

Muhafazakâr otoriter rejim tehlikesine dikkat çeken bu zat, 7 Haziran seçiminden önce, paralel örgütün televizyon kanalına çıkmış, aynen şunları söylemişti: “AKP yüzde 40’ın üzerinde oy alırsa, Erdoğan yasa dışı yollarla da olsa mutlaka indirilmelidir.''

Muhafazakâr otoriter rejim tehlikesine karşı, darbe...

Daha önce de defalarca sormuştum.

Sormaya devam edeceğim...

Bu soru, ölünceye kadar Ömer Laçiner’i izleyecek ve sürekli karşısına çıkacak.

Darbe mi istiyorsunuz Bay Laçiner?

Darbenin, tahayyüldeki (yani henüz gerçekleşmemiş) muhafazakâr otoriter rejim tehlikesinden daha iyi, daha tercih edilebilir bir şey olduğunu mu söylemeye çalışıyorsunuz?

Peki, onca “Birikim''i nereye koyacaksınız? Yıllarca halkı darbe tehlikesine karşı uyardınız, “asker ve militarizm'' diye kafa ütülediniz. 

Varıp varacağınız yer “militarizm'' mi olacaktı?

Bunca okumalar, bunca laf kesmeler, bunca Adorno Althusser Habermas muhabbeti, hepsini “Fethullahçı darbe'' için mi feda edecektiniz? 

İsmail Saymaz ile Elif Çakır'ın Kabataş tartışması:

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Otomotiv Haberleri

Bu dönemde benzer fırsat karşımıza çıkmaz! Togg bu kampanya ile hızla satacak!
Honda Mayıs motosiklet fiyatları duyuruldu: Yaz ile talepler fırlayacak!
Sevindirici haber! Artık Türkiye'de Fiat Egea fiyatına 7 kişilik SUV model bulunuyor!
Sıfır araçların fiyatları üzerindeki artışlar kontrol altına alınacak!
Toyota Corolla Cross Hibrit'te önemli fiyat düşüşü: Faiz oranları yarı yarıya az