Kadın Hakları Ve İstanbul Sözleşmesi 

Dünyada kadına şiddet olaylarının en fazla görüldüğü üç ülke, Türkiye,ABD ve Yeni Zelanda'dır. 

Kadın ölümleri ise en çok Türkiye, El Salvador ve Honduras ülkelerinde görülüyor. Resmi rakamlara göre 2019 yılında Türkiye'de 474 kadın öldürüldü. 

 

Türkiye'de Kadın Ölümleri  

 

Alınan birçok önleme rağmen kadın ölümlerinin önüne geçilemiyor. Eşi ve yakın akrabaları tarafından öldürülen kadınların sayısı her geçen yıl artmaktadır. Cinayetlerin nedenleri arasında şiddetli geçimsizlik, cinsel istismar ve arkadaşlık - sevgililik teklifinin reddedilmesi bulunuyor. Geçen yılki kadın ölümleri son 10 yılın en yüksek rakamına ulaştı. Öldürülen 474 kadından 115'i resmi kayıtlara ''şüpheli ölüm'' olarak geçti. 

 

Dünya'da ve Türkiye'de Kadına Şiddet  

 

Dünya Sağlık Örgütünün hazırladığı ve kamuoyuyla paylaştığı rapora göre dünyada şiddet gören kadın sayısı %30'un üzerindedir. Neredeyse her üç kadından biri yakın çevresindeki kişilerin fiziksel ya da duygusal şiddetine maruz kalıyor.Son yıllarda, ekonomik ve cinsel şiddet gören kadınların sayısı da arttı. Dünyada sözel şiddet gören kadınların sayısı ise %40'ın üstünde. 

 

Rapora göre kadına şiddet vakalarının artmasındaki en büyük neden kadınların yeterli sosyal destek alamaması. Yasal mercilere bildirilen şikayetlerin ciddiye alınmaması ve mağdurun suçlanması da şiddet olaylarının yıldan yıla artmasına neden oluyor. Boşanma olgusuna yönelik gelenekçi tutumlar, namus kültürü ve cinsiyetçilik de kadına şiddet olaylarının nedenleri arasında yer alıyor. 

 

Kadın Hakları  

 

1791 yılında yayımlanan Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi, kadın hakları konusunda atılan ilk resmi adımdır. Bu bildirgenin ilk maddesinde her kadının özgür olarak doğduğu ve erkeklerle eşit haklara sahip olduğu yazılıdır. Bildirgenin üçüncü maddesi, kadınlar ve erkekler arasındaki birliği sağlamak, devleti siyasi gücünün esası olarak tanımlanır. 

 

Bildirgenin 11. maddesinde kadınların fikirlerini ve düşüncelerini ifade etmelerinde özgür olduğu belirtilir. Aynı zamanda temel insan haklarından biri olan düşünce özgürlüğü, sadece erkeklere verilmiş bir hak değildir. Kadın hakları hukuki, siyasi ve ekonomik alanla sınırlı değildir. Kadın, fiziksel ya da duygusal şiddet gördüğü eşinden boşanma hakkına sahiptir. Çocuklarının velayetini almak ve nafaka talebinde bulunmak da en temel hakları arasında yer alır. Cinsel ilişkiyi ve kumayı reddetmek, istediği kişiyle evlenmek ve kendi malına sahip olmak da yasalarla güvence altına alınmış haklardır. 

 

İstanbul Sözleşmesi  

 

1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için imzaya açılmıştır. Asıl adı ''Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi'dir.'' Sözleşme aynı zamanda cinsiyetler arası ayrımcılığı da yasaklamaktadır. İstanbul Sözleşmesi sadece kamusal alanda değil özel yaşam alanındaki şiddeti yasaklayan maddeler de içerir. İrlanda, Arnavutluk, Bosna Hersek, Finlandiya, Portekiz, Fransa sözleşmeyi imzalayan ülkeler arasında yer almaktadır. Bulgaristan ve Macaristan sözleşmeyi imzalamayıp yürürlüğe sokmadı. Türkiye ve Polonya başta olmak üzere birçok ülkenin sözleşmeden çıkma ihtimali bulunuyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.