Tickle erkek olarak doğdu, ancak cinsiyetini değiştirdi ve 2017'den beri kadın olarak yaşıyor
Avustralyalı trans bir kadın, erkek olduğu gerekçesiyle erişiminin engellenmesinin ardından kadınlara özel bir sosyal medya uygulamasına karşı açtığı ayrımcılık davasını kazandı.
Federal Mahkeme, Roxanne Tickle'ın doğrudan ayrımcılığa uğramamış olmasına rağmen, bir kişinin belirli bir özelliğe sahip olması nedeniyle dezavantajlı duruma düşmesi anlamına gelen dolaylı ayrımcılığın kurbanı olduğunu tespit etti ve uygulamanın kendisine 10.000 Avustralya doları (6.700 ABD doları; 5.100 sterlin) artı masraflar ödemesini emretti.
Cinsiyet kimliği konusunda çığır açan bir karar ve davanın merkezinde giderek daha da tartışmalı hale gelen şu soru yer alıyor: Kadın nedir?
Tickle, 2021 yılında kadınların deneyimlerini güvenli bir alanda paylaşabilecekleri ve erkeklerin girmesine izin verilmeyen bir çevrimiçi sığınak olarak pazarlanan "Giggle for Girls" adlı uygulamayı indirdi.
Erişim sağlayabilmek için, kadın olduğunu kanıtlamak amacıyla bir özçekim yüklemesi gerekiyordu ve bu, erkekleri elemek için tasarlanmış cinsiyet tanıma yazılımı tarafından değerlendiriliyordu.
Ancak platforma başarılı bir şekilde katılmasının ardından yedi ay sonra üyeliği iptal edildi.
Kendisini kadın olarak tanımlayan Tickle, kadınlara yönelik hizmetlerden yararlanma hakkının yasal olduğunu ve cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğradığını iddia etti.
Sosyal medya platformunu ve CEO'su Sall Grover'ı dava etti ve Grover'ın "sürekli yanlış cinsiyetlendirmesinin" "sürekli kaygıya ve ara sıra intihar düşüncelerine" yol açtığını iddia ederek 200.000 Avustralya doları tutarında tazminat talep etti.
Tickle bir yeminli ifadede, "Grover'ın benim ve bu dava hakkındaki kamusal açıklamaları üzücü, moral bozucu, utanç verici, yıpratıcı ve inciticiydi. Bu, kişilerin çevrimiçi olarak bana karşı nefret dolu yorumlar yayınlamasına ve dolaylı olarak başkalarını da aynısını yapmaya teşvik etmesine yol açtı" dedi.
Giggle'ın hukuk ekibi, dava boyunca cinsiyetin biyolojik bir kavram olduğunu savundu.
Tickle'ın ayrımcılığa uğradığını özgürce kabul ediyorlar - ancak cinsiyet kimliğinden ziyade cinsiyet temelinde. Tickle'ın uygulamayı kullanmasına izin vermeyi reddetmenin yasal cinsiyet ayrımcılığı oluşturduğunu söylüyorlar. Uygulama erkekleri dışlamak için tasarlanmış ve kurucusu Tickle'ı erkek olarak algıladığı için - uygulamaya erişiminin reddedilmesinin yasal olduğunu savunuyor.
Ancak Yargıç Robert Bromwich, Cuma günü verdiği kararda, içtihatların cinsiyetin "değişken olduğunu ve mutlaka ikili olmadığını" tutarlı bir şekilde tespit ettiğini söyledi ve sonuç olarak Giggle'ın iddiasını reddetti.
Tickle, kararın "tüm kadınların ayrımcılıktan korunduğunu gösterdiğini" ve davanın "trans ve cinsiyet çeşitliliği olan insanlar için şifa olmasını" umduğunu söyledi.
"Ne yazık ki beklediğimiz kararı aldık. Kadın hakları mücadelesi devam ediyor," diye yazdı Grover, karara yanıt olarak X'e.
"Gıdıklama ve Kıkırdama" olarak bilinen dava, Avustralya'da federal mahkemede cinsiyet kimliği ayrımcılığı iddialarının ilk kez görüldüğü davadır.
En sert ideolojik tartışmalardan biri olan trans katılımı ile cinsiyete dayalı haklar arasındaki tartışmanın mahkemede nasıl sonuçlanabileceğini özetliyor.
'Herkes bana kadınmışım gibi davrandı'
Tickle erkek olarak doğdu, ancak cinsiyetini değiştirerek 2017'den beri kadın olarak yaşıyor.
Mahkemede ifade verirken, "Bu ana kadar herkes bana kadınmışım gibi davrandı" dedi.
"Zaman zaman kaşlarını çatan, dik dik bakan ve sorgulayan bakışlarla karşılaşıyorum ki bu oldukça rahatsız edici... ama işime bakmama izin veriyorlar."
Ancak Grover, hiçbir insanın cinsiyetinin değişebileceğine veya değişemeyeceğine inanıyor; bu da toplumsal cinsiyete eleştirel yaklaşan ideolojinin temelini oluşturuyor.
Tickle'ın avukatı Georgina Costello KC, Grover'ı çapraz sorguya çektiğinde şunları söyledi:
"Doğuşta erkek olarak atanan bir kişi ameliyatla, hormonlarla, yüzündeki kılları aldırarak, yüz rekonstrüksiyonu geçirerek, saçlarını uzatarak, makyaj yaparak, kadın kıyafetleri giyerek, kendini kadın olarak tanımlayarak, kadın olarak tanıtarak, kadın soyunma odalarını kullanarak, doğum belgesini değiştirerek kadına dönüşse bile, bunun bir kadın olduğunu kabul etmiyor musunuz?"
"Hayır" diye cevapladı Grover.
Ayrıca Tickle'a "Bayan" diye hitap etmeyi reddedeceğini ve "Tickle'ın biyolojik olarak erkek olduğunu" söyledi.
Grover, kendisini "trans dışlayıcı radikal feminist" anlamına gelen bir kısaltma olan 'TERF' olarak tanımlıyor. TERF'lerin cinsiyet kimliğine ilişkin görüşlerinin trans insanlara karşı düşmanca olduğu yaygın olarak kabul ediliyor.
"Kadın olduğunu iddia eden ve benim oluşturduğum kadınlara özel alanı kullanmak isteyen bir adam tarafından federal mahkemeye götürülüyorum." diye yazdı X'te.
"Dünyada bu kadınlara özel alanı kullanmak için beni mahkemeye vermek zorunda kalacak bir kadın yok. Bu davanın var olması için bir erkek gerekiyor."
Hollywood'da senarist olarak çalışırken sosyal medyada erkeklerden çok fazla taciz aldıktan sonra 2020 yılında "Giggle for Girls" adlı uygulamasını yarattığını söylüyor.
"Avucunuzun içinde güvenli, kadınlara özel bir alan yaratmak istedim" dedi.
"Tickle'ın bir kadın olduğu yasal bir kurgu. Doğum belgesi erkekten kadına değiştirildi, ancak o biyolojik bir erkek ve her zaman öyle kalacak."
"Sadece kadınlara özel alanların güvenliğinden yanayız, aynı zamanda yasanın yansıtması gereken temel gerçeklik ve hakikatten yanayız."
Grover daha önce mahkemenin kararına itiraz edeceğini ve davayı Avustralya Yüksek Mahkemesi'ne kadar götüreceğini söylemişti.
Yasal bir emsal
Bu davanın sonucu, diğer ülkelerde cinsiyet kimliği hakları ile cinsiyete dayalı haklar arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için hukuki emsal oluşturabilir.
Bunu anlamak için önemli olan, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına Dair Sözleşme'dir (CEDAW). Bu, BM tarafından 1979'da kabul edilen uluslararası bir antlaşmadır - etkili bir şekilde kadınlar için uluslararası bir haklar bildirgesidir.
Giggle'ın savunması, Avustralya'nın CEDAW'ı onaylamasının, devletin tek cinsiyetli alanlar da dahil olmak üzere kadın haklarını koruma yükümlülüğünü getirdiğini savundu.
Dolayısıyla bugün Tickle lehine verilecek karar, CEDAW'ın onaylandığı Brezilya'dan Hindistan'a, Güney Afrika'ya kadar 189 ülkenin tümü açısından önemli olacak.
Uluslararası anlaşmaları yorumlarken, ulusal mahkemeler genellikle diğer ülkelerin bunu nasıl yaptıklarına bakarlar.
Avustralya'nın medyada bu kadar ilgi gören bir davadaki yasayı yorumlamasının küresel yankılara yol açması muhtemel.
Zamanla giderek daha fazla sayıda mahkeme cinsiyet kimliği iddiaları lehine karar verirse, diğer ülkelerin de aynı yolu izlemesi daha olasıdır.