Sosyal medyada videolar paylaşan gericiler, kadınları kıyafetleri üzerinden, konsere giden yurttaşları da yaşam tarzları üzerinden hedef alıyor. O isimlerden biri de Sinop Ayancık Merkez Camisi’nde görevli Taha Cengiz isimli imam. Devlet memuru olan imam, kadınlara ‘sapık’ yakıştırması yaptı. İmam, “Erkek yapsa linç edilir, kimse ses çıkarmıyor” sözleriyle kadınları hedef gösterdi.
“NEDEN BUNLARA SAPIK DENİLMİYOR”
Cengiz camide çektiği videoda, “Nedir bu sokakların hali Allah aşkına? Yahu bir erkek, avret yeri belli olacak şekilde daracık ince bir şey giyse insanlar ona ‘sapık mısın, karımız kızımız var, utanmıyor musun’ diyerek linç ederler. Peki aynı şekilde daracık, açık saçık giyinen ve avret yerleri ortada olan kızlar dışarıya çıktığı zaman neden bunlara sapık denilmiyor? Kimse bunlara ses çıkarmıyor.” ifadelerini kullandı.
“AÇIK OLMANIN ADABI VAR”
Kadınların bol ve vücudunun her yerini kapatacak kıyafetler giymesi gerektiğini savunan gerici imam, “Açık olmanın bile adabı var. Kimi kız kardeşlerimiz açık lakin sadece başları açık. Bol elbise giyiyorlar, vücut hatları belli olmuyor. Ama bazıları saçlarını bırak, göbekleri açık. Dışarıya çıkamıyor insanlar. Dışarıya çıksan gözünü indiriyorsun. Sağa bakıyorsun bir tane orda, sola bakıyorsun bir tane orda. Millette edep ve ahlak kalmadı.” diye konuştu.
Cengiz’in kışkırtıcı ifadeler kullandığı video TikTok adlı sosyal medya platformunda 800 binden fazla görüntüleme aldı.
KADINLAR DAHA ÖNCE DE HEDEF ALINDI
Kadınlar, giysileri nedeniyle daha önce de hedef alınmıştı. Diyanet TV’deki bir programda konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, “Salona bir giriyorum, hanım kardeşlerimiz bana kızmasınlar, sanki giyecek elbise yok, perişan. Niye böylesiniz? Allah, camiye girerken örtün, düğün salonuna girerken açıl diye bir emir mi verdi?” demişti.
Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi İdris Bozkurt, “Kadın, nikah düşen yabancılara karşı el, yüz ve ayak dışındaki yerlerini kapatmalı. Pantolonların daracık olduğu ve kadınların pantolon ile toplum içine çıkmasının tasvip edilmez” çıkışını yapmıştı.
İmam Halil Konakçı ise, “100 yıl önce dedelerimizin yatak odasında göremediği kıyafetleri biz çarşıda pazarda plajda görüyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
“İSLAM, KİMSENİN KILIĞINA KIYAFETİNE KARIŞMAZ”
Gerici imamın kadınlar hakkında kullandığı ifadeleri Tele1’den Egehan Erkün’e değerlendiren İlahiyatçı Yazar Cemil Kılıç, “O şahsın görüşleri İslam’dan onay alan görüşler değil. İslam, kimsenin kılığına, kıyafetine karışmaz. Sadece tavsiye eder. Nasıl giyinilmesi gerektiği hususunda öğütler verir. Bununla ilgili Kur’an’da ayetler vardır. Ancak bu ayetlerde bir emir değil tavsiye söz konusudur. Zira Kur’an’a göre örtünmeyle ilgili kurallara uymayanlar için herhangi bir ceza öngörülmez, tavsiye içeriklidir. Dolayısıyla tesettür kuralına uymamak cezayı gerektiren bir husus değil. İslam’a göre örtünmek sosyal statünün işaretidir, ahlakla ilişkilendirilmez. Hür kadınların tesettürlü olmaları tavsiye edilir. Cariye kadınların ise tesettürlü olması gibi bir durum söz konusu değildir. Şeriat hukukuna göre cariye müslüman kadınlar tesettürlü olamazlar. Hatta onlar göğüsleri bile açık dolaşır. Tesettürü ahlakla, edeple ilintilendirmek saçmadır.” diye konuştu.
“KADINLAR SAPKIN YÖNELİMLİLERE GÖRE KIYAFETLERİNİ DÜZENLEYECEK DEĞİL”
Cengiz’in ifadelerinin İslami bir anlayışı yansıtmadığını dile getiren Kılıç, “Bu şahıs, kendi hormonlarına hakim olamayan, sapkın düşünceleri ve yönelimleri olan biri olabilir. Kadınlar, bazı sapkın yönelimleri olan kişilere göre kıyafetlerini düzenleyecek değildir. Tesettür kuralına uygun şekilde kıyafet tercih eden kadınlar da dekolte kıyafet giymeyi tercih eden kadınlar da eşit düzeydedir, değerlidir ve saygındır. Hiç kimsenin bir diğerinden daha değerli olması söz konusu olamaz. Bu değerlendirmeler İslami anlayışı yansıtan değerlendirmeler değildir.” dedi.
“BU SÖZLER SUÇTUR, ADLİ BİR İŞLEM İCAP EDER”
Kılıç, İmam Cengiz’in ifadelerinin suç niteliğinde olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu sözler hakaret içerikli sözlerdir. Bu sözlerin hukuki bir karşılığının olması gerekir. Adli bir işleme tabi tutulması icap eder. Zira insanların kılığına, kıyafetine ve yaşam biçimine müdahale etmek suçtur. Modern hukukta böyledir. Bu sözler adli bir soruşturmayı gerektiren sözler olarak değerlendirilmelidir. Suç duyurusunda bulunulmalıdır.”