Kafa'sızlığın böylesi.. Nazım'ı dinci faşist Necip Fazıl'la karşılaştırıp aklamaya kalktılar

Kafa dergisinin temmuz sayısında İpek Bozkaya imzasıyla yer alan “Necip Fazıl ve Nâzım Hikmet'' karşılaştırması sosyal medyada ve edebiyat dünyasında tepkilere neden oldu.Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP kurucuları ve...

Kafa dergisinin temmuz sayısında İpek Bozkaya imzasıyla yer alan “Necip Fazıl ve Nâzım Hikmet'' karşılaştırması sosyal medyada ve edebiyat dünyasında tepkilere neden oldu.

Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP kurucuları ve lider kadrosunun ideolojik önderi olan Necip Fazıl'ın Nazım'la karşılaştırılıp, eşitlenip aklanmaya çalışılması tam bir "Kafa'sızlık örneği oluşturdu.

Nâzım Hikmet ve Necip Fazıl’ın edebi kimlikleri üzerinden yapılan karşılaştırmada en çok tepki gören kısım Nâzım Bireysel iyileşme'',  “Necip Fazıl toplumsal örgütlenme'' ifadeleri oldu.

Irkçı (özellikle Yahudi karşıtı), faşist ve dinci bir dünya görüşüne sahip olan, Demokrat Parti iktidarının örtülü ödeneğinden beslenen Necip Fazıl, yaşamı boyunca laiklik düşmanı bir tutum içinde oldu. Daha önemlisi, edebi düzlemde Nazım'la karşılaştırıldığında beşinci sınıf şair olan Necip Fazıl'ı aklamaya ve sözüm ona tuhaf bir "solculuk" üzerinden meşrulaştırmaya çalışan Kafa dergisi, tam bir ahmaklık ve densizlik örneği verdi. Nesnel olarak sol ve aydınlanma karşıtlığı anlamına gelen bu sinsi yayın büyük tepki çekti. Bu yayın liberal zihin kirlenmesinin hangi noktalara kadar ulaşacağını ve nasıl bir akıl tutulmasına yol açağını gösterdi.

Necip Fazıl, 1970'li yıllarda MHP ve MSP'nin birleşmesi gerektiğini savunmuş, Milliyetçi Cephe iktidarlarını desteklemiş ve "komünistlerle savaşıyor" diye 1977 seçimlerinde MHP'ye oy vedilmesini istemişti. Hiçbir dönemde mağduriyet yaşamayan, her dönemde iktidarların yanaşması olan, sadece kumarbaz olduğu için gözaltına alınan Necip Fazıl'ın geliştirdiği siyasal çizgi, bugün AKP iktidarının görüş ve uygulamalarının da temelini oluşturuyor. Necip Fazıl'ın görüşleri, Nazi ideolojisinin tercümesinden başka bir anlama gelmiyor.

Necip Fazıl, Meclis'in kapatılması gerektiğini ve ülkenin "Başyüce" adını verdiği bir lider (başkan) tarafından yönetilmesini savunuyordu.

Yazar Enver Aysever derginin yaptığı bu hatayı görmesini ve temmuz sayısını toplatması gerektiğini düşündüğünü belirterek “#KAFAdergisibusayıyıtoplasın'' hashtagini paylaştı. Aysever tepkisini kişisel twitter hesabından  “Bu güne dek yeni kuşak dergiler hakkında tek satır yazmadım. Ama bu durum farklı. Nâzım’a yapılan büyük ayıp! Nâzım Hikmet bir deryadır... Öteki devlet beslemesi.'' sözleriyle paylaştı.

Edebiyat Eleştirmeni Semih Gümüş dergiyi “Nâzım Hikmet ile Necip Fazıl’ı yan yana koyup eşitleyen densizlik. Bu dergileri eleştirince arkadan tuhaf sözler edenlere yanıtı o dergilerin kendisi veriyor. Nâzım ile Necip Fazıl’ı yan yana getiren ahlak! Nitelikli edebiyatı dik tutmak için verilen çaba olmadan yaşanamaz. Yoksa sıtmaya tutulur insanlar.'' sözleriyle eleştirdi.

Şair Onur Caymaz ise “Neyse ki Nâzım yaşamıyor ve ''bireysel iyileşme’ olduğunu bilmiyor. Kafa işte ne olacak!'' şeklinde tepkisini dile getirdi.

KARŞILAŞTIRMANIN YAZARINDAN ÖZÜR AÇIKLAMASI

Tartışma konusu olan yazının yazarı İpek Bozkaya ise sosyal medya hesaplarından okurlarından özür dileyen bir açıklama paylaştı. Yazdığı karşılaştırmanın şair ve yazarları yarıştırmak değil, edebiyatlarına dair gözlemlerini paylaşmak olduğunu ifade eden Bozkaya, “Karşılaştırma şahsiyetlerini aynı edebi türü farklı bakış açılarıyla ele alan kişiler arasından seçiyorum. Metinlerde asla edebiyatçıları birbirlerine göre ''daha iyi’ ya da ''daha kötü’ gibi bir ölçmeye tabi tutma hadsizliği aklımdan bile geçmemiştir. Nâzım Hikmet ve Necip Fazıl’ı seçerken de tavrım ve amacım bundan farklı değildi.'' dedi.

Bozkaya, karşılaştırmada en çok tepki alan “Bireysel iyileşme'',  “Toplumsal örgütlenme'' maddelerini ise açıklamasında şöyle aktardı; “Nâzım Hikmet şiirinde bireysellikten ziyade kolektifliğin varlığını savunan toplumcu bir şair olduğunu elbette ben de biliyorum. Ama Nâzım’ın insana, dolayısıyla bireye ne kadar inandığını ve ne kadar değer verdiğini göz önünde bulundurup, ''Bir insanı sevmekle başlar her şey’ cümlesinden hareketle bireysel bir iyileşmenin varlığına inandığını belirtmekten öte maksadım yoktu, olamaz da. Buradaki hatam; onun karşısına  Nacip Fazıl için ''toplumsal örgütlenme’ maddesini yazmış olmam olacak ki bu tabir de diğer sayılarda yazdığım gibi diğer edebi şahsiyetin yani bu sayı için Nâzım’ın toplumculuğunu değillemek niyeti asla taşımamaktadır. Maksadını aşan böyle bir anlamaya sebebiyet verdiğim için çok üzgün olduğumun bilinmesini isterim. Sebebiyet verdiğim yanlış anmadan ötürü tüm okuyucularımızdan özür dilerim.'' 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri

'Ölümlü Dünya 2' Netflix'e geliyor
"Adana Olgunlaşma Enstitüsü'nde Sanatın İzleri: Rölyef, Hat, Tezhip ve Resim Bir Arada"
Titanik'teki meşhur kapı öyle bir fiyata satıldı ki duyanlar şaştı kaldı!
Eğil’in kültür ve turizm altyapısının güçlendirilmesi büyük zirve yaşatacak!
Ahmet Ümit'ten İzmir'e dair yeni roman müjdesi!