Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün sosyal medyadan yaptığı açıklamasında partisinin politikalarını eleştirmesi, yeni bir Saadet Partisi teşkilatı oluşturmak için kendi gözetiminde bir liste hazırlanarak partisinin kongre başkanlığına sunacaklarını belirtmesinin ardından konuyla ilgili bir değerlendirme de partinin eski genel başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’tan geldi.
KRT TV’de Aslı Kurtuluş Mutlu’nun sorularını yanıtlayan Kamalak, Oğuzhan Asiltürk’ün açıklamalarını ve parti içinde yaşanan gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
“Bütün bu tartışmalar, her şeye rağmen Saadet Partisi’nin toplum nezdindeki önemini arz etmektedir. Oğuzhan beyin o açıklamaları partimizi asla ve asla bağlamaz. Çünkü Türkiye’de siyasi partiler sistemi geçerlidir. Siyasi partiler kanunumuza göre bir tek kişinin beyanı partiyi bağlar. O tek kişi de hangi partiden olursa olsun gene başkanın açıklamalarıdır.
“SAADET’İN GENEL BAŞKANI BELLİ”
Saadet Parti’mizin genel başkanı bellidir; o da Sayın Karamollaoğlu’dur. Onun dışındaki ferdi açıklamalar partimizi asla ve asla bağlamaz. Oğuzhan beyin açıklaması misalen beni de bağlamaz, Yüksek İstişare Kurulumuzu da bağlamaz. O açıklama, bir istişareye dayalı olarak yapılmış bir açıkllakin değildir. Ferdi bir açıklamadır. O şahsi açıkllakin da Oğuzhan beyin şahsını bağlar.
“OĞUZHAN BEYİN PARTİYİ OLAĞANÜSTÜ KONGREYE GÖTÜRME YETKİSİ YOK”
Oğuzhan beyin, partiyi olağanüstü kongreye götürme yetkisi yoktur. Saadet Partisi tüzüğüne göre de böyle bir yetkisi yoktur. Bir siyasi partinin kongreye nasıl gideceği bellidir. Siyasi partileri olağanüstü kongreye genel başkan ve genel idare kurulu götürebilir. Olağanüstü kongreye gidilecekse bunun yolu ve usulü bellidir. Durup dururken ortaya atıp partiye zarar verici bir açıklamayı asla ve asla kabul edemeyiz. Saadet Partisi’nin cisminden çok daha önemli bir özgül ağırlığı, bir duruşu vardır. Ondan dolayı 18 sene sonra Sayın Cumhurbaşkanı Oğuzhan beyi ziyaret ediyor. Şahsından dolayı değil, partinin öneminden dolayıdır. Saadet Partisi siyasi hayatta bir mihenk taşıdır.”
“SAADET PARTİSİ İLKELERİNDEN TAVİZ VERMEZ”
Saadet Partisi’nin 50 yıllık bir geleneği var. İlkelerinden asla taviz vermemiştir. Genel başkan vermiş, parti vermiş, bakanlar vermiş, milletvekilleri vermiş lakin o ilkelerinden taviz vermemiştir. Nedir o ilke? Hepimiz bu milletin evlatlarıyız. Ayrılığa, gayrılığa yer yok. Biz bütün olmak zorundayız. Bu sözümüze uymayanlar kenara çekilebilir lakin öz budur. Hepimiz bu milletin evlatlarıyız. Saadet Partisi, Cumhur İttifakı’na yaslanacak olursa bu iktidarın Suriye politikasını onaylamış olur. Kıbrıs Barış Harekatı’nda bize tek destek veren kardeş ülke Libya’nın parçalanmasını, bölünmesini, Kaddafi’nin linç edilmesini onaylamış olur. Irak’ın parçalanmasını, Amerika’nın orayı işgal edip 2 milyondan fazla insanı öldürmesini onaylamış olur. Bunları Saadet Partisi kabul edilemez. Bu söylediklerim benim şahsımı bağlar. Akıl için yol birdir.
“BÜTÜN BUNLARDA AK PARTİ’NİN VEBALİ VAR”
Şunu net olarak söylüyorum. Mübarek bayram günü İsrail, Filistin’i bombaladı. 250 civarında masum insan hayatını kaybetti. Bunda AK Parti’nin vebali var. 20 yıllık süre içerisinde İsrail’in etrafını boşalttı. Amerika’nın yanında oldu. Suriye’yi vurdurdu. Irak’ı böldürdü. Kaddafi’yi linç ettirdi. Bunlar İsrail’in işine yaradı. Bunun vebalini veremeyecek olan kişilerle beraber olmak kanaatimizce uygun olmaz diyoruz. Milli Görüş ilkeleriyle bağdaşmaz diyoruz.”
“VAHİM SONUÇLARI OLUR”
Saadet Partisi’nin Cumhur İttifakı’nda yer almasının ‘vahim sonuçları’ olacağını ifade eden Kamalak, şöyle devam etti:
“Şu an bir Cumhur İttifakı var. Bunun karşısında kendi ifadelerine göre ‘Zillet İttifakı’ var. Eğer Saadet Partisi, Cumhur İttifakı’nda yer alacak olursa Allah korusun Türkiye, trollerin ifadesiyle iki kampa bölünür. Bir kampta kaba ifadesiyle Müslümanlar kampı. Diğer kamp, gavurlar kampı diye anılır. Orası bölücüler, FETÖ’cüler, hainler olacaktır. Bunu kullanacaklardır. Bu ülke için felaket olur. Benim asıl endişem oraya dayanıyor.
Eğer Saadet Partisi bu şartlar dahilinde Cumhur İttifakı’nda yer alacak olursa, kendi 50 yıllık kırmızı çizgilerini kaybetmiş olur ve Türkiye iki keskin kampa bölünür. Ülke için felaket olur. Partimizin tabanı genel başkanımızın etrafında kenetlenmiş durumdadır. Bunu gördüğü için Oğuzhan bey rahatsızlığını bu tür açıklamalarla dile getirmektedir.”
Asiltürk liste hazırlayarak bunu kongre başkanlığına sunacaklarını belirtmişti
NE OLMUŞTU?
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asiltürk’ü Ankara’daki evinde ziyaret etmişti. Bir saatlik görüşmenin ardından Asiltürk, Erdoğan’ı makam aracına kadar uğurlamıştı. Saadet Partisi’nde tartışmalara neden olan görüşme sonrası ikili birlikte iftar yapmıştı. Külliyesi’nde bir araya gelen Erdoğan ile Asıltürk’ün o anlarına ait kareleri Cumhurbaşkanlığı’nın resmi Twitter hesabından paylaşılmıştı.
Son dönemde Erdoğan’la sık sık bir araya gelmesiyle dikkat çeken Asiltürk, dün twitter hesabından yaptığı kurultay çağrısında, “İnşaAllah, önümüzdeki kongrede alacağımız kararlarla, Saadet Partimiz, kuruluşundaki değerleri savunur hâle gelir” ifadelerini kullandı.
“Hedefimiz huzur içinde yaşayacağımız bir dünya oluşturmaktır” diyen Asiltürk, şunları yazdı: Ulaşmak istediğimiz hedefin önem ve değerinden dolayı, hoşgörülü, toparlayıcı ve yol gösterici olmamız gerekiyor. Mü’minlerin kardeş olduklarına inandığımız için, kardeşler arasında iyi ilişkiler olmasını arzu ediyoruz. Siyâsi çekişmelerin oluşturduğu olumsuz ortamdan etkilenmeden, kardeşliğin oluşmasına ve gelişmesine çalışırız.”
Asiltürk’ün açıklamalarına cevap veren Saadet lideri Karamollaoğlu ise “Parti meselelerimizi kamuoyu önünde tartışmayı bu zamana kadar yapmadım, bundan sonra da yapmayacağım. Dünkü açıkllakin Oğuzhan Beyi bağlar. Kendisiyle de görüşeceğiz” dedi.