Kredi musluğu kamudan akıyor. Koronavirüs salgını öncesi ve sonrasında kamu bankaları kesenin ağzını açtı, futbol kulüplerinden Simit Sarayı'nın satışının finansına kadar kredi verdi. İktidar ekonomideki daralmayı kamu bankaları eliyle aşmaya çalıştı. Bunun sonucunda toplam kredi içindeki payları yüzde 47,7'ye yükseldi.
Kamu bankaları siyasi iktidarın emniyet sibopu haline geldi.
Ekonomideki herhangi bir çalkantıda ekonomi yönetimi hemen devreye kamu bankalarını soktu.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) verilerine göre kamu bankalarının Türkiye’deki toplam kredi hacmindeki payı yüzde 47,7’ye çıktı.
Toplam mevduatın ise yüzde 42,3’ü kamu bankalarında.
Erli özel bankalar ise daha trajik bir durum yaşadı. 2014’te yüzde 50 seviyesinde olan kredilerdeki pay önce yabancıya satışlarla yüzde 37,9’a sert geriledi.
Satışların ardından ise kredilerdeki paydaki düşüş artık pazar kaybı olarak yaşanmaya başladı. Kredi garanti fonu (KFG) sonrası ise ilk önce 1.4 puanlık kayıp yaşadı ardından ise 22 Mayıs’a gelindiğinde payı yüzde 28,4’e kadar geriledi.
KAMU KREDİDE GAZA BASTI
Kur etkisinden arındırılmış yıllıklandırılmış 13 haftalık ortalama büyümelere göre 17 Nisan haftasıyla beraber kamu bankalarındaki kredi büyümesi katlanmaya başlıyor.
Her hafta 13 haftalık ortalamaya göre yıllıklandırılmış değişim artışı büyüdü.
22 mayıs haftasına geldiğimizde toplam kredi artışı yüzde 72,43 iken kamu bankalarındaki büyüme yüzde 131,5’e fırladı. Özel bankaların kredide büyüme hızı ise yüzde 31,72 olarak belirlendi.