Kanser hastalarının koronavirüse yakalanma riskine dikkati çeken Emsey Hospital Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, lösemi, lenfoma, myelom gibi bazı kanser türlerinde bağışıklık sistemi hücreleri hastalıktan olumsuz etkilendiği için bu kişilerin mikroba karşı korumasız hale gelebildiğini ifade etti. Ameliyat, ışın ve kemoterapi gibi bağışıklık sistemi üzerine bazen olumsuz etki yapan tedaviler sebebiyle mikrop ile yapılan mücadelede vücudun daha güçsüz hale gelebildiğini belirten Prof. Dr. Hakan Karagöl, “Tedaviye bağlı gelişebilen beslenme bozuklukları sebebiyle vücut bağışıklık sisteminde baskılanma, mikroba karşı verilen savaşta hastanın moral bozukluğu olabilmekte ve bu da mikrop ile mücadeleyi zorlaştırmaktadır” ifadelerini kullandı.
GÜNLÜK EN AZ 20 DAKİKALIK HAFİF BİR EGZERSİZ ÖNERİSİ
Koronavirüs enfeksiyonunda sık görülen bazı bulguların kanser hastalarının bazı bulgularıyla karışabildiğini dile getiren Prof. Dr. Hakan Karagöl, bazı hastalarda ateş gibi enfeksiyon bulguları bağışıklık sisteminin baskılanmasına bağlı görülmediğini belirtti. Akciğerde kanser hastalığı olan kanser hastalarında sık görülen öksürük ve nefes darlığı yakınmasının da covid-19 enfeksiyonu ile karıştırıldığının önemini vurgulayan Prof. Dr. Karagöl, sık görülen bir bulgu olan tat ve koku değişiklikleri kanser hastalarında kanser ilaçlarına bağlı da oluşabildiğini ifade etti. Kanser hastalarının salgından korunmak için daha fazla dikkat etmesi gerektiğini belirten Karagöl, “Beslenmelerine, uyku düzenine özen göstermeliler. Uyku, bağışıklık sisteminin güçlenmesi için en önemli faktörlerden biri. Özellikle en geç saat 23.30’da yatılması önerilir. Günlük en az 20 dakikalık hafif bir egzersiz ya da yürüyüş mutlaka yapılmalıdır. Doktor kontrolünde uygun bitkisel takviyeler alınabilir” ifadelerini kullandı.
“TEDAVİ SÜRECİNDE KORONAVİRÜS AŞISI OLUNABİLİR”
Koronavirüs enfeksiyonuna yönelik olarak hem ölü virüs aşılarının hem m-RNA aşılarının kanser hastalarında normal daha sağlıklı insanlardan farklı yan etkilerinin olmadığını belirten Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, kanser hastalarına aşı yapılabileceğini belirterek şunları dile getirdi:
“Kanser hastaları, aşıllakin yönünden 2 gruba ayrılmalı. Kanser tedavilerini tamamlanmış, takip sürecindeki hastalar ve halen cerrahi, radyoterapi ya da ilaç tedavi süreci devam etmekte olan kanser hastaları olarak ayrılmalı. Tedavileri tamamlanmış, takip sürecinde olan hastalarda aşı uygulaması, normal daha sağlıklı insanlarda olduğu gibi yapılabilir. Kanser hastalığı sebebiyle, kemoterapi, immünoterapi, akıllı ilaç tedavisi ya da hormonoterapi alan hastalarda ise uygulanmakta olan aşının, normal insanlardan ayrı bir zararlı etkisi olduğuna dair henüz bir bilgi yok. Özellikle kemoterapi alan hastalarda aşının tutma ihtimali daha az.”
“AŞI ZAMANINI ONKOLOG BELİRLEMELİ”
Kemoterapi sonrası covid-19 aşısının etkisinin düşük olabileceğine dikkati çeken Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, “Gündelik klinik uygulamamızda kemoterapi almaya devam etmekte olan ve aşı sırası gelmiş hastaların hangi gün aşı yaptırması gerektiğini hesaplayarak hastaya bildirilmeli. Bu sebeple, başka kliniklerde tedavi gören hastaların da onkologlarına bu konu da danışmalıdırlar. Kanserde ilaç tedavisi alan hastalarda kanser tedavisini bırakıp aşıyı yapma ya da aşıyı kanser tedavileri tamamlandıktan sonraya bırakmak gerekmemektedir. Radyoterapi yapılan hastalarda, ışın tedavisi devam etmekte olan hastaların, radyasyon onkologu doktorlarına danışarak aşılarını yaptırmaları doğru olacaktır” uyarısında bulundu.