Antalya Ticaret Borsası'nda Tarım ve Hayvancılık Sektörleri Masaya Yatırıldı
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Meslek Komitesi toplantısında, hububat üretimi, teşvikler, iklim değişikliği, yem maliyetleri ve süt ile et sektörlerindeki sorunlar kapsamlı şekilde ele alındı. ATB Meclis Üyesi Ahmet Yılmaz, bölgede buğday ve arpa verimliliği hakkında mevcut durumu değerlendirerek, kurak arazilerde arpa veriminin 150 ile 300 kilogram, sulak arazilerde ise 200 ile 500 kilogram arasında değiştiğini belirtti. Yılmaz, buğdayın ortalama 400 kilogram verim sağladığını ifade etti.
TMO’nun Alımları ve Pazar Durumu
Yılmaz, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) bu yıl bölgede beklenen ürün alımında sınırlı kaldığını ve tüccarın daha fazla ürün topladığını söyledi. "TMO bölgemize geldi fakat çok ürün alamadı. Tüccar bizden daha fazla yöneldi. Buğdayda 9 TL fiyat oluştu. TMO’nun fiyatı iyi oldu ve başfiyat 9 bin 500 liraya kadar çıktı. TMO genel olarak yemlik hububat alımına yöneldi. Tüccar ve TMO aynı fiyatı uyguladı, hatta tüccarın fiyatını aştı. Nohut bazı bölgelerde yanmış, ürün olmamış. Olan bölgelerde ise verim 40-70 kilogram arasında kalmış. Üretici zarar etmiş. Çiftçiler memnun değil, bayağı zarardalar" dedi.
TMO’nun Alım Miktarları ve Piyasa Talebi
Selçuklu Un ve Yem Sanayi Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve ATB Meclis Üyesi Nuri Büyükselçuk, TMO'nun bu yıl 3,5-4 milyon ton ürün alımında bulunacağını ve bu miktarın geçen yılın dörtte biri kadar olacağını belirtti. Büyükselçuk, "Piyasanın talebi çok zayıf. Bunun ana nedeni finansman giderleri. Aylık yüzde 5 finansman gideri olan bir ülkede fabrikalar ya da tüccarlar mal alıp depolamaya yanaşmıyor. Rekolteler iklim değişikliği nedeniyle ciddi şekilde düştü. Beklenen rekoltelerin altında kaldık ve hasat sonrası beklentiler olumlu değil. TMO’nun satış fiyatlarının da düşük kalacağını tahmin ediyoruz" şeklinde konuştu.
Un Sanayisinde Zarara Satışlar
Büyükselçuk, finansman giderlerinin un sanayisi üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtti. "Fabrikalar, maliyetlerinin 20-30 TL altında un satıyor. Üreticiler, maliyetlerine yakın bir fiyatla satış yapamayacaklarını ve sabit giderler nedeniyle daha fazla zarar edeceklerini ifade ediyor. Çiftçiler mevcut şartlarda ektiği ürünü karşılayamıyor" dedi.
Harman sonuçlarının yeni sezon ekimini de etkileyebileceğine dikkat çeken Büyükselçuk, "Fabrikalar maliyetlerinin 20-30 TL altında un satıyor. Arkadaşlarla konuştuğumuzda, 'Maliyetine satmaya çalışsam hiç satamayacağım ve sabit giderlerimden dolayı daha fazla zarar edeceğim' diyorlar. Şu anda içinde bulunduğumuz durum 40 katır mı, 40 satır mı?" ifadelerini kullandı.
Süt ve Et Krizi Yaklaşıyor
Büyükselçuk, süt ve et sektöründeki bozulmalara da değindi. "Başta Konya olmak üzere bazı illerden aldığımız duyumlara göre sanayiciler, üreticilere gelecek aydan itibaren 'Sütünü getirme, başının çaresine bak' diyecek. Aile işletmelerine verilen destek 20 başla sınırlı. Bir yandan bu işletmeleri küçük ve verimsiz diye nitelendirirken, diğer yandan daha verimsiz olmalarını destekliyoruz. 21 hayvanı olanlara destek yok. Alım gücünün düşmesi nedeniyle market rafları sütle dolu. Süt ürünlerinde talep çok düştü. Süt üretiminde bir artış yok, aksine talep daralmasından dolayı bakanlık süt tozuna izin verdi. Süt tozunun Türkiye’deki maliyeti dünya fiyatlarının çok üzerinde ve ihracatı zor. Tüketim alım gücünden dolayı kriz patladı" uyarısında bulundu.
Büyükselçuk son olarak, et ve süt krizinin yaşanacağını belirtti ve şu ifadelere yer verdi: "Eğer et fiyatları biraz daha yüksek olsaydı, ahırlarda hayvan kalmayacaktı. Yine 2-3 yıl önce yaşadığımız sarmala tekrar giriyoruz. Süt fiyatlarının düşük olması nedeniyle süt ve anaç hayvanlar kesilecek. Bu, et fiyatlarında geçici bir rahatlama sağlayacak. Ancak 1-2 yıl içinde çok ciddi bir et ve süt krizi yaşanacak ve tekrar ithalata yönelmek zorunda kalacağız. Yaptığımız hatalardan ders almıyoruz."
Süt Fiyatlarının Artışı ve Teşvik Sorunları
ATB Meclis Üyesi Adnan İngenç, süt fiyatlarının düşük, yem fiyatlarının ise yüksek olduğunu belirtti. "Girdi maliyetleri yüksek. Durum tekrar aynı noktaya geliyor. Kesim tutarları daha düşmedi. İthal malın fiyatı 300-305 TL civarında. Ette kriz olmaması için süt fiyatlarının yükselmesi gerekiyor" dedi.
ATB Meclis Üyesi Hüseyin Simav, teşviklerin zamanında ödenmediğine ve çözüm üretilmediğine dikkat çekti. "2024-2025 dönemi için hayvancılık destekleri konuşuluyor. Ancak teşvikler zamanında gelmiyor ve ödenmesi 6 ay sürebiliyor. Süt teşviki bir yıl sonra üreticinin hesabına geliyor. Önce ürünün, etin kilogram fiyatını görmek gerekiyor. Desteklerin ödenmesi, çiftçilerin kararlarını etkileyecektir" ifadelerini kullandı.