Her üç kişiden birinde görülen karaciğer yağlanmasının sadece karaciğerle ilgili sorunlara zemin hazırlamakla kalmadığını başta kalp ve damar olmak üzere pek çok ölümcül hastalıklara yol açtığına vurgu yapan Prof. Dr. Onur Yaprak, “Karaciğer yağlanması olanlarda obeziteden bağımsız olarak diyabet gelişme riski 3 - 4 kat daha yüksektir. Buna aşırı kilo da eklenirse tip 2 diyabet gelişme riski 6 kat artar” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümü’nden Prof. Dr. Onur Yaprak, karaciğer yağlanmasının tedavi edilmezse gerçekleşmesi muhtemel ciddi sonuçları hakkında uyarıda bulundu. Prof. Dr. Onur Yaprak, “Türkiye’de üç kişiden birinde görülen karaciğer yağlanması sorunu yaşayanlar diyabet ve koroner arter hastalıkları açısından risk altında” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Onur Yaprak yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Karaciğer yağlanması ve obezite toplumda gittikçe artan bir sorun. Morbid obez olarak nitelendirdiğimiz vücut kitle indeksi 35’in üzerindekilerin yaklaşık yüzde 90’ında karaciğer yağlanması saptanıyor. Ancak burada bir nüansa dikkat çekmek isterim: Karaciğer yağlanmasının gelişiminde vücut yağ dağılımı toplam yağ kitlesinden daha önemlidir. Yani, karın çevresinde artışla beraber seyreden kilo alımlarında karaciğer yağlanmasına daha fazla rastlanır. Karaciğer yağlanması sorunu yaşayanların yüzde 22.5’inde diyabet, yüzde 70’inde kolesterol yüksekliği, yüzde 40’ında hipertansiyon ve yüzde 40’ında metabolik sendrom ilişkisini gözlemliyoruz. Karaciğer yağlanması olanlarda ölüme yol açan hastalıkların başında ise kalp ve damar hastalıkları gelir.”
DİYABET RİSKİ 6 KAT FAZLA
Karaciğer yağlanmasının neden olduğu sorunların sadece karaciğeri ilgilendiren siroz ve kanser ile sınırlı kalmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yaprak, “Bu sorundan birçok karaciğer dışı sistemler de dolaylı olarak etkilenir. Karaciğer yağlanması olanlarda obeziteden bağımsız olarak diyabet gelişme riski 3 - 4 kat daha yüksektir. Buna aşırı kilo da eklenirse tip 2 diyabet gelişme riski 6 kat artar” bilgisini verdi.
YAĞ ASİTLERİYLE GELEN YIKIM
Prof. Dr. Onur Yaprak, karaciğer yağlanması ve diyabet ilişkisini şöyle açıkladı: “Yağ asitlerinin karaciğerde birikimi sonucu insülin reseptörlerindeki insülin sinyalleri bozulur. Karaciğerin kan şekerinin regülasyonunda çok önemli görevleri vardır. Basitçe tarif edecek olursak kan şekerimiz düştüğünde kan şekerini artırmak için ya da tam tersi fazla şekerin depolanması için karaciğerimizde bir takım kimyasal reaksiyonlar gelişir. Karaciğerin siroz olması durumunda bu regülasyon kabiliyeti de bozulur. Siroz hastalarının yüzde 60’ında bozulmuş glukoz tolerans testi yüzde 20’sinde ise diyabet saptanır.”
KİLO VER SORUNU BERTARAF ET
Beraberinde pek çok soruna yol açan karaciğer yağlanmasının geriye döndürülebilir bir sorun olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yaprak, “Bunun için Akdeniz tarzı beslenmeye ağırlık verilmeli, düzenli egzersiz yapılmalı ve kilo verilmelidir. Vücut ağırlığının yüzde 10’unun verilmesi ile yağlanma geriler. Böylece aynı zamanda açlık kan şekeri ve karaciğerin insülin duyarlılığı da normale döner” şeklinde konuştu.