Karahan, Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü (PIIE) ve Dış İlişkiler Konseyi (CFR) tarafından düzenlenen "Gelişmekte Olan Piyasalarda Merkez Bankası Yönetimi" konulu etkinlikte konuştu.
Türkiye'nin ana makroekonomik sorununun enflasyon olduğunu vurgulayan Karahan, enflasyonla mücadelenin son derece kritik olduğunu belirtti.
Karahan, "Enflasyonu düşürmeye çalışıyoruz ve geçen haziran ayında başlayan kapsamlı bir sıkılaştırma programı izliyoruz," ifadelerini kullandı.
Karahan, politika faizini o zamandan beri yüzde 50'ye çıkardıklarını ve bunun talepte bir miktar normalleşme sağladığını ifade etti.
Karahan, aralık ayı boyunca aylık enflasyonda bir düşüş yaşandığını, ancak son birkaç aydır asgari ücret artışları nedeniyle artışlar görüldüğünü belirtti: "Genel olarak bu yıl için yüzde 36, gelecek yıl için yüzde 14 ve 2026 için yüzde 9 olarak belirlediğimiz enflasyon hedefine ulaşma yolunda ilerliyoruz. Tek haneli rakamlara dönmek istiyoruz."
Karahan, Türkiye'nin enflasyonu yüzde 5 hedefine geri dönmeyi arzuladığını belirtti. Ayrıca, şu ana kadar oldukça sıkılaştırma politikası uyguladıklarını ve talebin ılımlı bir seyir izlediğini ifade etti. Mevcut durumlarının uygun olup olmadığını değerlendirmek için gelen verileri takip ettiklerini dile getirdi.
"DEZENFLASYON KONUSUNDA NE KADAR CİDDİ OLDUĞUMUZU GÖSTERDİK"
TCMB Başkanı Karahan, politika faizini yeniden para politikasının temel aracı haline getirmeyi öncelikli hedef olarak belirterek, "Ne gerekiyorsa yapacağımızın sinyalini her zaman verdik. Piyasaların beklediğinden çok daha fazla miktarda sıkılaştırma yaptık ve dezenflasyon konusunda ne kadar ciddi olduğumuzu gösterdik," diye konuştu.
Karahan, "Güvenin yeniden tesisi ve enflasyon beklentilerini daha iyi yönetebilmemiz için politika faizinin birincil araç olduğu politikayı yeniden oluşturmak için çok şey yaptık ve daha fazlasını yapmaya hazırız," dedi.
Enflasyon beklentileri ile ilgili Karahan, "Piyasa katılımcıları, enflasyonun bu yıl sonu hedefimiz olan yüzde 36 olmasını bekliyor. Yani temel olarak hedefimize 3 aylık bir gecikmeyle ulaşacağımıza inanıyor," diyerek bir değerlendirmede bulundu.
Karahan, bundan sonra stratejilerinin ve önceliklerinin, enflasyonla mücadele ve piyasa koşullarına bağlı olarak mümkün olduğunca rezerv biriktirmek olduğunu belirtti.
Jeopolitik risklerin ve büyük merkez bankalarının para politikalarının Türkiye için endişe verici olduğunu vurgulayan Karahan, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz indirimi yapmama eğiliminde olduğunu ve bunun politika oluşturmada daha temkinli bir yaklaşım olduğunu söyledi.