Karar yazarı Ali Bayramoğlu: Muhalefet, sol ya da sosyal demokrasi ne zaman belini doğrultacak

Kılıçdaroğlu son döneminde bu istikamette bir bir kapı açmaya çalıştı, bir anlayış geliştirdi, ama bu bunun siyasi ayaklarını geliştirmeye soluğu ve çevresi yetmedi. Yine de bu niyet içinde olanlara hatırlatılması gereken birkaç husus var.

Gazeteci Ali Bayramoğlu, Türkiye'de muhalefetin senelerdir ülke politikasına hemen hemen hiçbir katkı sağlayamadığını ifade ederek, "O zaman soru da senelerdir değişmiyor. Muhalefet, sol ya da sosyal demokrasi ne zaman belini doğrultacak, ne zaman Türk siyasetine giriş yapacak? "dedi.

Bayraoğlu, muhalefetin başarı elde edebilmesi için; “Sol zihniyetin kendi tasavvur ettiğinin dışında, onunla kesişmeyen bir toplumun varlığını kabul etmesi” gerektiğini yazan Bayramoğlu, köşe yazısına şu sözlerle devam etti:

"Başka bir deyişle toplumla kavga etmek, var olanı reddetmek üzerine kurulu, böyle olduğu oranda siyasetsizliğe mahkum bir tutumu terk etmektir. Kılıçdaroğlu son döneminde bu istikamette bir bir kapı açmaya çalıştı, bir anlayış geliştirdi, ama bu bunun siyasi ayaklarını geliştirmeye soluğu ve çevresi yetmedi. Yine de bu niyet içinde olanlara hatırlatılması gereken birkaç husus var.

Siyaset neyin yapılacağı kadar, bunların neden ve nasıl yapılabileceğinin kamuoyuna anlatılmasıdır. Siyaset, sisteme yönelik değişikliklerin sisteme ait değerler içinden üretilecek cihazlarla, bu cihazların sağladığı meşruiyet ve katılım üzerinden sağlanması faaliyetidir.

AKP ve Tayyip Erdoğan’ı iktidara tutan esas olarak bu mekanizmadır. Türkiye’de “sahicilik, halktan olma, ezilmişliğin-sıradanlığın temsili, haksızlık ve adaletsizlik merkezli tepkiler” özellikle düşük gelirli kesimlerde ve orta sınıflarda siyasi tercihleri ve davranışları kuşatan, yönlendiren önemli girdilerdir.

Bu noktada belirli projelere dayalı politik-ideolojik görüşlerin belirleyiciliğinden çok simgelerin, simgesel algıların kültür ve ekonomiyi ya da eziklik ve faydayı üst üste oturtan belirleyiciliği ön plandadır. Bunları görmeden, anlamadan, yönetmeye talip olmadan Türkiye’de siyaset yapmaya kalkışılmasının hiçbir anlamı olmaz."