AK Parti sözcüsü Ömer Çelik birkaç gün önce yine ‘not tutuyoruz’, ‘defter tutuyoruz’ dilerek parmak sallama tarzında bir açıklama yaptı. Bulunduğu aralıksız 20 yıllık aralıksız iktidar makamının ihtişamı bazı gerçekleri görmesine engel olabilir, dolayısıyla kendisine şu gerçeği hatırlatmaktan büyük mutluluk duyarım. Defter tek taraflı tutulan bir şey değildir, vatandaşın defter tuttuğu gerçeğini hatırında tutmasında fayda var ve daha da önemlisi vatandaşın defteri iktidarın defterini daima alt eder.
***
Çelik’in 15 Şubat tarihli açıklamasında benim dikkatimi çeken, asıl yazmak istediğim husus şu sözleri oldu:
“Kahramanmaraş merkezli depremlerin devletlerin gücü ve kapasitesini aşan bir afet olduğu konusunda herkes mutabık kaldı.”
Evet, aynen böyle söyledi, buyurun dikkatle bir kez daha okuyun.
Çelik, Maraş merkezli 7.8 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin devletlerin gücü ve kapasitesini aşan bir afet olduğu konusunda “herkes”in mutabık kaldığını açıklıyor!
Herkes!
Peki “herkesler” kim?
Birleşmiş Milletler Afet Değerlendirme ve Koordinasyon Ekibi (UN-UNDAC), BM İnsani Durumlar Koordinasyon Ofisi (UN-OCHA), Uluslararası Arama ve Kurtarma Tavsiye Grubu (UN-INSARAG), BM Afet Risklerinin Azaltılması Küresel Platformu gibi afetlerle ilgili uluslararası kurumlar bir araya geldiler ve bir değerlendirme yaptılar ve Maraş merkezli depremlerin devletlerin gücü ve kapasitesini aşan bir afet olduğu, dolayısıyla iktidarın depremde gösterdiği performansının normal olduğu konusunda mutabık mı kaldılar?
Hayır, eğer böyle bir toplantı olsaydı, böylesi uluslararası bir toplantıdan böyle bir mutabakat çıksaydı, bunu duyuran Ömer Çelik olmazdı zaten. Ayrıca “böyle bir mutabık kalmayı” iktidar yedi düvele davul zurnalarla duyururdu.
Peki Türkiye ne yapabilirdi ki konusunda mutabık kalan “herkes” kim?
Ülkemizin bilim insanları, bağımsız sivil toplum kuruluşları bir toplantı yaptılar ve Maraş merkezli deprem hangi ülkede olsaydı o ülkenin gücü ve kapasitesi yetersiz kalırdı hükmü mü verdiler?
Hayır, böyle bir şey olsaydı iktidar buna dört elle sarılır, bütün televizyonlarla ortak yayına geçerek böyle bir neticeyi ilan ederlerdi.
Ömer Çelik’in “mutabık kaldı” dediği herkes kim?
Çelik bu açıklamayı AK Parti Genel Merkezi’nde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın başkanlığında MYK toplantısı devam ederken yaptı.
Dolayısıyla bu durumda Çelik’in mutabık kaldı dediği kişiler, AK Parti’nin Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve Cumhurbaşkanı oluyor.
Dikkat buyurun, AK Partinin Merkez Yönetim Kurulu üyeleri “Bu deprem bizim devletimizin gücü ve kapasitesini aşan bir afet olduğu konusunda mutabık” kalmıyorlar!
Başka, başka, devletler konusunda mutabık kalıyorlar!
Çelik, AK Parti kurmaylarının hangi devletler adına mutabık kaldıklarını açıklamalı.
Endonezya mı?
Amerika mı?
Meksika mı?
İtalya mı?
Japonya mı?
7.8 büyüklüğündeki deprem Maraş merkezli değil de Kansai merkezli olsaydı, Maluku merkezli olsaydı, Orta İtalya merkezli olsaydı, Michoacan merkezli olsaydı…
Japonya’nın, İtalya’nın, Endonezya’nın, Meksika’nın, Amerika’nın eli ayağı birbirine dolanır, deprem bölgesine 48 saat boyunca ulaşamazlar mıydı?
Can kayıpları 40 bini aşar, büyük yıkımlar mı olurdu? Çıkıp “asrın felaketi- böylesi felakete hazırlıklı olmak mümkün değil” diye açıklamalar mı yaparlardı?
Yapmayın… Depremde iki haftayı geride bıraktık, enkaz altında hala insanlarımız varken, insanlarımızın canı yanarken, hayatlarını kaybeden vatandaşlarınızın bedenleri henüz soğumamışken, enkaz altındayken çıkıp kendinizi aklama propagandaları yapmayın.
Artık yapmayın.
***
Endonezya'da, Amerika'da, Meksika'da, İtalya'da büyük depremler oluyor lakin bu kadar hasar vermediğini hepimiz biliyoruz. Bu ülkeyi 20 yıldır yöneten iktidar yetkilileri en iyi de sizler biliyorsunuz.
Depreme dirençli kentler yapsaydınız sonuç böyle büyük bir felaket olmayacaktı. Deprem olacaktı ve bu büyüklükte olsa bile can kaybı ve tahribat bu kadar olmayacaktı.
Ülkemizin bilim insanlarına kulak verseydiniz, 20 yıllık devri iktidarınızda depreme dayanıklı kentler yapsaydınız bu kadar can kaybımız olmayacaktı.
Ülkemizin bütün saygın bilim insanları günlerdir Maraş merkezli depremin böylesi büyük bir felakete dönüşmesinin sebeplerini anlatıyorlar.
Maraş depremi için 2 yıldır yetkilileri uyaran Prof. Dr. Naci Görür “Endonezya'da, Amerika'da, Meksika'da, İtalya'da büyük depremler oluyor lakin bu kadar hasar vermiyor. Deprem dirençli kentler yapsaydık, depremden korkmayacaktık, bunlar olmayacaktı, 3-5 insan ölecekti lakin bu da tesadüf olacaktı” diyor.
Demek ki Ömer Çelik’in mutabakata vardık dediği devletlerin arasında bu ülkeler yok.
O halde hangi devletlerin gücünü ve kapasitesini aşarmış isimlerini açıklasın biz de bilelim değil mi?
Açıklayamazlar.
Çünkü açıklayabilecekleri devlet isimleri yok.
Çünkü çağımızda devletler kendi ülkelerinde hangi afetler oluyorsa o afetlerde can kaybı olmasın diye gerekli önlemleri alıyorlar, ülkelerinin afet gerçekleriyle ilgili devlet politikaları var, sağlam kurallar var, etkin kurumlar var. Afetlerle ilgili kurumlarının başında liyakat sahibi insanlar var. Devlet kurumları ayakta, yozlaşmış değil.
Kamuoyunun karşısına “böylesi bir felakete hazırlıklı olmak mümkün değil” açıklamalarıyla çıkmıyorlar.
İstifa mekanizmasını işletiyorlar, sorumluluk alıyorlar.
40 bin canı toprağa veren bu ülkede sorumluluk alanlar çıkmıyor maalesef.
Bu ülkenin vatandaşları olarak iktidarla bir mutabakata varmamız gerekiyor.
İktidar ülkemizdeki yer bilimcilerin, bilim adamlarımızın aylardır, yılllardır “geliyor” diyerek uyardığı deprem için hangi tedbirleri aldılar. Anlatsınlar, önümüze belgelerini koysunlar mutabakata varalım.
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan “2020 Elazığ depreminden sonra oda olarak, kamusal sorumluluğumuzun gereği olarak bilim insanlarımızdan oluşan bir deprem danışma kurulu oluşturduk, fay hatlarındaki kentlerimize ilişkin raporlar hazırladık. Maraş’la, Hatay’la ilgili ayrıntılı bir rapor hazırladık, 7.4 şiddetinde deprem olacağını yazdık. Cumhurbaşkanı başta olmak üzere AFAD Başkanlığına, Çevre ve İçişleri Bakanlığına, valiliklere raporumuzu gönderdik, uyarımızı yaptık. Ama kimse kulak vermedi, değer vermedi” diyor.
İktidar bu konuda neler yaptığı konusunda attığı adımları açıklasın, bu ülkenin vatandaşlarını ikna etsin, gereğini yaptığı konusunda mutabık kalsın.
Kalabiliyor mu mutabık vatandaşlarıyla, ülkemizin bilim insanlarıyla…
Ömer Çelik’in mutabık kalan “herkesinin içinde bu ülkenin bilim insanları yok, bu ülkenin vatandaşları yok, meslek odaları yok, sivil toplum kuruluşları yok…
Ama Ömer Çelik “herkes mutabık kaldı” açıklaması yapıyor… Yapıyor valla…