Ah ülkem ah!
Yıl 1983; Rahmetli Turgut Özal’ın ilk yılı
Çalışma çağındaki 27 milyon 757 bin kişinin 14 milyon 691 bini çalışıyor. İstihdam oranı %54,0 ve işsizlik oranı %8,2
1981-1991 yıllarını kapsayan 11 yılın ortalaması: Yüzde 51,5 istihdam oranı ve yüzde 8,3 işsizlik oranı.
Yüzde 11,0 büyüdüğümüz 2021 yılı;
İstihdam oranı %45,2 ve işsizlik oranı %12,0
Bu rakamları biraz daha açayım: 1981-1991 arası çalışabilir nüfusun %56,2’si işgücüne katılıyordu. Bu oranı 2021 yılı verilerine uygulayalım: (çok ilginç ama çok ilginç sonuçlar çıkacak... )
2021 yılı 15+ yaş nüfus 63.703 bin kişi. İşgücü piyasasında ise 32.732 bin kişi var; yani %51,4... İşte bu oran 1981-91 yıllarındaki gibi olsaydı (%56,2) işgücü piyasasında 35.929 bin kişi olacaktı.
İyi ama çalışan sayısı 28.806 bin olduğuna göre işsiz sayısı 3.927 bin değil; 7 milyon 123 bin kişi olacaktı. Ve böylece işsizlik oranı da %12.0 yerine %19,8 çıkacaktı.
Bugün gerçek işsizlik oranı tam da budur. İşsizlik oranımız %19,8....
***
Ve bugün bir başka gerçek daha var karşımızda... Enflasyon..
Tüketici fiyatları yıllık artışı %78,6 ve ÜFE yıllık artışı %138,3
Enflasyon hala neden düşük diye soracak olursanız onu da izah edeyim: Şu Yeni Ekonomi Modeline geçtiğimiz Aralık ayına kadar yaşanan fiyat artışları düşükte ondan... Mesela şu anki enflasyonun içinde geçen yılın temmuz %1,80, ağustos %1,12, eylül %1,25, ekim %2,39 ve kasım %3,51 artışları da bulunmaktadır.
Eğer sadece bu yılın ilk altı aylık enflasyonu ile yılın kalanını tamamlasak yıllık enflasyon %102,6 olacaktır.
***
Burada ne anlatmaya çalıştığımı ifade edeyim: 80’lerde enflasyon vardı ve bundan düşüktü ama yine de vardı. Ama işsizlik tek hanedeydi ve bugünkü seviyenin yarısı düzeyindeydi.
80’lerdeki enflasyon iş durumundan dolayı çok daha az hissediliyordu.
Ayrıca bir başka şey daha vardı... 80’lerde vergiler böyle değildi. GSYH’nın yüzde 10’u düzeyinde bir vergi vardı. Şimdi o zamanki hesapla yaparsak vergi oranı %32-33 aralığına gelmiş durumda.
Yani 80’lerde kazanılan paranın büyük kısmını harcayan yine bireylerdi... Şimdi ise kazanılan paranın yüzde 30’undan fazlasını sizin adınıza Cumhurbaşkanlığı Hükümeti harcıyor.
Kamu 80’lerde elde ettiği kazancın %20-25 arasında bir kesimini altyapı yatırımlarına harcıyordu: Kamu yatırım oranı %20’nin üzerindeydi.
Şimdilerde ise kamu çok vergi toplayıp çok ama çok az yatırım yapıyor. Kamu yatırım oranı yüzde 8,2 seviyesinde adeta diplerde sürünüyor.
Ödediğiniz vergiler karşılığı kamu hizmeti kalitesi ve büyüklüğü adeta kıyaslanamayacak kadar gerilemiş durumda.
Çünkü kamu parası Hazine garantili müteahhitler ile sosyal transferlere gidiyor. (verimsizliğe...)
***
Aslında bütün bunları da sineye çekebilirdik. Özellikle gelecek umudunun ve yatırımlarının olduğu bir yerde bugün yaşanan sıkıntılar yarının aydınlığı olabilirdi. Maalesef şimdilerde onu da kaybettik. Hatta bırakın gelecek umudunu, gençlerin geleceğini bile Hazine garantili müteahhitlere satmış olduk.
Umutsuz bir fakirliği sanırım hiç bu kadar çekmemiştik. 90’ların karanlık Mafya-Siyaset-Devlet ilişkisi geçmişle gelen tek ortak yönümüz olunca yarınlara nasıl bakabiliriz ki?
Veriler ortada... gelişmeler ortada... Gittiğimiz yol ortada...
Sadece hayal satarak daha ne kadar gidebiliriz? Siz karar verin... KARAR sizindir.