Mehmet Şimşek ile Yalçın Karatepe arasında geçen görüşmede en önemli konu "faturanın kime kesileceği" mevzusuydu.
Diğer görüşmelerin rahatsız etmediği kadar bu görüşme AK Parti cephesini rahatsız etti. Hatta her an ‘yumuşama’ dedikleri süreci de bu nedenle bitirebilirler.
Neydi o fatura konusu?
Yalçın Karatepe diyor ki, "tüketimin yüzde 40’ını gelirin en üst yüzde 20’lik kesim yapıyor. Eğer kemer sıkılacaksa (ki üretimi artıramadığımız için kemer sıkılmak zorunda!) o kemeri çok tüketenler sıksın.
Mehmet Şimşek ise mesajları ile diyor ki, kemeri fakirler sıkacak.
Tüm olayın kilit noktası burası.
*
TÜİK dün mayıs ayı kaydı yapılan araç sayılarını açıkladı. Bu bir bakıma satılan araç sayısı olarak görülebilir.
Ocak-Mayıs ayı toplamında geçen yıl 359 bin otomobil kaydı yapılmışken bu yıl bu sayı 433 bine çıktı.
ODD verileri ise 375 bin araç satışını ilan ediyor.
ODD verilerine göre ilk 5 ayda satılan lüks araçlara da kısaca bakalım: Aston Martin 7 adet; Audi 6.353 adet; Bentley 17 adet; Ferrari 11 adet; Lamborghini 9 adet; Maserati 111 adet; Porsche 450 adet… ODD diyor ki satılan 375 bin otomobilin 260 bini ithal…
Burada bir şey var: Fiyata, faize bakmadan tüketen bir kesim var.
TÜİK "Hanehalkı Tüketim Harcaması" verilerini açıkladı. Orada "Tüketim harcanması türlerinin harcamaya göre sıralı %20’lik gruplara göre dağılımı, Türkiye, 2002-2023" sonuçlarına bakıyoruz.
En yoksul %20’lik kesim yalnız ve yalnız %5,6 tüketim payına sahip. En zengin %20’lik kesim ise %48,1 tüketim payına sahip. Aradaki fark 8,6 kat. Oysa 2014’de en yoksul kesim 6,7 pay alırken en zengin kesim 43,6 pay alıyordu ve aradaki fark 6,5 kattı.
Erdoğan 2014’de Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Türkiye’nin tüm ayarları çok değişti diyordum ya; alın size bir başka örnek.
Tüketim harcanması bir şey daha gösteriyor: Fakir parasının %39,2’si ile boğazına bakıyorken, zenginler paralarının %35,5’i ile araba-uçak vs alıyor.
AK Parti şimdi ne yapıyor? Parasını arabaya-uçağa vs harcayan zenginlere dokunmadan yalnız boğazını düşünen fakirlerin boğazını daha fazla nasıl sıkarım derdinde.
Daha önce yazmıştım fakat yeniden edeyim: Erdoğan böyle düşünmekte haklı… Çünkü o yoksul kesim senelerce "kuru soğan yeriz Reis’i yedirmeyiz" diyen kesim. Yani din ve milliyetçilik sömürüsü ile hemen satın alınabilecek kesim…
Bakın maalesef ülkemizde toplumsal akıl problemi oluşmuş durumda… Harcamasının yüzde 73,6’sini konut ve beslenmeye yapan kesim şimdi büyük faturayı ödeyecek fakat harcamasını lükse yapan kesime pek dokunulmayacak.
İşte bunu dile getiren Yalçın Karatepe çok asaplarını bozmuş olacak ki, peş peşe akıl almaz açıklamalar gelmeye başladı.
Sorarım size; bu kadar gelir dağılımı bozulmuş bir ülkede hala kemer sıkmayı fakirlerden kim başlatabilir? Böyle bir akıl kimde olabilir?
Zenginler partisinin fakirleri düşünecek hali mi kaldı!!!