Kiras, CHP'nin ittifak masasında sağ partilerle anlaştığı için değil, aksine sağ partilerle anlaştığı için seçimi kazanma potasına girebildiğini belirterek, "Bunun da kendi başına bir başarı sayılması gerektiği açık. Tabii, yüzde 48’i temin eden dinamiklerin muhafazası ve geliştirilmesi doğrultusunda bir siyaset benimsenirse, ulaşılan bu başarı çıtasının anlamı olur. Bunun yerine seçimdeki başarısızlığa günah keçisi arama yolu tercih edilirse onca çabanın üzerine bir bardak soğuk su içilir, konu kapanır." diye yazdı.
Millet İttifakı'ndaki Saadet, Gelecek, DP ve DEVA olmak üzere sağ kesime yakın 4 partinin beklenen performansı gösterememese de başarısızlığın tek suçlusu gibi gösterilmelerinin doğru olmadığını söyleyen Kiras, şöyle devam etti:
"Diğer yandan, 14 Mayıs’ta oyları 2002 seviyesine düşen AK Parti’nin kaybettiği seçmenin muhalefet blokuna geçmek yerine Cumhur İttifakı içinde kalmasının Millet İttifakı’nın sağ bileşenlerinin cazibe eksikliğiyle ilgili bir durum olduğu muhakkak. Ne var ki söz konusu “dört sağcı parti”nin oy katkısının büsbütün yok sayılması haksızlık olur. Sayısal olarak bile.
Ne olursa olsun, “CHP ayağına pranga olan sağ partilerle ittifakından kurtulup kendi siyasi programıyla halkın karşısına çıkmalı” diyenlerin hayal ettikleri Türkiye gerçekte var olmayan bir Türkiye."