Kiras, AKP'nin iktidarını korumak için dış tehditler politikasına sığındığını belirterek "Seçmenin dikkatinin çekileceği konular da belli. Dini ve milli hassasiyetleri harekete geçirebilen konular bunlar. “Biz gidersek başörtüsü başta olmak üzere mütedeyyin kesimin kazanımları ortadan kalkar” korkutmasından “Biz olmasak Türkiye bölünür, bağımsızlığını kaybeder” iddiasına kadar uzanan “yerli ve milli” retorik iktidar partilerinin seçim kampanyasının esasını oluşturuyor. Oysa bu türden negatif bir propaganda normal şartlar altında iktidardaki bir kadronun sığınabileceği son sığınaktır. Yaptıklarını ve yapacaklarını anlatmak yerine rakiplerinin yapacakları veya yapmayacakları icraatla kendi tabanını korkutup oy istemek çaresizlik göstergesi" ifadelerini kullandı.
Kiras, "Demek ki “Her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış olan” bir siyasi kadronun aniden bu kadar milliyetçi bir retoriği benimsemiş olmasını Milliyetçi Hareket Partisi ittifakıyla açıklamak yetersiz kalır. Zaten cumhur İttifakı ortada yokken de bu retorik vardı. Esas itibarıyla toplumun ve özellikle kendi seçmen tabanının kültürel hassasiyetlerini mobilize etmeye çalışmak dışında bir hareket alanı kalmamış olmasıyla ilgili bu siyaset" diye ifade etti.