Berkan, yazısında şunları kaydetti:
"Evet, Türkiye’ye tepeden inme gelmişti, seçmen tarafından görevlendirilmemişti ve o yüzden uyguladığı programın demokratik meşruiyeti hep eksik kalmıştı. Ama sanırım o eksiklik, daha sonra iktidara gelen Ak Parti’nin ve onun ekonomi bakanı Ali Babacan’ın o programın özünü oluşturan rasyonel ekonomi yönetimini sürdürmesiyle giderildi.
Esasen Derviş’in programı bir istikrar programıydı. Hemen ardından Türkiye’yi Çin veya Hindistan gibi daha yüksek ve sürdürülebilir büyüme hızlarına eriştirecek, cari açığı kapatmayı hedefleyen bir programın hayalini kuruyordu Kemal Derviş, defalarca bu konuda uyarıları da oldu. Ama Türkiye öyle bir programa bir türlü geçemedi.
Bugün Kemal Derviş’in öldüğü gün, yeniden 2001 öncesinin siyasetçi profiline, eli Merkez Bankası’nın kasasında olan bir Cumhurbaşkanına sahibiz maalesef. Yani yeniden başa döndük, bir kez daha Derviş türü akılcı bir yönetim ve programa ihtiyaç duyar haldeyiz."