Gazeteci İbrahim Kahveci, Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın " Ülkemizin asıl ihtiyacı olan yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme esaslı kendi Türkiye Ekonomi Programımızı uygulamaya başladık. Kimse bizden şunu beklemesin, bu iktidar faizi artırmayacaktır, tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz. Gelişmiş ülkelerin hiçbiri bu aşamada faizleri enflasyona göre olması gereken seviyelere yükselterek cari açık verme, dolayısıyla devasa işsizlik sorunlarıyla karşı karşıya gelme riskine girmez, giremez" sözlerini köşesinde değerlendirdi.
Kahveci, Türkiye Ekonomi Programı'yla hedeflenenlerin tam tersinin gerçekleştiğini belirterek şöyle dedi:
"Ne üretim-yatırım-kredi-faiz ilişkisini kurabilmişiz, ne de cari açık-faiz ilişkisini. Bilimsel olmayan bir yolda yaptığımız tek bir şey var: Kurları patlatıp ucuz işçilik ile ülkeyi yabancılara peşkeş çekmek.
Ve bunu da yerli-milli söylemle gerçekleştiriyoruz.
Tıpkı iç borçlanmasını bile dolara çeviren, TL’sini bile dolarla sigortalayan, ihalelerini dolarla veren, Hazine garantilerini dolara bağlayan; yetmedi dolar enflasyonunu bile getiri garantisine ekleyen ve son olarak mahkemelerini de Londra’ya bağlayan bir yönetimin yerli-milli oluşu gibi.
Ne diyelim... Fakirliğe devam. Bilimi bile hainlik ilan ettiysek geriye ne kaldı?"