Karar yazarı Mehmet Ocaktan: Altılı Masayı millet yeniden inşa etti

Toplumsal değişiklik talebinin hangi boyutlarda bulunduğunu idrak etmek için Altılı Masada yaşanmış olan 72 saatlik kriz sürecini iyi çözümleme etmek gerekiyor.

Farklı eğilimlere dayanan yapısı gereği her vakit siyasal fay hatlarının yakınında yer alan Millet İttifakı, on gün ilkin neticeleri itibariyle yıkıcı olmasa da ciddi bir sarsıntı yaşadı.

Altılı Masada yaşanmış olan bu zelzele bilhassa Cumhur İttifakı’nda adeta bir luk dalgası yaratırken, tüm değişiklik umutlarını Millet İttifakı’na bağlayan geniş halk kitlelerinde ise derin hayal kırıklıklarına yol açmıştı.

Ancak İYİ Parti’nin o sonucu sonrasında o şekilde bir toplumsal değişiklik dalgası terfi etti ki bir anda siyasetin ezberleri bozuldu ve muhalefetin tüm oyuncuları bu değişiklik dalgasıyla beraber her şeyi yeni baştan konuşmak zorunda kaldılar.

Bu kriz bir bakıma Millet İttifakı’nı adeta tekrardan inşa etti, hem de eskisinden daha sağlam… Ve bu sarsıntı süreci bir gerçeği net olarak ortaya koydu ki geniş cemiyet kesimleri iktidar değişimini her şeyden oldukça istiyor.

Toplumsal değişiklik talebinin hangi boyutlarda bulunduğunu idrak etmek için Altılı Masada yaşanmış olan 72 saatlik kriz sürecini iyi çözümleme etmek gerekiyor.

Hatırlayalım, Altılı Masadaki krizin yaşandığı o günlerde Türkiye hala zelzele felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyordu. İşte bu şekilde bir ortamda bile Türkiye neredeyse felaketi unutmuş, masadaki krizi konuşur hale gelmişti. Felaketin bir saniyeliğine bile olsa unutulması elbet büyük bir talihsizlik… Ama bir gerçek de var ki Türkiye şu anda eşi benzeri görülmemiş bir yönetim krizi yaşıyor, zelzele felaketiyle beraber cemiyet bu acı gerçeği yakinen görmüş oldu ve resmen Altılı Masaya el koydu…

Ayrıca unutmayalım o günlerde yalnız karşıcılık medyasının değil, iktidar medyasının da tek gündemi Altılı Masa olmuştu neredeyse… İktidarla aynı dalga boyutunda gösterim icra eden gazete ve televizyonlar, “Yaşasın karşıcılık dağılıyor, artık iktidarın önü sonuna dek açıldı, Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdiden balkon konuşmasını yazmaya başlayabilir” havasındaydılar.

Muhalefette ise derin sessizlik ve umutsuzluk hakimdi, zira Altılı Masanın dağılması demek, iktidar değişiminin ebediyyen olanaksız hale gelmesi anlamını taşıyordu.

Kısacası iktidar değişimine ümit bağlayan kesimler, ortalama 72 saatlik krizin kısaca Millet İttifakı’nın yokluğunun ülkede yaratacağı boşluğun ne kadar sarsıcı bulunduğunu görmüş oldular. Bu yüzden de masa tekrardan ayağa kalktığında Millet İttifakı bugüne kadar haiz olmadığı bir ruhsal üstünlüğe kavuştu. Ve bu vesileyle de masa, aynı zamanda kriz çözme kabiliyetini kanıtlamış oldu.

Hatırlayalım, Millet İttifakı’nın 6 Mart gecesi Saadet Partisi’nin önündeki büyük kalabalıkla beraber verdiği o zamanı fotoğraf, geniş halk kitlelerinde ümit dalgası yaratırken, Cumhur İttifakı’nda da telaşlı bir hareketliliği bununla beraber getirdi.

Bugüne kadar 6’lı masanın altında başka ayaklar arayan iktidar cenahı, bir anda keskin bir U dönüşü yaparak Cumhur İttifakı’nı 6’lı, 7’li, hatta 8’li ittifaka dönüştürmek için müthiş bir hamle başlattılar.

Şimdilerde adını bile kimselerin hatırlamadığı ANAP ve DSP’den HÜDAPAR’a ve Yeniden Refah Partisi’ne kadar her insanın kapısını çalmaya başladılar. Artık Cumhur İttifakı da 7’li-8’li masa olduk diye övünebilecek!..

Bu telaş da gösteriyor ki AK Parti ilk kez bir seçime ’kaybetme duygusu’ yaşayarak giriyor. İktidarın bugüne kadar asla yaşamadığı bu negatif duygunun en çıplak halini, bilhassa AK Parti’nin çevresinde konuşlanan medya ve belli grupların analizlerinde, açıklamalarında görmek mümkün.

Mesela AK Parti’nin yan kuruluşu benzer biçimde etkenlik gösteren bir araştırma şirketinin, kelimenin tam anlamıyla bir acziyet göstergesi olan şu değerlendirmesi… Genar Araştırma Başkanı İhsan Aktaş, Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonrasında yaptıkları ankete nazaran vatandaşların kanaatinin 'CHP'nin arama kurtarma ve diğer konularda işi ağırdan aldığı' yönünde bulunduğunu iddia edebiliyor.

Oysa birazcık akıl ve mantıkla hareket eden hepimiz bilir ki ülkeyi bugün AK Parti iktidarı yönetiyor.

Kaybetme duygusu buralara kadar inmiş olmalı ki bir araştırma şirketinin başlangıcında yer alan bu zat, düzgüsel muhakeme kabiliyetini bile yitirmiş bulunuyor. Televizyonlarda iktidar için adeta kendilerini helak edercesine son kelimelerini cömertçe harcayan yorumcuların çaresiz hallerinden asla söz etmiyorum bile…

Bu da gösteriyor ki Cumhur İttifakı’nın işi 14 Mayıs’ta asla kolay olmayacak. Ama derhal belirtelim, Millet İttifakı için de hemen hemen 14 Mayıs çantada keklik değil.

Evet Millet İttifakı şimdi daha kuvvetli fakat 14 Mayıs’a hatasız ulaşmak şartıyla… Zira bundan sonrasında yapılacak büyük bir hatanın telafisi mümkün olmayabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.