İki saat süren toplantıda Kurum'un gazetecilerin sorularını da yanıtladığını kaydeden Ocaktan, Kurum'un yerel seçimlerde en "kırılgan" noktasının Erdoğan'ın sahaya çıkması durumunda siyasi söylemlerin baskın hale geleceğini ve Kurum'un projelerinin gölgede kalacak olmasını söyledi.
Ocaktan, Kurum'un projelerini şöyle sıraladı:
"Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu" kapsamında yapacaklarını dokuz madde altında toplayan Kurum’un projeleri özetle şöyle:
"1- Yeni metro ve metrobüs hatlarıyla, her iki yakada yapacağımız tünellerle, güçlendirilmiş deniz ulaşımı.
2-İstanbul’u bekleyen olası depreme karşı inşa edeceğimiz 650 bin kentsel dönüşüm konutuyla, 100 bin sosyal konut.
3- Sosyal belediyecilik uygulamalarımızla; yaşlılarımızın, emeklilerimizin, kadınlarımızın ve gençlerimizin hayatlarını iyileştirecek, kolaylaştıracak destekler.
4- İstanbul’umuzu bekleyen olası bir su krizine karşı koruyacak altyapı ve üstyapıyı oluşturmak.
5- Halkımızın ve sokaklarımızın daha huzurlu ve daha güvenli olmasını sağlamak.
6- Uluslararası İstanbul festivalleri, İstanbul akademisi, genç sanatçılara vereceğimiz destekler, kültür, Sanat ve Turizmiyle Yaşayan İstanbul.
7- Bilişim yönetim ve teknoloji merkezi, İstanbul’un dijital ikizi ve Biz İstanbul gibi projelerimizle şekillendireceğimiz Digistanbul.
8- İstanbul’u sıfır atığın model şehri yapacak ve 2040 net sıfır emisyon hedefimize ulaştıracak yatırımlar.
9- Sporu ve hareketi mahallelerde yapacağımız tesislerle Sporla Yaşayan İstanbul"
Kurum'un olası İstanbul depremine karşı vaadettiği kentsel dönüşüm projesinin finansmanı konusundaki "Eğer samimiyetle çaba sarf edersek, kaynağı temin emek kolay" ifadelerinin izaha muhtaç olduğunu söyleyen Ocaktan, "Murat Kurum İstanbul’u nasıl ikna edecek?" başlıklı köşe yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Kuşkusuz bu seçimlerin en önemli belirleyeni İstanbul olacak. Zira AK Parti 2019’da kaybettiği İstanbul’u yeniden devralmak istiyor. Bu yüzden de bütün gücünü İstanbul üzerine yoğunlaştırmış bulunuyor. Ekrem İmamoğlu için de İstanbul’u yeniden kazanmak, bundan sonraki siyasi kariyeri açısından hayati bir önem taşıyor.
Bu arada İmamoğlu’nun hem halen belediye başkanı olması hem de siyasi karizması açısından daha şanslı olduğu yönündeki görüşleri de bir yere not edelim. Ancak hemen belirtelim, muhalefet bu seçimlere ittifaktan yoksun olarak giriyor. Oysa iktidar, henüz Yeniden Refah Partisi’nin durumu netleşmemiş olmakla birlikte, MHP’nin tam desteğini almış durumda.
Dolayısıyla gerek İmamoğlu’nun, gerekse Murat Kurum’un şimdiden seçilmeyi garantiye aldığını söylemek pek mümkün değil. Galiba 31 Martla ilgili en kritik soru şu; bu seçimde projeler mi yarışacak, yoksa siyasi polemikler mi?
Eğer Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçim öncesi yoğun olarak İstanbul’da sahaya çıkarsa, siyasi söylem baskın hale gelir ve Kurum’un projeleri gölgede kalır ki bu 31 Mart seçimini İstanbul’da referanduma dönüştürür. İşte Kurum için en kırılgan nokta da burası…"