Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Türk siyasetine etkilerini ve MHP'nin AKP ile olan ittifakının yarattığı neticeleri ele aldığı yazısında, Bahçeli'nin son dönemdeki açıklamalarının önemine değindi. Bahçeli'nin, Cumhur İttifakı'na ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yük olup olmadıklarını sorgulayarak kenara çekilmeye hazır olduklarını ifade ettiği bir açıklama yapmasını örnek gösterdi. Erdoğan'ın bu açıklamaya destek veren bir yanıtı olduğunu belirtti.
Yazısında, 31 Mart seçimlerinden sonra AKP oylarında gözlenen düşüş ve CHP'nin yükselişine işaret etti. Taşgetiren, bu durumun ekonomik koşullar yanı sıra MHP ile olan ittifakın da AKP'ye "bedel" olarak döndüğünü öne sürdü. MHP'nin Türkiye siyasetindeki yerini ve toplumsal karşılığını analiz ederek, MHP'nin yüzde 7-10 arasında değişen bir oy potansiyeline sahip olduğunu, ancak milliyetçi düşüncelerin daha geniş bir toplumsal kabule sahip olduğunu ifade etti.
Ayrıca, AKP'nin "Milli Görüş gömleği"ni çıkarma sürecinden ve bu süreçte yaşanan ideolojik değişikliklerden bahsetti. Erdoğan'ın milliyetçi düşüncelerden tamamen uzaklaşmadığını, ancak AKP'nin başlangıçta geniş kitlelere açılma niyetiyle hareket ettiğini dile getirdi.
"Devlet Bahçeli’nin siyaseti sallayan son çıkışı, biraz da "Şayet, Ak Parti içinde bazılarının düşündüğü gibi Cumhur İttifakı’na ya da Tayyip Erdoğan’a yük isek, kenara çekilelim, Erdoğan isterse CHP ile birlikte hareket etsin, biz yine de Cumhur İttifakı’nı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleriz" mealinde bir şeydi.
Erdoğan hemen arkasından "Cumhur İttifakı’na sahiplenen" bir açıklama yaptı. Bu açıklama Bahçeli’yi rahatlatmış mıdır bilmem.
Ama özellikle 31 Mart’ın ortaya koyduğu dramatik bir gerçek var ki o da Ak Parti oylarındaki düşüş, daha dramatik olan ise CHP’nin ardından "ikinci parti" haline geliştir.
Ak Parti oylarındaki düşüşte, ekonomik şartlar vs şüphesiz herkes tarafından önemseniyor, ama acaba MHP ile birlikteliğin getirdiği bir "bedel" de var mı?
Ak Parti içinde de parti zirvelerinde iş tutan epey önemli bir kesimin, bu kanaati paylaştığı bilgisi siyaset kulislerine yansıyor. Bu değerlendirmeler belli ki Bahçeli’nin kulağına kadar da geliyor. Bu açıdan "Şayet yük isek…" sözleri evhamdan ibaret değil.
Benim değerlendirmem ne?
Ben de zaman zaman MHP ile birlikteliğin Ak Parti’nin kimyasını etkilediğini yazarak geliyorum.
MHP, şüphesiz Türkiye siyasetinin önemli bir damarı. Belli bir toplumsal karşılığının bulunduğu açık. Ama o çizginin oy karşılığı da yüzde 7-10 arasında değişiyor. Bir "kitle partisi" olmadığı belli."